29/06/2024
  1. Anasayfa
  2. İç Anadolu Bölgesi
  3. Frig Vadisi Ve Efsaneleri

Frig Vadisi Ve Efsaneleri

Frigya Uygarlığı, Ege göçleriyle Anadolu'ya gelen Balkan kökenli boylardan oluşuyor. Midas döneminde (M.Ö. 725-695) bütün Orta ve Güneydoğu Anadolu'ya egemen, çok güçlü bir krallık olmuş. Frigler; maden, ağaç işçiliği ve dokumacılıkta üretikleri eserlerle harikalar yaratmış, Dönemin en iyisi olarak, Helenli ustalar tarafından taklit edilmiş.

  Senelik 3-5 rutinimden birisi Ankara'dan yola çıkıp Antalya'ya gitmek. Hemen 1-2 günlük tatil varsa oraya kaçmak en büyük zevkim. 10 yıl Antalya'da yaşamış biri olarak hala gidip görmediğim çok yer var aslında. Bir de önceden herkes gibi "kör" geziyordum. Bi heves yoktu. Ama şimdi gezmek, görmek, keşfetmek beni ayakta tutan yegane şeylerden oldu. Geçen hafta 23 Nisan tatilini fırsat bilerek Antalya'ya gitme kararı aldık ailemle. Hep gördüğüm Frig Vadisi'ne gitmek için de sabırsızlanıyordum. Yeni bir keşif için güzel bir bahane oldu. Harika bir rota ile yola çıktık. 
Ankara'dan yola çıktığınızda Eskişehir istikametinde Çifteler köyünü görene kadar gidiyorsunuz.(192 km) 
Eskişehir bölümünden giriş yaptığınızda görebileceğiniz yerler; 
⦁ Yazılıkaya (Midas Anıtı) 
⦁ Kırkgöz Kayalıkları 
⦁ Gerdekkaya 
⦁ Küçük Yazılıkaya 
⦁ Pişmiş Kale 
⦁ Aslanlı Mabed 
⦁ Kümbet 
⦁ Yapıldak Kale 

Çifteler tabelasını döner dönmez "YAZILIKAYA 52 KM" tabelasını göreceksiniz. Yolu aynen takip edin. Yol sizi direk oraya kadar götürüyor. Yolun en sonunda çıkmaz bir yola girdik. Sağ tarafta küçük bir rehber ofis var. Normalde aracı oraya park edemiyorsunuz ama kimse yoktu ben hemen yanaştım. Merdivenlerden çıkınca o harika anıtı görüyorsunuz. Gerçekten çok büyüleyiciydi. 
Yazılıkaya (Midas Anıtı) 


Midas Anıtı, diğer adıyla Yazılı Kaya, Frig vadisinde bulunan görkemli bir kaya fasadıdır. Midas şehri platosunun kuzeydoğu eteğinde, öne doğru çıkıntı yapan bir kaya kütlesinin üzerinde yer almaktadır. İlk olarak 1800 yılında W. M. Leake ve arkadaşları tarafından incelenmiş ve kabataslak çizimi yapılmıştır. G. Koehler'e ait çizim, Frig fasadlarının genel görünüşü hakkında fikir veren ilk çizim olması nedeniyle önemlidir. 1834 yılında ise Ch. Texier anıtı inceleyerek gravürünü yapmış ve anıtın aslına uygun ve görkemli bir şekilde yansıtan ilk ve tek gravürü oluşturmuştur.

Anıtın sol üst kısmında, düzleştirilmiş ana kaya üzerinde Frigce yazıtlar yer alır ve buradan dolayı anıta "Midas Anıtı" adı verilmiştir. Yerel halk ise üzerindeki yazıtlar nedeniyle anıtı "Yazılı Kaya" olarak adlandırmıştır. Günümüzde her iki isim de kullanılmaktadır.

Anıt doğuya bakan bir yapıdır ve 17 metre yüksekliğinde, 16.5 metre genişliğindedir. Yerden yüksekliği 1.20-1.80 metredir. Anıtın tepesinde akroterler bulunmaktadır. Alınlık ve cephe duvarı zengin geometrik motiflerle süslenmiştir. Anıtın merkezinde büyük bir niş bulunur ve bu niş kapıyı simgelemektedir. Burası dinî törenler sırasında içine tanrıça Matar'ın heykelinin yerleştirildiği en kutsal bölümdür.

Midas Anıtı, Friglerin önemli dini törenlerinin yapıldığı, bezemeleriyle dikkat çeken ve tarihi bir değere sahip olan önemli bir arkeolojik yapıdır. Bölgedeki diğer tarihi yapılar gibi, ziyaretçiler için turistik ve kültürel bir cazibe merkezi olabilir. Ancak, ziyaret öncesinde bölgeye ait güncel bilgilere ve ziyaret koşullarına dikkat etmek önemlidir.

Midas Anıtı üzerinde bulunan Frigce yazıtlar, anıtın önemli bir tarihi ve dini değere sahip olduğunu göstermektedir. Anıtın sol üst kısmında düzleştirilmiş ana kaya üzerine kazınmış olan birinci yazıt, 11 metre uzunluğundadır ve Kral Midas'ın ismini içermektedir. İkinci yazıt ise sağ yan çerçeve üzerindedir ve 4.75 metre uzunluğundadır. Baba kelimesi, bu yazıtın anlamı hakkında bazı belirsizliklere neden olmaktadır. Ayrıca, nişi çevreleyen ikinci çerçevenin her iki yanında ve nişin sağındaki bezemenin alt kısmında çıplak gözle güçlükle seçilebilen birkaç Frigce kelime vardır ve bu kısımlarda Ana Tanrıça Matar'ın adı geçmektedir.

Anıtın solundaki nişin içinde bulunan yazıt ise nişin sol, arka ve sağ duvarlarını kapsayan 4.45 metre uzunluğundadır. Anıtın önünde yapılan arkeolojik kazılar sırasında, ana kayanın altında dolgu toprağın altından bir avlu ve sütunlu bir galeriye ait ana kayaya oyulmuş düzgün bir taban ile sütun kaidesi ortaya çıkarılmıştır. Bu keşifler, bir anıtsal fasad, üzeri açık bir avlu ve bir sütunlu galeriden oluşan, Ana Tanrıça Matar'a adanmış büyük bir açık hava kült kompleksi olduğu görüşünü desteklemektedir.

Midas Anıtı'nın yazıtları ve arkeolojik kalıntıları, Friglerin dini inançları, kültürel yapıları ve tarihi hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Bu nedenle, anıt bölge için önemli bir arkeolojik ve tarihi zenginliği temsil etmektedir. Ancak, anıt ve çevresindeki kazı alanları dikkatle korunmalı ve ziyaretçilere açık hale getirilirken, tarihi ve arkeolojik değerlerin korunması ve bilimsel çalışmaların devam etmesi de göz önünde bulundurulmalıdır.
 

Kırkgöz Kayalıkları 


Kırkgöz Kayalıkları, Eskişehir'de bulunan ve Frig Vadisi'nde yer alan tarihi bir alandır. Bu kayalıklar Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılmıştır ve farklı yapı ve mezarların kalıntılarını barındırır.

Doğu yönde, Hellenistik Dönem'e ait bir anıtsal kaya mezarı bulunmaktadır. Bu mezar, iki sütun tarafından taşınan ve iki odalı bir yapıdır. Maalesef zamanla büyük ölçüde tahrip olmuş durumdadır.

Ayrıca, Kırkgöz Kayalıkları Bizans Dönemi'nde kullanılmış çok katlı kaya yerleşmesine ev sahipliği yapmıştır. Bu dönemde, kaya merdivenleri ile mekanlar arasındaki geçişler sağlanmıştır ve burası yerleşim amaçlı kullanılmıştır.

Bu kayalıklar, bölgenin geçmişine dair önemli bilgiler taşıyan arkeolojik ve tarihi bir alandır. Ancak, tahrip olmuş durumda olması ve koruma altına alınmamış olması, bu değerli yapıların gelecek nesillere aktarılması açısından endişe vericidir. Tarihi ve arkeolojik alanların korunması, bilimsel çalışmaların yapılması ve ziyaretçilere açılması için gerekli önlemlerin alınması önemlidir. Bu sayede, Kırkgöz Kayalıkları gibi önemli tarihi miraslara sahip çıkılarak, kültürel zenginliklerimiz gelecek kuşaklara aktarılabilir.
 

Pişmiş Kale 

www.eskisehirkulturturizm.gov.tr


Pişmiş Kale, Yazılıkaya - Midas Vadisi'nde bulunan ve Kral Yolu üzerinde stratejik bir konuma sahip olan tarihi bir kale ve sınır karakoludur. Yazılıkaya - Midas Kale'nin yaklaşık 1500 metre kadar kuzeydoğusunda bulunur. Bu bölgede aynı zamanda Akpara Kale, Gökgöz Kale, Kocabaş Kale ve Areyastis Anıtı gibi diğer önemli yapılar da yer almaktadır.

Pişmiş Kale'nin tarihi kullanımı Frig Dönemi'ne kadar uzanır. Ancak, Geç Antik Dönemlerde ve daha sonraki Osmanlı Dönemi'nde de kullanılmıştır. Kale muhtemelen burada bulunan ormanlardaki büyük yangınlar sonucunda yanmış olabilir ve adını bu olaydan almış olabilir.

Tarihi zenginlikleri ve stratejik konumuyla Pişmiş Kale, bölgenin önemli tarihi yapılarından biridir. Geçmiş dönemlerde stratejik bir karakol olarak kullanılması, bölgenin tarihindeki önemini vurgulamaktadır. Ancak, tarihi yapıların korunması ve bilimsel çalışmaların yapılması için gerekli önem ve özen gösterilmelidir. Bu sayede, geçmişimizi anlamak ve gelecek nesillere aktarmak için bu tür tarihi mirasların korunması ve değerlendirilmesi büyük önem taşır.
 

Gerdekkaya 


Gerdekkaya Mezar Anıtı ve Midas Anıtı, Eskişehir, Kütahya ve Afyon illerini kapsayan Frig Vadisi'nde bulunan önemli tarihi eserlerdir.

Gerdekkaya Mezar Anıtı, Doğanlı Vadisi sınırlarında, Çukurca köyünde yer alır. Yöre halkı tarafından "Kızlar Manastırı" olarak da adlandırılan bu anıt, Eskişehir'e gelen turistlerin uğradığı önemli bir yerdir. Büyük bir kaya kütlesinin doğu kısmına oyulmuş sütunlu bir mezar anıtıdır ve Dor düzeninde inşa edilmiştir. İki ayrı kapıdan girilebilen yan yana iki mezar odası bulunmaktadır. Anıtın Helenistik Çağ'a ait olduğu düşünülmektedir. 1991 yılında restore edilerek ziyarete açılmıştır ve Frig Vadisi'nin nefes kesen güzelliklerinden birini oluşturur.

Midas Anıtı ise Gerdekkaya Mezar Anıtı'na yaklaşık 10 dakika mesafede bulunur. Her göreni hayran bırakan tarihi değerler arasındadır. Anıt, Gerdekkaya gibi büyük bir kayaya oyularak inşa edilmiştir ve ziyaretçilerine dev sütunlar ve mezar odalarıyla binlerce yıllık bir geçmişi sunar.

Eskişehir rotasını ya da Frig Vadisi rotasını takip ederek bu iki önemli anıtı ziyaret edebilirsiniz. Tarihi değerleri ve büyüleyici atmosferiyle Gerdekkaya Mezar Anıtı ve Midas Anıtı, ziyaretçilerini etkileyen eşsiz yapıtlardır. Tarihi ve arkeolojik zenginlikleri keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmeye değer yerlerdir.
 

Küçük Yazılıkaya 

www.eskisehirkulturturizm.gov.tr


Hasanbey Kayası olarakta bilinen anıtta, üç cephesine kazınmış Frig yazıları görülüyor. 

Aslanlı Mabed (Solon'un Mezarı) 


Kümbet Vadisi, Frig Uygarlığı'nın inanç merkezi olan Yazılıkaya Platformu'na ulaşan antik yol üzerinde yer alan tarihi bir vadi ve Kümbet köyüne ev sahipliği yapmaktadır. Bu vadi, Eskişehir'e 75 km ve Seyitgazi'ye 36 km uzaklıkta bulunur. Kümbet köyünün yamacında kurulmuş olan höyükte, Frig ve Roma dönemlerinde kullanılmış olan Solon'un Mezarı (Arslanlı Mabet) bulunmaktadır.

Solon'un Mezarı, Yarım Ağa Konağı'nın doğusunda, köy evlerinden birine bitişik bir kaya kütlesine oyulmuştur. İlk yapılışı Frig dönemine kadar uzanır, ancak Roma döneminde anıtsal düzenlemeler ve kabartmalarla ikinci kez kullanılmıştır. Mezarın cephesinde yüksek kabartmalarla süslenmiş akroterli üçgen bir alınlık bulunmaktadır. Alınlıkta ortada bir kalkan ve her iki yanında birer kartal kabartması yer almaktadır. Alınlığın altında ise tabula ansata içerisinde ortada bir krater ve her iki yanında karşılıklı yerleştirilmiş iki aslan kabartması görülür.

Mezar, ana odanın kapı lentosundaki yazıtta adı geçen Solon isminden dolayı adını almıştır. Aslan kabartmaları nedeniyle de "Aslanlı Mabet" olarak da bilinir. Bu tarihi mezar, hem mimari özellikleri hem de kabartmalarıyla dikkat çeken önemli bir yapıdır. Frig ve Roma dönemlerine ait izlerin görülebildiği bu mezar, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliğine katkı sağlamaktadır. Ziyaretçilerini geçmişe götürerek tarihi bir yolculuğa çıkaran Solon'un Mezarı, bölgedeki diğer antik yapılarla birlikte keşfedilmeyi hak eden önemli bir tarihi mirastır.

 


Kümbet 

www.eskisehirkulturturizm.gov.tr


13. yy. dan kalma Himmet Baba Türbesi dışarıdan bakıldığında sekizgen, ama içeriden daire şeklinde. Osmanlı Dönemi'nden kitabeler bulunuyor. 
 

Frig Vadisi 2. Bölüm

Kümbet köyünden yola çıkıp 25 km Afyon yolundan gidiyoruz. Yazılıkaya Tarafında inceck bir tabelayla, daracık bir yoldan geçiyorsunuz. İlerledikten sonra ana yolu görüyorsunuz. evet yine tabela yok. Telefon da çekmiyor. Konum alamıyorsunuz. Tek bir seçenek var. Mantık. Sağ taraf Eskişehir'e gidiyorsa sol taraf Afyon'a gidiyordur. Ne diyorsunuz gençler? Tamam oy birliğiyle sol yönünde karar verildi cümleleri arabada yankılanırken, biz bir bilinmezliğe doğru yola çıktık. Doğru yoldayız:) Biraz ilerledikten sonra tabela göreceksiniz. Frig Vadisi- Emre Gölü tarafına dönün. Bu kısım Frig Vadisi'nin Afyon tarafı oluyor. 
Afyon güzergahında gezebileceğiniz yerler; 
⦁ Aslankaya 
⦁ Aslantaş-Yılantaş Ören Yeri 
⦁ Avdalaz Kalesi 
⦁ Ayazini Kilisesi 
 

Aslankaya 
 

EAfyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesinde, Döğer Kasabası'nın 4 km güneydoğusunda bulunan bu tarihi anıt, Küçük Kapıkaya anıtının yaklaşık 1.3 km doğusunda ve Döğer - Üçlerkayası yolunun batısında tek bir kaya kütlesine inşa edilmiştir. Anıt, 1884 yılında W.M. Ramsay tarafından keşfedilmiştir ve çeşitli araştırmacılar tarafından detaylıca incelenmiştir.

Anıt, sivri kaya bloğunun yan yüzleri kesilmiş ve düzeltilerek oluşturulmuştur. Cepheye bakan aslan kabartması sağ tarafa oyulmuş ve sol tarafta aslandan daha küçük boyutta dört ayaklı bir hayvanın tasviri yer almaktadır, ancak bu hayvanın türü tam olarak tespit edilememiştir.

Çatıdaki merkezi sütunun her iki yanında simetrik olarak tasvir edilmiş iki kanatlı sfenks bulunmaktadır. Anıtın ana kirişinde, eskiden Paleo-Frigce bir yazıt görülmekteydi, ancak zamanla hava koşulları sebebiyle okunamaz hale gelmiştir. Çatının altındaki ana cephe geometrik desenlerle süslenmiştir ve sağ ve sol duvarlardaki nişlerde açık kapı kanadı görünümlü kabartmalar vardır. Nişin ortasında, büyük olasılıkla ana tanrıça Matar tasvir edilen yüksek kabartma bir heykel bulunur ve ana tanrıçanın iki yanında aslan kabartmaları yer alır.

Anıt, tüf kayaya yapılan kabartmalar ve kumtaşı tabakasının kesilmesiyle inşa edilmiştir. Ancak kumtaşı tabakası zamanla aşınarak anıtın altında yatay bir oyuk oluşturmuştur. Mevcut durumda anıt yerden 3 m yüksekliktedir. Anıtın alt kısmının yarım kalmış olabileceği düşünülmektedir.

Bu anıt, kendine özgü kapı tasarımı ve zengin kabartmaları ile diğer Frig kaya cephelerinden farklılık gösterir. Ne yazık ki, hazine avcıları ve hava erozyonu gibi nedenlerle hasar görmüştür. Tahrip edilen ana tanrıça kabartması, niş çerçevesinin sağ kısmı ve cephe duvarının bir bölümü dinamitle patlatılarak tahrip edilmiştir. Anıt, MÖ 6. yüzyıl ortalarına tarihlenmektedir ve Frig Uygarlığı'nın önemli bir yapıtıdır.

Aslantaş-Yılantaş Ören Yeri 


Frig Vadisi'nde bulunan Aslantaş, Yılantaş, Maltaş ve Kumcaboğaz anıtları önemli Frig kaya mezar odaları ve kült yapılarıdır. Bu anıtlar, Afyonkarahisar-Eskişehir devlet karayolunun 36. kilometresinden kuzeybatıya (sola) sapılarak 2 kilometrelik bir yolculuk sonrasında İhsaniye İlçesi Kayıhan Beldesi'nde yer almaktadır.

Aslantaş: Aslantaş, dik kayalıkların cephelerinde bulunan kare görünümlü küçük kapı boşlukları ile girişi sağlanan bir kaya mezar odasıdır. Anıtın ön yüzünde ayağa kalkmış, karşılıklı iki aslan ve ayakları altında birer yavru aslan kabartmaları, aynı zamanda kapının üstünde hayat ağacını andıran bir kabartma yer alır. Mezar odasının içinde hafif tonozlu tavanlı bir bölme ve sol tarafta ölüyü yatırmak için kullanılan kline (sedir) bulunmaktadır. Aslantaş, önemli bir Frig kralının mezarı olarak düşünülmektedir ve M.Ö. 7. yüzyıla ait olduğu tahmin edilmektedir.

Yılantaş: Aslantaş'ın batısında bulunan Yılantaş, parçalanmış bir anıttır. Üçgen tavan kirişleri ve kapıda yer alan Medusa başlı yılan kabartması ile iki yanında mızraklarıyla yılana saldıran iki savaşçı tasvirleri, anıtın önemli özelliklerindendir. Yılantaş'ta, içeride hurma yapraklı sütun başlığı da bulunmaktadır ve M.Ö. 700'lü yıllarda yapıldığı düşünülmektedir.

Maltaş: Aslantaş ve Yılantaş'a yakın bir konumda bulunan Maltaş, üçgen çatılı bir tapınak cephesine sahiptir. Anıtın M.Ö. 7. yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Gömülü bölümünde mihrap ve dikey yazıt bulunmaktadır. Arka bölümde derin kuyu biçiminde bir yarma yer alır.

Kumcaboğaz: Maltaş'tan yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta, Kayıhan'a doğru giden yol üzerindedir. Zemine gömülü bir kaya parçası üzerine niş içinde Kübele kabartması bulunur.

Bu anıtlar, Frig Vadisi'nin zengin kültürel mirasını yansıtan önemli yapıtlardır ve bölgedeki Friglerin inanç ve kültürünü yansıtır. Tarih ve sanat meraklıları için bu anıtları ziyaret etmek oldukça ilgi çekici olacaktır.
 

Avdalaz Kalesi 

Avdalaz Kalesi


Avdalaz Kalesi, M.Ö. 2. ya da 3. yüzyıla tarihlenen devasa bir tüf kaya kütlesinin oyularak Frigler tarafından barınma ve savunma amacıyla inşa edilmiş önemli bir yapıdır. Kale, günümüzde Afyonkarahisar il sınırlarında yer almaktadır. Güney cephesindeki oymalar ve yaşam alanlarının daha fazla olması, Friglerin güneş ışığından faydalanmaya önem verdiğini göstermektedir.

Kalenin yaşam alanlarında birbirinden geçişlerin bulunması, Friglerin olağanüstü durumlarda hızlı hareket etmelerini sağlamıştır ve savunma amacıyla oldukça stratejik bir yapı inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Kalenin içinde yer alan 30 derecelik açıyla yapılmış olan tünel, günümüzde yaklaşık 30 metre sonrasında taşlarla tıkanmış durumdadır ve işlevi hala net olarak çözülememiştir. Bu tünelin bir su kuyusu olabileceği gibi, oluşabilecek herhangi bir tehlike durumunda gizli bir geçit olarak da kullanılmış olabileceği düşünülmektedir.

Avdalaz Kalesi, Friglerin ardından Bizans ve Roma dönemlerinde de kullanılmaya devam edilmiştir, bu da yapıyı tarihi boyunca önemli bir stratejik merkez haline getirmiştir.

Kalenin içinde bulunan kralın ve kraliçenin halkı selamladığı alanın manzarası eşsizdir ve bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçiler için cazip bir yer olarak göze çarpmaktadır. Avdalaz Kalesi'nin tarihi ve mimari özellikleri, ziyaretçilere geçmişe dair önemli bir yolculuk sunmaktadır.
 

Ayazini Kaya Kilisesi 

Ayazini Kaya Kilisesi 


Ayazini Köyü, tarihi zenginliği ve Frigler Dönemi'nden beri yerleşim yeri olarak kullanılmasıyla bilinen önemli bir bölgedir. Roma ve Bizans dönemlerine ait aile ve tek kişilik kaya mezar odaları, Bizans Dönemi'ne ait kiliseler ve kaya yerleşimleri bu alanda yer alır. Ayazini'nin özellikle Frigler Dönemi'ne dayanan tarihi kalıntıları, arazinin bu tür bir yerleşime elverişli olması nedeniyle oyularak yapılmış eserler arasında sayılmaktadır.

Bölgede bulunan aslanlı mezar odaları, sütunlu mezar odaları ve oyulmuş kiliseler, dikkat çekici mimari özellikleriyle ön plana çıkan sanat eserleridir. Ayrıca, kayaya oyularak inşa edilen ve içinde sarnıç bulunan Avdalaz Kalesi de bu bölgenin önemli yapılarından biridir.

Ayazini Köyü'nde yer alan kaya evleri de ilgi çekici bir yapıya sahiptir. Erken Bizans Dönemi'nde yer yer oyularak yerleşim yerlerine dönüştürülmüş olan bu evler, tek odalı veya yan yana ve üst üste birbirine bitişik biçimde yapılmışlardır. Bazılarına basamaklarla çıkılmakta, bazılarına ise içten tünel biçiminde geçişlerle ulaşılmaktadır. Bu kaya evlerinde oturma alanları, eşyalar için nişler ve aydınlatma araçları için açıklıklar bulunmaktadır.

Ayazini Köyü ve çevresindeki tarihi yapılar, bölgeye ziyaretçi çeken bir turistik mekan olarak önem taşır. Her yıl düzenlenen turizm şenlikleri de bölgeye ilgiyi arttırmaktadır. Tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri ve özgün mimari yapılarıyla Ayazini, tarih ve kültür meraklıları için önemli bir destinasyon haline gelmiştir.

Ayazini Kasabası'nın tarihi zenginlikleri arasında bulunan kaya mezarları, Roma ve Bizans dönemlerine ait aile ve tek kişilik mezar odaları olarak öne çıkmaktadır. Bu mezar odaları, çoğunlukla tüf kayalara oyularak yapılmış ve bazıları çift katlı olarak inşa edilmiştir. Cephelerinde Medusa başları ve üçgen alınlıklı sütunlar bulunan bu mezar odalarında kemerli tekne mezarlar yer almaktadır. Bazı mezar odaları aslan kabartmaları ve mezar sahibi çiftin kabartmaları ile süslenmiştir. Ayazini'nin mezarlığının da aynı yerde olması, insanların aynı bölgeyi uzun süre boyunca mezar yeri olarak kullanmalarını göstermektedir.

Ayazini Kasabası'nın girişinde yer alan Ayazini Kilisesi, tüf sarp kayalıklar içinde oyulmuş apsisli ve kubbeli bir kilisedir. Dış cephesi kaya yüzeyine oyulmuş olan bu kilise, çevresindeki kaya odalarıyla birlikte 1000'li yıllarda yapılmış bir manastır yapısını oluşturmaktadır.

Ayrıca, Ayazini'nin çevresinde bulunan Avdalas Kalesi, tüf kayaya oyulmuş çok katlı ve çok odalı sarnıçlı bir kaya kütlesidir. Bu kaya yerleşimi, barınma ve savunma amacıyla kullanılmış ve yerleşim yeri olarak hizmet vermiştir.

Ayazini'deki bu tarihi yapılar, bölgenin zengin tarihine ve kültürel mirasına işaret etmektedir. Ziyaretçiler, bu eserleri inceleyerek geçmişin izlerini sürebilir ve bölgenin tarihi atmosferini deneyimleyebilirler.
 

Frig Vadi Yapısı 
Alabildiğinde düzlük harika bir yapısı var.  Vadide bulunan yapılar, çok geniş alana yayılmış olup, dağınık şekildedir. Ayrıca "Arog" filmi de burada çekilmiştir. 
 

Hangi Mevsimde Gidilmeli? 
Biz 20 Nisan Cumartesi günü oradaydık ve kar yağdı. Yanlış duymadınız kar. Çok ciddi fırtınaya maruz kaldık. Bu sebeple en kısa sürede bu rota tekrarlanacak başka yolu yok! :) En azından Mayıs ortasını bekleyin tadını çıkarabilmek için. Benden söylemesi. 
 

Tavsiyeler 
-En önemlisini söylüyorum. Telefon çekmiyor telefooooonnn. 
-Yön tabelalar çok yetersiz.  
-Yakıtınızı doldurun. Sadece İhsaniye köyünde yakıt bulabildik. Hemde yakıtımız bitmek üzereydi:) 
-Malesef bu kadar harika yapıtların yanında bilgilendirme tabelası yok. Ben o kadar çok araştırmıştım ki uzaktan görünce " hah burası şu", " şurası bu" dedim. 
 

Efsaneler 
Midas'a ait birçok efsane bulunuyor. 


1) İlk efsaneye göre Yunan Tanrısı Dionysos, dağ tırmanışı yaptığı sırada akıl hocası olan satir Silenus'u kaybeder. Silenus çok sarhoş olduğu için tanrının yanına dönemez ve Frigyalılar tarafından bulununca Midas'a götürülür. 
Silenus'a gösterdiği misafirperverliğin sonucunda Dionysos'un takdirini kazanan Midas'a, istediği birşeyin gerçekleşeceği  vaat edilir. Midas, dokunduğu herşeyin altına dönmesini diler. Tanrı, Midas'ın isteğini kabul eder ve Midas mutlu bir şekilde geri döner. 
Kral, ahaliye yeteneğini göstermek için ziyafet hazırlanmasını emreder. Ziyafetin ilk anlarında eline aldığı her yemek altına dönüşür. Bu sebeple yemek yiyemez. Büyük bir telaşta tanrının yanına giden Midas, yalvarır. Tanrı, bu duruma çok üzülür ve ona Paktalos ırmağında yıkanmasını söyler. Irmakta yıkanan Midas'ın altına dönüştürdüğü herşey, eski haline geri döner. 
 

2)İkinci efsane Midas'ın kulaklarıyla ilgili olandır. Rivayete göre tuttuğu herşeyi altına çevirme lanetinden sonra daha mütevazi bir yaşam seçer ve Pan'ın yanında kalır. Pan birgün ateşin, ışığın, müziğin ve şiirin tanrısı Apollon'a müzik konusunda meydan okur ve aralarında bir yarış başlar. Apollon lir çalar Pan ise flüt. Yarışma sonucunda seçilen hakem Apollon'un kazanan olduğunu söyler ve halk bunu destekler. Bu fikre katılmayan tek kişi Midas'tır. Buna tutuma çok sinirlenen Apollon, Kral Midas'ın kulaklarını eşek kulağına çevirir. 
Lanetlendikten sonra Kral Midas kulaklarını şapkalar takarak halktan ve tanıdığı tek bir kişi dışında herkesten saklar. Bu sırrı bilen tek kişi berberidir. Bu sırrı  daha fazla taşıyamayan berber, Bir tepede "Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye bağırır. Doğa bir olur ve Midas'ın kulakları herkesçe duyulur. 
 

Türkiyenin Gezginleri

Türkiyenin Gezginleri

Üyelik Tarihi: 30/05/2019

 

Yorum yapmak için giriş yapınız.