Mersin'de Gezilecek Yerler I Zengin Tarih, Eşsiz Lezzetler: Mersin ve Mersin Mutfağı

Mersin, 321 kilometreyi aşan sahil uzunluğuyla ünlü bir şehir ve doğal güzelliklerinin yanı sıra zengin tarihi mirasıyla da keşfedilmeye değer birçok hazine sunuyor. Akdeniz kıyısında sıralanan turistik ilçeleri, mavi bayraklı plajları ve kaliteli otelleri ile her yıl yüz binlerce ziyaretçi ağırlıyor.

Şehir, tarihini M.Ö. 7000 yılına kadar uzanan devasa kaleler ve antik kentler ile süslüyor, bu eserler tarih severlerin büyük ilgisini çekiyor. Cennet Cehennem Mağaraları ve Eshab-ı Kehf Mağarası (Yedi Uyurlar Mağarası) gibi kutsal kabul edilen yerler, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için önemli birer durağa dönüşmüş durumda.

Göksu Deltası Kuş Cenneti, doğa ve kuş gözlemcilerinin vazgeçilmez noktalarından biri. Burada yüzlerce kuş türünü yakından gözlemleyebilir ve doğanın güzelliklerine tanıklık edebilirsiniz. Taşeli Platosu ise milyonlarca yıl süren doğal süreçlerin eseri olan kaya oluşumlarıyla adeta büyülüyor, benzersiz manzaralar sunuyor.

Mersin'in görkemli şelaleleri, tatilcilerin uğrak adresi olan otelleri ve gizli koyları da cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Özellikle Kız Kalesi gibi etkileyici tarihi yapılar, ziyaretçilerini tarihle iç içe bir yolculuğa çıkarıyor. Mersin, tüm bu doğal ve tarihi güzellikleriyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.

Doğal Güzellikler, Park ve Bahçeler

1-     Tarsus Şelalesi

Tarsus Şelalesi, Berdan Çayı'nın sularından beslenen, göz alıcı güzellikleriyle öne çıkan bir doğa harikasıdır. Bu büyüleyici doğal güzellik, şehri ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin mutlaka uğradığı bir cennettir. Bembeyaz şelale sularının yemyeşil doğal çevre içinde serpilmesi, mesire alanları, şelaleyi saran yürüyüş yolları ve antik Roma döneminden kalan kaya mezarlarıyla Tarsus Şelalesi, keyifli bir günübirlik gezi sunmaktadır.

Özellikle yaz aylarında, karların erimesiyle oluşan kaya göletlerinde yüzebilir, şelale çevresindeki kır bahçelerinde ve restoranlarda mola vererek temiz havada yılın yorgunluğunu atabilirsiniz. Mersin Otogarı'ndan her saat bulabileceğiniz Tarsus minibüsleri ile kolayca ulaşabileceğiniz Tarsus Şelalesi'ni doğa yürüyüşleri veya fotoğrafçılık turları ile keşfe çıkmanız da mümkündür. Bu doğa cenneti, ziyaretçilere unutulmaz anılar bırakacak güzellikte bir yerdir.

2-     Göksu Nehri

Göksu Nehri, Antalya, Konya ve Karaman sınırlarını aşarak Silifke'de Akdeniz'e dökülen bir doğal güzelliktir. 260 kilometrelik boyunca sizi büyüleyici manzaralarla donatırken keyifli bir doğa gezisi deneyimi sunar. Yürüyüşler ve fotoğrafçılık turları için her mevsim ideal bir destinasyon olan Göksu Deltası, aynı zamanda farklı kuş türlerini yakından gözlemleyebileceğiniz Göksu Deltası Kuş Cenneti'ne ev sahipliği yapmaktadır.

Nehirde rafting ve kano gibi aktivitelere katılarak adrenalin dolu anlar yaşayabilir, balık avlama turlarına katılabilirsiniz. Göksu Nehri, muhteşem nehir manzaraları eşliğinde kilometrelerce uzanan yürüyüş parkurlarıyla da doğa sporlarına meraklıları ağırlar. Ayrıca, kamp yapmak isteyenler için de en popüler yerlerden biri olarak tercih edilebilir.

Mersin'in doğal güzelliklerini keşfetmek ve doğa sporları yapmak isteyenler için Göksu Nehri, cazip bir seçenektir. Nehir boyunca gezinti yapmak, kuşları gözlemlemek, adrenalini yüksek aktivitelere katılmak veya sakin bir kamp deneyimi yaşamak isteyen herkes için farklı fırsatlar sunan bir doğa cennetidir.

3-     Yerköprü Şelalesi

Mersin, doğal güzellikleriyle adeta bir cennet gibi ve bu güzellikler arasında Türkiye'nin 8 tabiat harikasından biri olarak kabul edilen Yerköprü Şelalesi büyük bir öneme sahiptir. Hem doğa severler hem de yerli ve yabancı turistler için vazgeçilmez bir ziyaret noktasıdır. Gezende Kanyonu'nun sonunda, Ermenek Çayı'nın beslediği bu şelale, binlerce yıl süren doğal etkileşim sonucu oluşmuş etkileyici kaya oluşumları arasından 30 metre yükseklikte akmakta ve harika bir manzara sunmaktadır.

Yerköprü Şelalesi'nin çevresinde mesire alanları, seyir terasları ve ormanlar içinde uzanan yürüyüş parkurları bulunmaktadır. Şelalenin çevresindeki farklı boyutlardaki mağaraları keşfedebilir, devasa sarkıt ve dikitlerin eşsiz güzellikteki fotoğraflarını çekebilirsiniz. Özellikle yaz aylarında serinleyebileceğiniz buz gibi suları ile de bilinir.

Türkiye'nin en önemli tabiat harikalarından biri olarak kabul edilen Yerköprü Şelalesi, doğal güzellikleri, etkileyici manzarası ve çevresindeki keşfedilmeyi bekleyen zenginlikleriyle gerçekten görülmeye değer bir yerdir. Mersin'in bu doğa harikası, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

4-     Cennet Cehennem Mağaraları

Cennet Cehennem Mağaraları, Mersin'in en ünlü doğa harikalarından biri olup her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilmektedir. Cennet Mağarası'nın 135 metre, Cehennem Mağarası'nın ise 128 metre derinliğinde olması, bu mağaraların ilginçliğini ve keşfedilmeye değerliğini ortaya koyar. Rehberli turlar eşliğinde bu mağaralara yapacağınız yolculuk, binlerce yılda şekillenmiş sarkıt ve dikitler arasında unutulmaz bir deneyim sunar.

Mağara çevresinde yer alan şifalı kaynak sularıyla dolu kaya göletlerinde yüzebilme şansı bulabileceğiniz bu gezi sırasında Cennet Mağarası'nın girişinde M.Ö. 5. yüzyılda inşa edilmiş Meyvem Ana Kilisesi ve Zeus Tapınağı gibi tarihi yapıları da yakından görebilirsiniz. Cehennem Mağarası, pek çok mitolojik efsaneye konu olmuş, Tanrı Zeus'un ejderha Typhon’u yendikten sonra hapsettiği yer olarak anılan ve karstik kaya oluşumlarıyla eşsiz bir manzara sunan Cennet Mağarası, Mersin'de mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelir.

Mersin'de gezilecek en etkileyici yerlerden biri olan bu mağaralar, mitolojik zenginlikleri ve doğanın muhteşem eserlerini bir araya getirerek ziyaretçilere büyülü bir deneyim sunar. Cennet Cehennem Mağaraları, Mersin seyahatinizde kesinlikle uğramanızı ve bu benzersiz güzellikleri yakından görmeyi düşünmenizi tavsiye ediyoruz.

5-     Kayacı Vadisi (Çağlayan Vadi)

Mersin'deki yemyeşil doğal güzellikler arasında 130 kilometre boyunca ilerleyen Limonlu Çayı'nın büyüleyici manzarasıyla süslü Kayacı Vadisi, doğa gezileri ve fotoğraf turları için en popüler adreslerden biridir. Rehberli turlarla keşfe çıkabileceğiniz bu vadi, doğanın içinde huzur bulabileceğiniz bir mekan olarak öne çıkar. Vadinin kenarında yer alan ahşap iskelelerde hizmet veren balık restoranları, kır bahçeleri ve mesire alanları sayesinde özellikle yaz aylarında oldukça kalabalık bir cazibe merkezidir.

Kayacı Vadisi, düzenli yürüyüş parkurlarında spor yapma fırsatı sunmanın yanı sıra seyir teraslarında muhteşem fotoğraflar çekebilme imkanı da sunar. Ayrıca, olta balıkçılığı yaparak yılın yorgunluğunu atabilirsiniz. Şehir merkezine sadece 45 kilometre uzaklıkta olması, Kayacı Vadisi'ni Mersin'de gidilebilecek en güzel yerlerden biri haline getirir. Bu vadide bulunan 200 metrelik dik kayalıklarda tırmanış ve dağcılık gibi daha aktif sporlar da gerçekleştirebilirsiniz.

Tarihten beri ilgi gören bu vadide doğanın sunduğu güzellikleri keşfetmek ve çeşitli etkinliklerle vakit geçirmek için mükemmel bir fırsat sunulmaktadır. Eşsiz manzaralar, doğal zenginlikler ve spor olanaklarıyla dolu olan Kayacı Vadisi, Mersin'e özgü doğal güzelliklerden biridir ve ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.

6-     Taşeli Platosu

Mersin'de her mevsim etkileyici manzaralara tanık olabileceğiniz sevilen gezi alanlarından biri de Taşeli Platosu. 7 ile 26 milyon yıl önce yaşanan Miyosen döneme kadar uzanan bu benzersiz plato, sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da en özel yerlerinden biri olarak kabul edilir ve her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilir. Adeta bir açık hava müzesini andıran bu plato, tarihi ve doğal güzellikleriyle büyüleyicidir.

Rehberli doğa yürüyüşleri yanı sıra motor, jeep ve at safarileri gibi farklı aktivitelerle Taşeli Platosu'nu keşfe çıkabilirsiniz. Antik kentler, şelaleler, devasa kanyonlar ve deltalar arasında unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz. Milyonlarca yılda oluşmuş benzersiz karstik kaya yapıları, platonun büyüsünü ve çekiciliğini artırırken, bu özellikleri sayesinde tüm dünyadan fotoğrafçıları kendine çekmektedir. Ayrıca, renkli taşları ve dağ yamaçlarında sıralanmış ahşap evleri ile de görülmeye değer manzaralar sunar.

Taşeli Platosu, Mersin'in doğal güzelliklerinin en önemli örneklerinden biridir ve her mevsim ziyaretçilere muhteşem deneyimler sunar. Bu platoya yapacağınız gezi, hem doğa severler hem de tarih ve doğal güzelliklere ilgi duyan herkes için unutulmaz bir deneyim olacaktır.

7-     Sunturas Şelalesi

Mersin'in gizli cenneti olarak ünlenen Sunturas Şelalesi, yılın her mevsiminde sunduğu yemyeşil manzarası ve etkileyici 30 metrelik uçurumdan dökülen tertemiz kaynak sularıyla görenleri büyülemektedir. Çevresinde organik ürünlerle kahvaltı yapabileceğiniz kır bahçeleri ve mesire alanları bulunan bu şelale, özellikle yaz aylarında serinlemek isteyen turistlerin sıkça ziyaret ettiği bir yer haline gelmiştir. 9 derecelik şelale suları, sıcak yaz günlerinde harika bir serinlik sunar.

Sunturas Şelalesi etrafında endemik bitki türleri arasında uzanan yürüyüş yolları ve seyir terasları bulunur; bu bölgelerden güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Şelaleyi gezdikten sonra Efrenk Deresi'nin kenarında kurulan alabalık çiftliklerinde bir mola vererek hem taze balıkları tadabilir hem de tertemiz havada yorgunluğunuzu atabilirsiniz.

Bu gizli cennet, Mersin'in doğal güzelliklerinin en özel örneklerinden biridir ve ziyaretçilere huzur dolu bir deneyim sunar. Hem doğa ile iç içe olup yeşilin ve suyun tadını çıkarabilir hem de şelalenin etkileyici görüntüsünü izlerken fotoğraf anıları biriktirebilirsiniz. Sunturas Şelalesi ve çevresi, Mersin'e özgü güzelliklerden biri olarak mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında gelir.

8-     Göksu Deltası Kuş Cenneti

Göksu Nehri'nin Akdeniz'e döküldüğü noktada bulunan Göksu Deltası Kuş Cenneti, doğa severlerin, kuş gözlemcilerinin ve fotoğrafçıların mutlaka görmesi gereken, Türkiye'nin en güzel doğa cennetlerinden biridir. Bu kuş cenneti, önemli göç yolları üzerinde yer almakta olup 10.000 hektardan daha geniş bir alana yayılmıştır. Farklı kuş türleri için mükemmel bir yaşam alanı sunmaktadır ve pelikanlardan karabataklara, şah kartallarından kızıl şahinlere kadar 450'den fazla kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır.

Göksu Deltası Kuş Cenneti, sevimli flamingoları ve deniz kaplumbağaları gibi türlerle dünya genelinden turistlerin ilgisini çekmektedir. Rehberli doğa yürüyüşleri sayesinde bu doğa cennetini her mevsim ziyaret edebilir ve sazlıklar, yeşil alanlar ve küçük göletlerde kuşların muhteşem fotoğraflarını çekebilirsiniz. Ayrıca, Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi kalıntıları inceleyebilirsiniz. Göksu Deltası Kuş Cenneti, Mersin geziniz sırasında doğayla baş başa, unutulmaz bir gün geçirmek için ideal bir noktadır ve Mersin'in popüler gezi alanlarından biridir.

9-     Kisecik Kanyonu

Kisecik Kanyonu, hem doğa severlerin hem de macera tutkunlarının mutlaka keşfetmesi gereken, Mersin'in gizli cennetlerinden biridir. Şehre 58 kilometre uzaklıktaki bu kanyon, Mersin'in saklı hazinelerinden biri olarak bilinir. Yüksek kanyon duvarlarının arasından akan Tarsus Çayı'nın muhteşem manzarası ve buz gibi sularla dolu kaya göletleri, özellikle yaz aylarında unutulmaz bir gezi adresi haline gelmiştir.

3 kilometre uzunluğundaki Kisecik Kanyonu'nun belirli bölgelerini rehberli turlarla keşfe çıkabilir, seyir teraslarından kanyonun panoramik manzaralarını izleyebilir, binlerce yıllık mağaraları gezebilir ve onlarca ağaç çeşidiyle süslü yürüyüş yollarında temiz havada yenilenebilirsiniz. Bu doğal güzellik, hem yürüyüş ve doğa yürüyüşleri için hem de macera dolu anlar yaşamak isteyenler için eşsiz bir yerdir.

Kisecik Kanyonu, Mersin'in doğal zenginliklerinin en gözde örneklerinden biridir ve ziyaretçilere doğayla baş başa unutulmaz bir deneyim sunar. Kanyonun büyüleyici manzarası ve serin suları, yaz sıcaklarında rahatlamak isteyenler için harika bir fırsattır. Kisecik Kanyonu, Mersin gezinizde mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz, keşfettiğinizde büyüleneceğiniz doğal bir harikadır.

10-  Karaekşi Milli Parkı

Karaekşi Milli Parkı, yaz aylarında hem kalabalıktan uzaklaşmak hem de sıcaklardan kaçmak isteyenler için mükemmel bir seçenektir ve Mut ilçesine sadece 7 kilometre uzaklıktadır. 5 hektar büyüklüğündeki bu yeşil alan, 1965 yılından beri mesire alanı olarak hizmet vermektedir ve Karaekşi Deresi'nin kenarında yer almaktadır. Alabalık çiftlikleri, kır bahçeleri, çocuk oyun alanları, seyir terasları ve yağmur barınakları gibi imkanlar sunan bu milli park, özellikle yaz gezileri için ideal bir mekan olarak öne çıkar.

Gün boyu çınar ve kızılçam ağaçları ile sarılı yürüyüş parkurlarında spor yapma fırsatı bulabileceğiniz Karaekşi Milli Parkı, dere manzaralı mesire alanları sayesinde doğayla iç içe güzel zaman geçirebilirsiniz. Burada doğanın huzurunu hissedebilir, ağaçların gölgesinde serinleyebilir ve tertemiz havada rahatlayabilirsiniz.

Karaekşi Milli Parkı, Mut ilçesinin sevilen bir doğal güzellik noktasıdır ve Mersin çevresindeki doğaseverler için mükemmel bir kaçış noktasıdır. Bu park, hem dinlenmek hem de doğa aktiviteleri yapmak isteyenler için harika bir tercihtir. Mersin bölgesinde unutulmaz bir gün geçirmek isteyenler için Karaekşi Milli Parkı kesinlikle görülmeye değer bir yerdir.

11-  Şeytan Deresi Vadisi

Yüzlerce metre yükseklikteki kanyon duvarlarına oyulmuş etkileyici insan kabartmaları ile tarih meraklılarının dünya genelinde ilgisini çeken ve hala gizemini koruyan Şeytan Deresi Vadisi, eşsiz manzaralar arasında unutulmaz bir gezi deneyimi sunuyor. "Adam Kayalar" olarak adlandırılan bu benzersiz kaya oymaları yapıları ve dokunulmamış doğal güzellikleriyle hem doğa yürüyüşleri hem de fotoğraf safarileri için mükemmel bir merkez haline gelmiş olan bu gizemli vadide, panoramik kanyon manzaralarını seyir teraslarından izleyebilirsiniz. Ayrıca, donanımlı kamp alanlarında çadır kurarak bu ilginç yerde birkaç gün geçirmek de mümkündür.

Şeytan Deresi Vadisi'nin içinde bulunan tarihi ve sanatsal değeri büyük olan insan kabartmaları, vadiye ayrı bir anlam ve atmosfer katıyor. Bu gizemli vadide, tarihle doğanın muhteşem buluşması sizin için unutulmaz bir deneyim olabilir. Kamp yapmak isteyenler için ideal bir alan olan Şeytan Deresi Vadisi, hem doğa severlere hem de tarih meraklılarına hitap eden özel bir doğa harikasıdır. Mersin bölgesinde gezilecek yerler listesinde mutlaka bulunması gereken bu vadide, doğanın güzellikleriyle tarihi sırların izini sürmek büyüleyici bir serüven olabilir.

12-  Gezende Kanyonu

Mersin, doğal güzellikleri açısından gerçekten bir cennet ve Gezende Kanyonu da bu güzelliklerin en özel örneklerinden biridir. Gülnar ilçesi sınırlarında yer alan bu kanyon, turkuaz renkli gölü ile ünlüdür ve rehberler eşliğinde gezebileceğiniz, harika fotoğraflar çekebileceğiniz etkileyici bir yerdir.

Gezende Kanyonu sadece doğa yürüyüşleri için değil, aynı zamanda rafting, kaya tırmanma, dağcılık ve kampçılık gibi birçok aktiviteye de ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle yaz aylarında, Ermenek Çayı'nın serin sularında serinleyebilir ve bu güzel kanyonda dar kaya duvarları, irili ufaklı şelaleler ve el değmemiş doğal güzellikler arasında unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz.

Mersin merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta bulunan Gezende Kanyonu'nu rehberli turlarla gezebileceğiniz gibi, minibüslerle de ulaşarak kendi başınıza keşfe çıkabilirsiniz. Bu kanyon, doğa severler, macera tutkunları ve manzara fotoğrafçıları için gerçek bir hazine niteliğindedir. Gezende Kanyonu'nda geçireceğiniz zaman, Mersin'in eşsiz doğal güzelliklerini tam anlamıyla keşfetmek için harika bir fırsattır.

13-  Tisan Yarımadası

Tisan Yarımadası, Mersin'in gizli cenneti olarak ün kazanmış, yemyeşil çam ormanlarının turkuaz renkli denizle kusursuz bir uyum içinde olduğu benzersiz bir doğa harikasıdır. Doğu ve batısında iki turkuaz renkli koyla çevrili olan bu yarımada, tarihi kalıntılar arasında bembeyaz evlerin sıralandığı bir antik kentin izlerini taşırken, berrak denizi ve doğal güzellikleriyle sizi adeta tropikal bir cennetteymiş gibi hissettirecek.

Tisan Yarımadası'nda bulunan etkileyici su altı kaya oluşumları ve zengin balık çeşitleri sayesinde tekne gezileri ve dalış turları en sevilen aktiviteler arasında yer almaktadır. Yarımada'da her bütçeye uygun oteller, keyifli kafeler ve lezzetli yemekler sunan restoranlar bulunmaktadır. Tüm gün çam ormanlarıyla çevrili koylarda denizin tadını çıkarabilir ve akşamları da Akdeniz manzarası eşliğinde romantik akşam yemekleriyle kendinizi şımartabilirsiniz.

Silifke ve Yeşilovacık minibüsleri ile Tisan Yarımadası'na kısa sürede ulaşmak mümkündür. Ayrıca, yarımada, tekne ile de erişilebilecek güzellikte bir yerdir. Tisan Yarımadası'nı ziyaret ederek, Mersin'in bu saklı doğa harikasını keşfetmek, huzur dolu anlar yaşamak ve unutulmaz bir deneyim yaşamak isteyenler için tam anlamıyla bir vaha gibi bir yerdir.

14-  Mersin Marina

Mersin'in merkez ilçesi Yenişehir'de konumlanan Mersin Marina, restoranları, kafeleri ve yürüyüş yolları ile şehrin en popüler gezi alanlarından biridir ve aynı zamanda Türkiye'nin en büyük marinası olmasıyla ün kazanmıştır. 2011 yılında hizmete açılan bu marina, 500 karada ve 500 denizde olmak üzere toplamda 1000 yat bağlama kapasitesine sahiptir. Bu özellikleri sayesinde Mersin Marina, denizcilik tutkunlarına ve gezginlere büyüleyici bir deneyim sunmaktadır.

Marina'da, Mersin'in güzelliklerini keşfetmenizi sağlayacak ve dalış yapabileceğiniz turlara katılma fırsatı da bulunmaktadır. Ayrıca, muhteşem marina manzaraları eşliğinde, Akdeniz ve dünya mutfaklarından lezzetler sunan restoranlarıyla yerli ve yabancı turistleri kendine çekmektedir. Mersin Marina, keyifli akşam yürüyüşleri yapabileceğiniz, hediyelik eşya dükkanlarından alışveriş yapabileceğiniz bir yerdir.

Mersin Marina, Adnan Menderes Bulvarı üzerinde yer aldığı için kolayca ulaşılabilir bir konumda bulunmaktadır. Marina her gün 10:00 ile 23:00 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır. Mersin geziniz sırasında Mersin Marina'yı ziyaret ederek, güzel manzaraların tadını çıkarabilir, denizcilik atmosferini yaşayabilir ve keyifli vakit geçirebilirsiniz.

15-  Eshab-ı Kehf Mağarası

Eshab-ı Kehf Mağarası, Kur'an-ı Kerim'de geçen ve aynı zamanda Yedi Uyurlar Mağarası olarak da bilinen bir tarihi ve dini öneme sahip mekan olup, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar tarafından kabul edilen önemli bir ziyaret yeri olarak Mersin'de yer alır. Bu etkileyici mağara, yüz binlerce kişi tarafından her yıl ziyaret edilmektedir ve Mersin'in önemli hazinelerinden biridir.

Eshab-ı Kehf Mağarası, halk arasında Ziyaret Dağı olarak bilinen Encülüs Dağı'nın eteklerinde bulunur. Mağara 300 metrekare büyüklüğünde ve 10 metre yüksekliğindedir. Üç ayrı tünel ile birbirine bağlanmıştır. Ayrıca mağaranın hemen yanında, 1873 yılında Padişah Abdülaziz tarafından yaptırılan bir mescit de bulunmaktadır ve ziyaretçiler tarafından büyük ilgi görmektedir.

Eshab-ı Kehf Mağarası sadece dini önemiyle değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de dikkat çekmektedir. İnanç ve kültür turlarının vazgeçilmez duraklarından biri olan bu mağarayı rehberler eşliğinde ziyaret ederek, mağarada 300 yıl boyunca uykuya dalan gençler ve dini efsaneler hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz. Mersin'in tarihi ve dini zenginliklerinden biri olarak Eshab-ı Kehf Mağarası, ziyaretçilere hem manevi hem de doğal bir deneyim sunmaktadır.

16-  Çoçakdere Milli Parkı

Çoçakdere Milli Parkı, Mersin'in Çamlıyayla ilçesinde bulunmakta olup, her mevsimde doğa gezileri ve kamp yapmak isteyenler tarafından tercih edilmektedir. Milli park, kızılçam, karaçam, meşe ve köknar ağaçlarıyla çevrili yürüyüş yolları, Toros Dağları eteklerindeki seyir terasları, sarp kayalar arasından akan serin derecikleri ve ahşap köprüleri ile ziyaretçilere dinlendirici bir günlük gezi fırsatı sunmaktadır.

Milli parkta motor ve jeep safarileri gibi farklı keşif seçenekleri de mevcuttur. Ayrıca dağ bisikleti turları da düzenlenebilmektedir, böylece doğanın güzelliklerini keşfe çıkabilirsiniz. Mesire alanları ve kır bahçeleri ise tertemiz havada çayınızı yudumlayabileceğiniz rahatlatıcı mekanlar sunar. Yaz aylarında kaya göletlerinin serin sularında yüzerek serinleme imkanı bulabilirsiniz.

Çoçakdere Milli Parkı, doğaseverler için Mersin'in önemli doğa noktalarından biri olarak öne çıkmakta ve her yaşa uygun aktiviteler sunmaktadır. Bu güzel milli park, hem doğanın tadını çıkarmak hem de dinlenmek isteyenler için mükemmel bir seçenektir.

17-  Aksıfat Kanyonu

Aksıfat Kanyonu, Ulubey Kanyonu'ndan sonra Türkiye'nin en uzun ikinci kanyonu olup büyüleyici bir doğa harikasıdır. Toros Dağları'nın eteklerinden başlayarak 110 kilometre boyunca uzanan Aksıfat Deresi'nin etrafını saran 200 metre yüksekliğindeki devasa kaya duvarları ile çevrili olan bu kanyon, doğa sporları yapmak ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir destinasyondur.

Aksıfat Kanyonu'nun muhteşem manzarasını seyir teraslarından izleyebilir, 13 kilometrelik yürüyüş parkurunda rehberli yürüyüş turlarına katılabilirsiniz. Kanyon, hem yürüyüş hem de kaya tırmanışı gibi etkinliklere olanak sağlamaktadır. Orta zorluk derecesindeki yürüyüş parkurları boyunca yürürken yaz aylarında eriyen temiz kar sularıyla dolu kaya göletlerinde serinlemek, unutulmaz anılar biriktirmek için harika bir fırsattır. Aksıfat Kanyonu, az bilinmesine rağmen keşfedilmeye değer güzellikler sunan doğa meraklıları için muhteşem bir destinasyondur.

18-  Ilısu Şelalesi

Mersin'in doğal güzelliklerinden biri olan Ilısu Şelalesi, bembeyaz sularıyla yılın her mevsiminde göz kamaştırıcı bir manzara sunan bir destinasyondur. Şelale, sarp kayalar arasından 70 metre yükseklikten dökülürken, bahar ve yaz aylarında kar sularının erimesiyle oluşan buz gibi göletlerde yüzebilme fırsatı sunar. Bu doğal güzelliklerle çevrili olan Ilısu Şelalesi, Gülnar ilçesi sınırlarında yer alır ve çevresindeki mesire alanları ve kamp bölgeleri sayesinde doğaseverler için dinlendirici bir kaçış noktasıdır.

Mersin Otogarı’ndan her saat başı kalkan Gülnar minibüsleri ile kolayca ulaşabilirsiniz. Ayrıca, doğa gezileri ve fotoğrafçılık turları düzenlenerek bu güzel yerin daha derinlemesine keşfi yapılabilir. Ilısu Şelalesi, Mersin'in en güzel doğa alanlarından biri olarak ziyaretçilerini bekliyor, bu harika doğa güzelliklerinde keyifli anlar yaşamak ve unutulmaz anılar biriktirmek mümkündür.

19-  Göksu Kanyonu

Mersin’in sevilen doğa sporları merkezlerinden biri olan Göksu Kanyonu, özellikle bahar ve yaz aylarında birçok farklı aktivite için ideal bir mekan. Rafting, kano, kampçılık, yürüyüş, dağcılık, kaya tırmanma gibi doğa sporlarına ev sahipliği yapan bu güzel kanyon, Göksu Nehri'nin etrafını saran devasa kaya duvarlarıyla göz alıcı bir manzara sunuyor. Türkiye'nin en güzel kanyonlarından biri olarak kabul edilen Göksu Kanyonu, binlerce yılda şekillenmiş çarpıcı kaya oluşumları ve bakir doğal güzellikleriyle ünlüdür.

Kanyonun her zorluk seviyesine uygun düzenlenmiş yürüyüş parkurları sayesinde doğayla iç içe güzel keşifler yapabilirsiniz. Ayrıca, kanyonun hırçın sularında eğlenceli bir deneyim yaşamak isterseniz uzman rehberler eşliğinde rafting yapma fırsatını da bulabilirsiniz. Göksu Kanyonu'nun etkileyici atmosferi ve doğal güzellikleri, doğa sporlarına ilgi duyanların ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenlerin favori adreslerinden biridir.

20-  Anamur Çayı

Anamur Çayı, Toros Dağları eteklerinden doğarak yer altında ilginç bir yolculuk yaparak 35 kilometre boyunca akıyor. Bu ilginç akış şekli nedeniyle "Dragon Çayı" olarak da anılmaktadır. Özellikle yaz aylarında popüler bir gezi noktası olan Anamur Çayı, çevresindeki kır bahçeleri, balık restoranları, çocuk oyun alanları, mesire alanları ve endemik bitki türleri ile dolu yürüyüş parkurlarıyla büyük ilgi görüyor.

Küçük sandallar veya kanolarla geziler düzenleyerek Anamur Çayı'nda keyifli bir deneyim yaşayabilirsiniz. Aynı zamanda bahar ve yaz aylarında rafting etkinlikleri de düzenlenmektedir. Yer altından fışkıran kaynak suları sayesinde her zaman temiz ve berrak olan Anamur Çayı, Mersin gezinizde mutlaka ziyaret etmek isteyeceğiniz doğal güzelliklerden biri. Taze balık yemekleri tadına baktıktan sonra, çayın muhteşem manzarası eşliğinde dinlenmek harika bir deneyim olacaktır.

21-  Çukurpınar Mağarası

Mersin, binlerce yıllık etkileyici mağaralar bakımından oldukça zengin bir bölgeye sahiptir. Bu zenginlikler arasında görülmesi gereken etkileyici bir mağara da Türkiye'nin en uzun onuncu, en derin ise üçüncü mağarası olan Çukurpınar Mağarasıdır. Anamur'a 46 kilometre uzaklıkta, 1880 metre yükseklikte ve Taşeli Platosu’na hakim bir konumda yer alan bu mağara, aynı zamanda Çukurpınar Yaylası’na da oldukça yakındır ve yayla turları sırasında sıkça ziyaret edilmektedir.

3300 metre uzunluğa ve 1196 metre derinliğe sahip olan Çukurpınar Mağarası, 1990 yılında keşfedilerek turizme kazandırılmıştır. Profesyonel rehberler eşliğinde bu mağarayı keşfetmek oldukça etkileyici bir deneyim sunmaktadır. Mağaranın içindeki taşların binlerce yılda aşınmasıyla oluşan devasa sarkıtlar ve dikitler arasında gezinmek, unutulmaz anılar biriktirmenizi sağlayacaktır. Dünyanın en derin 35. mağarası olma özelliği taşıyan Çukurpınar Mağarası, Mersin'in görülmesi gereken tabiat harikalarından biri olarak öne çıkmaktadır.

22-  Çinili Göl

Mersin'in Çamlıyayla ilçesinde bulunan Çinili Göl, Bolkar Dağları'nın en etkileyici buzul göllerinden biridir. Deniz seviyesinden yaklaşık 2500 metre yükseklikte yer alan bu göl, bir krater gölü olarak oluşmuştur. 25.000 metrekarelik büyüklüğüyle dikkat çeken göl, aynı zamanda 100 metreyi aşan derinliği nedeniyle halk arasında "Dipsiz Göl" olarak da anılır.

Çinili Göl, tertemiz suyu sayesinde içme suyu olarak da kullanılmaktadır ve yaz aylarında serin havası ve yüksek oksijen seviyesiyle doğa severlerin sıkça ziyaret ettiği bir bölgedir. Göle çevresinde kamp yapma imkanı da bulunmaktadır, bu sayede hem gölün hem de muhteşem dağ manzaralarının tadını çıkarabilirsiniz. Çinili Göl, Mersin'in doğal güzelliklerinden biri ve huzur dolu bir ortam sunmaktadır.

23-  Astım Mağarası (Köşekbükü Mağarası)

Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Narlıkuyu beldesinde bulunan Astım Mağarası gerçekten büyüleyici bir doğa harikasıdır. İsmini astım gibi pek çok solunum rahatsızlığına iyi gelen benzersiz havasından alıyor olması ilgi çekici bir detay. Mağaranın 20.000 yıl önce oluştuğu düşünülüyor ve içerisinde devasa sarkıtlar ve binlerce yılda şekillenmiş mağara göletleri gibi etkileyici özellikler bulunuyor.

Astım Mağarası, halk arasında "Dilek Mağarası" veya "Köşekbükü Mağarası" olarak da bilinir. Mağara, 15 metre derinliğe sahip ve 3. Jeolojik Dönem'e kadar uzanan bir tarihi yansıtıyor. İyi düzenlenmiş yürüyüş alanları ve aydınlatmaları sayesinde ziyaretçilere keyifli bir gezi deneyimi sunuyor. Yöre halkı dileklerini dilemek için de sıkça mağaraya uğruyor. Her yıl şifa bulmak isteyen yüzlerce insan da bu büyülü mağarayı ziyaret ediyor. Astım Mağarası, Türkiye'nin en büyüleyici mağaralarından biri olarak keşfedilmeye değer bir yerdir.

24-  Aynalıgöl Mağarası (Gilindire Mağarası)

Aynalıgöl Mağarası, Mersin'in en dikkat çekici doğa harikalarından biri olarak öne çıkıyor. 1999 yılında bir çoban tarafından kazara keşfedilen bu mağara, iç bölümleri düzenlenerek turistik ziyaretlere açıldı ve Mersin şehrinin en popüler mağaralarından biri haline geldi. Akdeniz kıyısında yer alan en büyük mağaralardan biri olması ve tabiat parkı ilan edilerek koruma altına alınması, bu doğal güzellikle övünmenin sebeplerinden biridir.

Aynalıgöl Mağarası'nın içinde tuzlu suyun etkisiyle oluşmuş ayna gibi duvarlar, devasa sarkıtlar ve dikitler, burayı ziyaret edenleri büyüleyen manzaralara sahiptir. Bu etkileyici görüntüler nedeniyle Aynalıgöl Mağarası, Türkiye'nin en çok fotoğraflanan mağaralarından biri olarak bilinir. Mağaranın içinde yer alan derinliği 40 metreyi aşan büyük göl de kesinlikle görülmeye değer bir güzellik sunmaktadır. Aynalıgöl Mağarası, doğa severler ve fotoğrafçılar için keşfedilmesi gereken bir yer.

Plajlar ve Koylar

1-     Yapraklı Koyu

Yaz aylarının sıcak günlerinde serinlemek ve güzel manzara eşliğinde rahatlamak isteyenler için Yapraklı Koyu, mükemmel bir seçenektir. Akdeniz'in en soğuk suyuna sahip olması ile ünlü olan bu koy, Silifke'ye bağlı Susanoğlu beldesinde yer alır. Koyun güzelliklerinden biri de kayalar üzerine kurulmuş ahşap iskelelerdir; burada güneşlenebilir ve turkuaz renkli tertemiz sularda keyifli bir şekilde yüzebilirsiniz.

Çevresinde bulunan kaliteli butik oteller, balık restoranları ve kafeler, ziyaretçilere güzel bir hizmet sunmaktadır. Ayrıca, Yapraklı Koyu'nda kızıl gün batımı manzarası eşliğinde sunulan romantik akşam yemekleri de oldukça popülerdir. Tertemiz deniz, doğal güzellikler ve rahatlatıcı atmosferi ile Yapraklı Koyu, Mersin gezinizde görülmeye değer bir nokta olabilir.

2-     Narlıkuyu

Narlıkuyu, Mersin'in mutlaka görülmesi gereken tatil cennetlerinden biridir. Eski bir balıkçı köyü olan Narlıkuyu, Akdeniz kıyısında yer alır ve sessiz, huzurlu bir atmosfere sahiptir. Mersin merkezine 85 kilometre uzaklıkta bulunan bu belde; küçük limanında sıralanan balıkçı restoranları, şirin butik otelleri, mavi bayraklı plajları ve kır bahçeleri ile günübirlik bir gezi veya tatil için ideal bir yerdir.

Narlıkuyu'nun yaz aylarında serinlemek için tercih edilen denizi, tatlı su ve tuzlu suyun birbirine karıştığı soğuk suyuyla ünlüdür. Ayrıca, Narlıkuyu'da binlerce yıllık mozaik eserlerin sergilendiği Narlıkuyu Mozaik Müzesi bulunur. Özellikle "Üç Güzeller Mozaiği," tarih ve sanat meraklılarına büyük ilgi çeker.

Balık çeşitliliği bakımından zengin olan Narlıkuyu'da, yılın her mevsimi balık avlama turlarına katılabilir ve akşamları sahildeki salaş balık restoranlarında yöresel mezeler eşliğinde beldeye özgü lagos balığını tadabilirsiniz. Narlıkuyu'nun güzellikleri ve zengin kültürel mirasıyla dolu bir yer olduğunu söyleyebilirim.

3-     Kargıpınarı Plajı

Mersin merkeze sadece 30 kilometre uzaklıkta yer alan Kargıpınarı Plajı, şehrin en güzel plajlarından biridir. Bu plaj, çam ormanlarıyla çevrili büyüleyici bir kumsala sahiptir ve 2,5 kilometrelik sahil şeridi ile dinlenmek ve keyifli zaman geçirmek için ideal bir mekandır. Yılın 7 ayı boyunca Akdeniz'in sıcak sularını tadını çıkarabileceğiniz bu plaj, özellikle yaz aylarında hem yerel halk hem de yerli ve yabancı turistlerle dolup taşar.

Kargıpınarı Plajı'nda güneş şemsiyesi ve şezlong kiralayabileceğiniz turistik tesisler, kafeler, restoranlar, hediyelik eşya dükkanları ve oteller bulunur. Bu nedenle hem dinlenmek hem de ihtiyaçlarınızı karşılamak için her türlü olanak mevcuttur. İnce kumlu sahili ve sığ denizi sayesinde, ailelerin de tercih ettiği bu plaj özellikle çocuklu ailelerin keyifle vakit geçirebileceği bir yerdir.

Kargıpınarı Plajı'na Mersin merkezinden ulaşım oldukça kolaydır. Her yarım saatte bir minibüs bulabilir ve 30 dakikalık bir yolculukla plaja ulaşabilirsiniz. Plajda yüzmenin yanı sıra kilometrelerce uzanan sahil yolunda çam ormanları arasında yürüyüşler yapabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Bu plaj, Mersin'de deniz ve doğa keyfi arayanlar için harika bir seçenektir.

4-     Yeşilovacık

Mersin'in Silifke ilçesine bağlı olan ve popüler tatil cennetlerinden biri olan Yeşilovacık beldesi, güzellikleri ile göz dolduran bir destinasyondur. Sahil şeridinin 7 kilometre uzunluğunda olması ve mavi bayraklı Yeşilovacık Plajı'nın varlığı, yaz aylarında hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Bu nedenle Yeşilovacık, dinlenmek ve tatil yapmak isteyenler için tercih edilen bir yerdir.

Yeşilovacık beldesi, otelleri, eğlence mekanları ve restoranlarıyla turizm olanakları açısından oldukça gelişmiş bir durumdadır. Bu nedenle konaklama ve eğlence ihtiyaçlarınızı rahatça karşılayabileceğiniz bir yerdir. Özellikle tertemiz sahilinin doğal sit alanı olarak korunması ve deniz kaplumbağalarının az sayıdaki yuvalama alanlarından biri olması, bölgenin doğal güzelliklerinin önemini göstermektedir.

Yeşilovacık, sıcak Akdeniz iklimi, tertemiz havası ve berrak denizi ile keyifli bir tatil yapmanın yanı sıra Mersin çevresinde günübirlik gezi yapmak isteyenler için de harika bir seçenektir. Mersin'e gelmişken Yeşilovacık'ı ziyaret etmek, doğanın tadını çıkarmak ve güzel bir deniz tatili yapmak isteyenler için mükemmel bir fırsattır.

5-     Büyükeceli

Mersin'e bağlı Gülnar ilçesinde bulunan turistik belde Büyükeceli, doğal güzellikleri ve berrak denizi ile tatilcilerin gözdesi haline gelmiş bir yerdir. Büyükeceli'nin ince kumlu uzun sahili, çam ormanlarının hemen önünde başlayarak, tatilcilerin dinlenebileceği harika bir atmosfer sunmaktadır. Denizin kristal berraklığı, farklı tonları ve güzel manzaraları ile tatilcilerin deniz keyfini doyasıya yaşayabileceği bir yerdir.

Büyükeceli, gelişmiş turizm olanaklarına sahip bir beldedir. Özellikle tüplü ve tüpsüz dalış tutkunları için ideal bir yerdir. Burada düzenlenen dalış turları, denizin altındaki zenginlikleri keşfetmek isteyenler için harika bir fırsattır. Ayrıca sarp kayalar arasında yapılan duvar dalışları da oldukça popülerdir.

Büyükeceli Plajı, ılık denizi sayesinde çocuklu ailelerin de tercih ettiği bir yerdir. Kafeler, restoranlar ve turistik işletmeler sahil boyunca hizmet verir, böylece tatilcilerin ihtiyaçlarını rahatça karşılayabilirler. Hem güzel manzaralar eşliğinde yüzmek hem de su sporları yapmak isteyenler için ideal bir tatil cennetidir. Mersin bölgesinde keşfedilmesi gereken birçok güzellik bulunuyor gibi görünüyor.

6-     Kumkuyu

Mersin'e sadece 50 kilometre uzaklıkta, Erdemli ilçesine ise sadece 11 kilometre uzaklıkta bulunan Kumkuyu beldesi, ince kumlu sahili ile tatilcilerin gözde mekanlarından biridir. Kumkuyu, ismini aldığı bu güzel sahilinin yanı sıra yaz tatilleri için tercih edilen bir destinasyondur. Sadece Mersin'den değil, çevre illerden gelen yüzlerce insanı her yaz ağırlar.

Kumkuyu'nun kaliteli otelleri, restoranları, kafeleri ve turistik tesisleri, hareketli bir atmosfer sunar. Bu belde, Mavi Bayrak ödüllü Zincirlikuyu Plajı ve Töbank Plajı gibi güzel plajları ile tanınır. Bu plajlarda denizin tadını çıkarabilir ve güneşlenme keyfi yapabilirsiniz.

Aynı zamanda Kumkuyu, sakin ve huzurlu bir atmosfere sahip. Sahil boyunca yürüyüş yapmak veya balık restoranlarında mevsimlik Akdeniz balıklarının lezzetini denemek için ideal bir yerdir. Mersin gezinizde uğrayabileceğiniz en güzel tatil yerlerinden biridir.

7-     Barbaros Koyu

Mersin'in el değmemiş güzelliklerinden biri olan Barbaros Koyu, kayalarla çevrili ve turkuaz denizi ile ünlüdür. Bu koy, dinlendirici bir gün geçirmek ve doğanın tadını çıkarmak için mükemmel bir yerdir. Barbaros Koyu, Silifke ilçesine bağlıdır ve minibüsler veya tekne turları ile kolayca ulaşılabilir. Bu koy, yay şeklinde bir yapıya sahiptir ve bu nedenle halk arasında Eğribük Koyu olarak da bilinir.

Barbaros Koyu'nun berrak denizi, yeşil çam ormanları ve etkileyici kaya oluşumları, teknelerin sıkça uğradığı bir mekan olmasına neden olmuştur. Ayrıca koyda deniz manzaralı kamp ve mesire alanları da bulunmaktadır. Bu doğal güzellikler arasında keyifli vakit geçirmek isteyenler için harika bir seçenektir. Tekne gezileri, kamp yapma ve doğayla iç içe olma imkanları sunar. Mersin'in güzelliklerini keşfetmek isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biridir.

8-     İncekum Plajı

  İncekum Plajı'nın doğal güzelliği ve özellikle sahil kahvaltıları ile romantik akşam yemeklerinin sunulduğu atmosfer, turistler için cazip kılıyor. Liman Kalesi'nin manzaraları eşliğinde masmavi sularında yüzebilmek muhteşem bir deneyim olmalı. Ayrıca Boğsak Köyü'ne giderek organik ürünler satın almak da bölgenin yerel lezzetlerini tatma şansı veriyor. Mersin, bu tür doğal güzellikler ve unutulmaz deneyimler sunan yerlerle dolu gibi görünüyor. İncekum Plajı, dinlence ve keşif yapmak isteyen ziyaretçiler için harika bir seçenek olarak öne çıkıyor.

9-     Akçakıl Koyu

Akçakıl Koyu, Mersin'de doğanın ve denizin keyfini sakin bir atmosferde çıkarabileceğiniz harika bir yer gibi görünüyor. Kristal berraklığındaki deniz ve çam ormanlarıyla çevrili ortamı, turistik tesisin sunduğu olanaklarla tatilciler için çok cazip hale getirilmiş. Tekne ve yat turlarının da mola verdiği bu koyun güzellikleri doğa severleri kendine çekecektir. Kamp ve karavan alanlarının bulunması da doğa ile iç içe zaman geçirmek isteyenler için büyük bir avantaj. Ancak hızla derinleşen denize sahip olduğu belirtilmiş, bu nedenle acemi yüzücüler ve çocuklu ailelerin dikkatli olmaları önemlidir. Mersin'e gidenler için Akçakıl Koyu, doğal güzellikler ve deniz keyfi arayanlar için mükemmel bir seçenek olabilir.

10-  Kızlar Hamamı Koyu

Kızlar Hamamı Koyu, Narlıkuyu beldesinin doğal güzellikleri arasında gerçekten dikkat çekici bir yer gibi görünüyor. Antik efsanelere konu olmuş olması, Yunan mitolojisinin hikayelerine gönderme yapması bu koyu daha da ilginç hale getiriyor. Hem deniz hem de çevresindeki doğa güzellikleri açısından oldukça cazip bir mekan. Çam ormanlarının ve kayalıkların sardığı turkuaz deniz, yüzme ve deniz keyfi için harika bir ortam sunuyor gibi görünüyor. Kristal berraklığındaki sularıyla balık sürülerini görmek de muhteşem bir deneyim olabilir. Tekne gezileri ve dalış turları için tercih edilmesi de hoş bir detay. Ayrıca kayaların üzerinde veya çam ağaçları altında havlu sermek, bu büyüleyici yerin huzurlu atmosferinde rahatlamak için harika bir fikir. Kısacası, Kızlar Hamamı Koyu, Mersin'in tabiat güzelliklerini keşfetmek isteyenler için görülmeye değer bir yer gibi duruyor.

11-  Akyar Koyu

Akyar Koyu, Kızlar Hamamı Koyu'nun hemen yanında yer alması ve berrak deniziyle ünlü olmasıyla dikkat çekici bir mekan gibi görünüyor. Plajı olmasa da kayalar arasında denize girebilme imkanı sunması, doğa severler ve deniz tutkunları için ilgi çekici olabilir. Deniz manzaralı mesire ve kamp alanları ile çevrili olması da güzel bir avantaj. Gün batımı manzaralarının büyüleyici olması, tekne turlarının burada duraklama yapmasını sağlıyor olması da hoş bir detay. Ayrıca koyda tüplü ve tüpsüz dalış turlarının düzenleniyor olması, Akdeniz'in su altı zenginliklerini görmek isteyenler için cazip bir seçenek sunuyor. Bu koy, sakin ve doğal bir ortamda denize girmek, doğa aktiviteleri yapmak veya güzel manzaraların tadını çıkarmak isteyenler için ideal gibi görünüyor.

12-  Kızkalesi Plajı

Kızkalesi Plajı, sahip olduğu özelliklerle gerçekten keyifli bir tatil deneyimi sunuyor gibi görünüyor. Özellikle Kız Kalesi'nin büyüleyici manzaraları, denizin ortasındaki adada oluşu ve adanın etrafını saran devasa surlar, bu plajı farklı ve ilgi çekici kılıyor. Geniş sahili, altın renkli kumu ve turistik tesislerin sağladığı olanaklar (şezlong, güneş şemsiyesi, su sporları, kafe, restoran vb.) tatilciler için rahatlatıcı bir atmosfer yaratıyor. Deniz bisikleti ve kano kiralama seçeneği, Kız Kalesi'ne küçük bir gezi yapma imkanı sunması da hoş bir ayrıntı. Hem denizde yüzme keyfi, hem de küçük adanın etrafındaki güzellikleri keşfetme fırsatı ile Kızkalesi Plajı, Mersin'de mutlaka görülmeye değer yerlerden biri olarak öne çıkıyor.

13-  Soğuksu Plajı

Soğuksu Plajı, serinlemek ve doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için ideal bir seçenek gibi görünüyor. Soğuksu Çayı'nın buz gibi sularının denize karışması, bu plaja özgün bir özellik katıyor ve yaz aylarında bile serinlik sağlıyor. Etkileyici kaya oluşumları, berrak denizi ve çevresindeki çam ormanları ile doğal bir atmosfer sunması oldukça çekici. Ayrıca kamp yapma imkanı da sunan plaj, doğa severler için mükemmel bir kaçış noktası olabilir. Hem serin hem de tatlı suyunun olması, su aktiviteleri için uygun olduğunu gösteriyor. Şnorkelli dalış yapmak isteyenler için de cazip bir seçenek. Bu özellikleriyle Soğuksu Plajı, Mersin'de deniz ve doğa keyfi arayanlar için güzel bir tercih olabilir.

14-  Altınorfoz Plajı

Altınofroz Plajı, temizliği ve mavi bayrak ödülü ile dikkat çeken güzel bir plaj gibi görünüyor. 2007 yılından bu yana mavi bayrak ödülü alıyor olması, denizin ve plajın kalitesini gösteriyor. Çevresindeki konaklama tesisleri, restoranlar ve plaj kulüpleri sayesinde hem denize girebilir hem de keyifli bir zaman geçirebilirsiniz. Ayrıca plajın çevresindeki falezlerden atlamak da eğlenceli bir seçenek. Silifke ilçesine bağlı olması ve Mersin'den kolayca ulaşılabilir olması da bir avantaj. Plajın hizmet verdiği alanlar ve güzel deniz manzarasıyla rahatlatıcı bir plaj deneyimi sunması bekleniyor. Mersin'de deniz keyfi arayanlar için Altınofroz Plajı güzel bir seçenek gibi görünüyor.

15-  Limonlu Plajı

Erdemli ilçesinde bulunan Limonlu Plajı, ilçe merkezine yakınlığı, serin suları, ince kumlu sahili ve doğal güzellikleri ile Mersin halkının ve çevre şehirlerden gelen tatilcilerin tercih ettiği popüler bir plaj olarak görünüyor. Adını çevresini saran limon ağaçlarından alan bu plaj, piknik alanları, kamp alanları, tesislerde sunulan olanaklar ve muhteşem gün batımı manzaralarıyla zengin bir deneyim sunuyor. Şezlong ve güneş şemsiyesi kiralamak, tuvaletler ve giyinme kabinleri gibi olanaklar da plajda rahat bir gün geçirmenizi sağlıyor. Ayrıca limon bahçeleri arasında yapılacak keyifli bir gezinti, Mersin'in güzelliklerini yaşamanıza katkı sağlayacaktır. Limonlu Plajı, tatilcilere hem deniz hem de doğa keyfi sunan güzel bir plaj olarak dikkat çekiyor.

16-  Mavikent Sahili

Silifke ilçesine bağlı Yeşilovacık beldesinde yer alan Mavikent sahili, Mersin'in doğal güzelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Arkası yemyeşil çam ormanları, önü masmavi denizle çevrili olan bu doğa harikası sahil, hem Mersin halkı hem de yerli turistler için popüler bir destinasyon haline gelmiştir. Küçük plajı ve tertemiz denizi ile Mavikent sahilinde keyifli bir gün geçirmek mümkün. Sahil, hafta sonları ve yaz aylarında yoğun ilgi görüyor. Sahilin panoramik Akdeniz manzarası, dağ yamaçlarında yer alan çam ağaçları altında çadır kurarak doğanın tadını çıkarabileceğiniz kamp alanları sunması, doğa severler için cazip bir seçenek olabilir. Ancak sahilde herhangi bir işletme bulunmuyor, bu nedenle kendi ihtiyaçlarınızı karşılamak için gerekli malzemeleri yanınızda getirmeniz önerilir.

Tarihi Yerler ve Müzeler

1-     Kız Kalesi

Mersin'e 60 kilometre uzaklıktaki Erdemli ilçesinde yer alan ve kartpostallara taş çıkartacak güzellikteki Kız Kalesi, şehrin simgesel yapılarından biri olarak öne çıkıyor. Denizden 600 metre uzaklıkta adanın üzerinde inşa edilmiş olan bu büyüleyici kale, 1199 yılında yapıldığına dair tarihi kaynaklara sahip. Tarih boyunca Kıbrıs Krallığı, Roma, Bizans ve Osmanlılar gibi birçok medeniyet tarafından kullanılmış bir mekan olarak da biliniyor. Denize hakim konumuyla da dikkat çeken Kız Kalesi, büyüleyici surları ve tarihi yapısıyla ziyaretçilere unutulmaz bir manzara sunuyor. Fotoğrafçıların Mersin'deki ilk tercihlerinden biri olan bu mekan, tarih ve doğa severler için vazgeçilmez bir durak.

Yüzerek, kanoyla veya teknelerle ulaşabileceğiniz Kız Kalesi'nin iç bölümlerini gezip, sarnıçlar, tapınaklar ve yaşam odalarını inceleyebilirsiniz. Kaleye özgü detayları keşfederken tarihin izlerini sürmek mümkün. Kalenin ıssız sahilinde, kalabalıklardan uzakta keyifli bir deniz deneyimi yaşayabilir veya hemen karşısında yer alan altın kumlu Kız Kalesi Plajı'nda, etkileyici kale manzarasına karşı güneşlenme fırsatını bulabilirsiniz. Bu doğal güzellikler ve tarih kokan mekanı Mersin ziyaretinizde mutlaka keşfetmenizi öneririm.

2-     Uzuncaburç (Olba Antik Kenti)

Mersin'in en popüler tarihi hazinelerinden biri olan ve Uzuncaburç olarak da bilinen Olba Antik Kenti, Helenistik dönemin önemli krallıklarından biri olan Olba Krallığı'nın merkezi olmuş bir tarihi gezi alanıdır. Türklerin bölgeye gelmesinden sonra adını devasa sütunlarından alan Uzuncaburç, hem arkeoloji meraklıları hem de tarih severler için önemli bir cazibe merkezidir.

Bu antik yerleşim yeri, etkileyici Zeus Tapınağı, sütunlu caddesi, taş oyması heykelleri, korint başlıklarıyla süslenmiş tören kapısı, Roma dönemine ait zafer kapısı ve büyük antik tiyatrosuyla dikkat çekmektedir. Uzuncaburç, tarihi yapısı ve kalıntılarıyla bölgenin zengin kültürel mirasının önemli bir parçasını temsil eder.

Uzuncaburç, Silifke'ye sadece 30 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Bu antik kenti kendi başınıza gezebilir veya tarih turlarına katılarak uzman rehberler eşliğinde bu binlerce yıllık ticaret kentini keşfedebilirsiniz. Gezi sırasında gün batımında devasa sütunların ve kaya mezarlarının sunduğu eşsiz manzaraların tadını çıkarmayı unutmayın. Bu tarihi mekanın büyüsü sizi etkileyecektir.

3-     Kanlı Divane Ören Yeri

Mersin'deki zengin tarihi mirasın bir diğer önemli hazinesi olan Kanlı Divane Ören Yeri, şehir merkezine 50 kilometre ve Erdemli ilçesine 13 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Antik kent M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuş ve M.S. 7. yüzyıla kadar yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Bu antik kent, ziyaretçilere devasa Helenistik dönem kuleleri ve kayalara özenle oyulmuş aile, insan ve asker kabartmaları gibi çarpıcı tarihi eserleri sunmaktadır.

Arkeoloji meraklıları için mutlaka görülmesi gereken Kanlı Divane Ören Yeri, zengin tarihi dokusu ve kalıntıları ile büyüleyici bir atmosfer sunar. Ayrıca bu bölge, Mersin'deki doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık gezileri için de önemli bir mola noktasıdır. Manzarası ve tarihi yapılarıyla bu alan, tarih severlerin ve doğa tutkunlarının ilgisini çekecek bir yerdir.

Kanlı Divane Ören Yeri, Mersin'de keşfedilecek birçok tarihi ve doğal güzelliklerden sadece bir tanesidir. Şehrin zengin tarihini daha fazla anlamak ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir seçenektir.

4-     Silifke Kalesi

Mersin'in en tanınmış simgelerinden biri olan Silifke Kalesi, 185 metre yükseklikte bir tepe üzerine inşa edilmiş olan etkileyici bir yapıdır. Kalenin Roma dönemine ait olduğu tahmin edilmektedir ve büyük surları, sarnıçları, su depoları, yaşam alanları ve mabetleri ile tarih turlarının popüler duraklarından biridir.

Evliya Çelebi'nin eserlerinde bahsettiği gibi, Silifke Kalesi'nin zamanında 23 kulesi ve 60 evi olduğuna inanılmaktadır. Günümüzde ulaşılabilir olan 10 kulesi bulunan kale, çevresini çevreleyen kuru hendekler ve Orta Çağ kalelerine benzeyen mimarisi ile dikkat çeker. Silifke Kalesi'nin surlarından, panoramik Silifke ve Akdeniz manzaralarını fotoğraflamak da mümkündür.

Silifke Kalesi, tarih meraklıları ve manzara severler için ilgi çekici bir mekandır. Tarihin izleri ve muhteşem manzaraları ile Mersin'in zengin kültürel mirasının bir parçasını oluşturur.

5-     Adam Kayalar

Mersin'in turistik ve tarihi zenginliklerinden biri olan Adam Kayalar, yapılış tarihi tam olarak bilinmeyen ancak M.Ö. 3. ve M.S. 3. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilen sarp kayalar üzerine oyulmuş kabartma figürleri ve heykelleriyle ünlüdür. Bu özel alan, Narlıkuyu beldesine 11 kilometre uzaklıkta, Şeytan Deresi Vadisi'nde yer almaktadır.

Adam Kayalar, tarih ve doğa gezilerinin yanı sıra manzarasıyla da fotoğrafçıların ilgisini çeker. Taş kabarmalarda kadınlar, çocuklar, askerler ve dağ keçileri figürlerinin yanı sıra Roma kartalı kabartması da dikkat çeker. Yılların etkisiyle bir miktar aşınmış olsalar da hala büyüleyici bir görünüme sahiptirler. Adam Kayalar'ın bu tarihi ve sanatsal eserleri, Mersin'den ayrılmadan önce görülmesi gereken yerlerden biridir. Mersin'in zengin kültürel mirasına bir pencere açan bu alan, tarih ve sanat severler için muhteşem bir deneyim sunar.

6-     Mamure Kalesi

Anamur ilçesi Bozdoğan beldesinde bulunan ve denize sıfır konumda yer alan Mamure Kalesi, Akdeniz kıyısı boyunca uzanan görkemli surlarıyla büyüleyici bir yapıdır. Romalılar tarafından 3. yüzyılda deniz yolunu gözetlemek amacıyla inşa edilen bu kale, zaman içinde onarılmış ve geliştirilmiştir. Kilikya Ermeni Krallığı döneminde onarılmış, Karamanoğulları Beyliği ve sonrasında Osmanlı Devleti döneminde de büyütülmüştür.

Mamure Kalesi'nin iç bölümlerini gezebilir, cami, yaşam alanları, tapınaklar ve etkileyici taş süslemelerini yakından inceleyebilirsiniz. Kale, ön tarafında masmavi Akdeniz sularıyla ve arka tarafında su dolu hendeklerle çevrilidir. Kale içindeki gözlem kuleleri ve surlarından, panoramik deniz manzaralarını izleyerek güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Mamure Kalesi, Türkiye'nin az bilinen tarihi hazinelerinden biri olarak öne çıkar ve kesinlikle görülmeye değer bir yerdir. Bu muhteşem yapı, tarih ve deniz manzarası sevenler için unutulmaz bir deneyim sunar.

7-     Alahan Manastırı

Mersin-Karaman karayolu üzerinde, Geçimli Köyü sınırlarında bulunan Alahan Manastırı, Mersin'in en değerli tarihi hazinelerinden biridir. Deniz seviyesinden 1300 metre yükseklikte, Göksu Vadisi'ne hakim bir konumda yer alan bu manastır, adeta bir kaleyi andıran görkemli bir yapısıyla dikkat çeker. Birçok bölümü günümüze sağlam olarak ulaşan Alahan Manastırı, Hristiyanlar için önemli bir hac merkezi olmuştur ve M.S. 4. ile 6. yüzyıllar arasında ziyaret edilen bir yer olarak tarihe tanıklık etmiştir.

Manastırın mimarisi benzersiz özelliklere sahiptir. Batı Kilisesi, Doğu Kilisesi, kayalara oyulmuş odalar ve kaya mezarı gibi farklı bölümleri bulunmaktadır. Roma dönemindeki zulümden kaçan ilk Hristiyanlar tarafından inşa edilmiş olan Alahan Manastırı, semboller, tasvirler ve süslemelerle bezeli bir yapıdır. Cebrail ve Mikail simgeleri, asma yaprakları, İncil tasvirleri, kartal, aslan, öküz sembolleri gibi detaylar manastırı dikkat çekici kılmaktadır.

Alahan Manastırı, yabancı turistlerin de ilgisini çeken Mersin'deki önemli turistik mekanlardan biridir. Rehberli turlarla bu etkileyici yapının tarihini ve anlamını daha yakından öğrenebilir ve ülkemizin gizli kalmış tarihi hazinelerinden birini ziyaret ederek güzel bir deneyim yaşayabilirsiniz.

8-     Kırkkaşık Bedesteni

Tarsus'un turistik ilçesinde yer alan Kırkkaşık Bedesteni, alışveriş yapmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin mutlaka ziyaret ettiği önemli bir mekandır. Taş mimarisi ile büyüleyen bu simgesel yapının sadece alışveriş için değil, aynı zamanda inanç ve kültür turları ile keşfedilebilecek bir alan olduğunu belirtmek gerekir. Bedesten, 2004 yılında aslına uygun olarak restore edilmiş ve halk arasında "Beyaz Çarşı" olarak da anılmaktadır.

1579 yılında Ramazanoğulları Beyliği döneminde inşa edilen Kırkkaşık Bedesteni, tarihi boyunca önemli bir ticaret merkezi olmuştur ve günümüzde de bu işlevini sürdürmektedir. Bedesten içerisinde yöresel yiyeceklerin yanı sıra ahşap, bakır, demir, gümüş ve dokuma gibi birçok ürünü bulabilir ve satın alabilirsiniz. Bedesten'in tarihi atmosferini ve otantik dokusunu korumayı başarmış olması, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunmaktadır. Haftanın her günü, sabah 08:00 ile akşam 20:00 saatleri arasında Kırkkaşık Bedesteni'ni gezebilir ve bu tarihi mekanın güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

9-     Kleopatra Kapısı

Mersin'in en bilinen simgesel yapılarından bir diğeri, Tarsus ilçesi merkezinde yer alan ve Bizans döneminden kalan tarihi bir hazinedir: Kleopatra Kapısı. Ünlü Romalı komutan General Antonius'un Mısır Kraliçesi Kleopatra için yaptırdığı ve Kleopatra'nın Tarsus'a giriş yaptığı kapı olarak bilinen Kleopatra Kapısı, adını bu önemli tarihi olaydan alıyor. Ayrıca bazı tarihi kaynaklarda "Deniz Kapısı" olarak da anılan bu kapının büyük bir bölümü 1835 yılında Mısırlı İbrahim Paşa tarafından yıktırılmış olsa da günümüze kalan kısımları hala turistlerin ilgisini çeken ve en çok ziyaret edilen anıtsal yapılar arasında yer alıyor.

Tarsus merkezinden kısa bir yürüyüşle veya toplu taşıma araçlarıyla Kleopatra Kapısı'na kolayca ulaşabilirsiniz. Bu tarihi kapının etkileyici atmosferinde dolaşarak geçmişe yolculuk yapabilir, aynı zamanda kapının önünde anı fotoğrafları çektirebilirsiniz. Tarsus'un zengin tarihini keşfetmek isteyenler için Kleopatra Kapısı önemli bir durak olarak öne çıkıyor.

10-  Gözne Kalesi

Mersin'in Toroslar ilçesine bağlı Gözne beldesinde yer alan Gözne Kalesi, deniz seviyesinden 1085 metre yükseklikteki sarp kayalar üzerine inşa edilmiş önemli tarihi yapılardan biridir. Çam ormanlarının Akdeniz manzaralarıyla bütünleştiği bu yüksek konum, hem muhteşem doğal güzellikleri hem de tarihi surları ile ziyaretçilere etkileyici bir deneyim sunmaktadır.

Gözne Kalesi'nin dikdörtgen formdaki tasarımı, sivri kemerli tonozları, havalandırma delikleri ve altıgen gözlem kulesi gibi detayları, bölgedeki en önemli tarihi yapılarından biri olduğunu gösteriyor. Bu kale, doğa yürüyüşleri ve tarih turları için ideal bir rota üzerindedir. Mersin merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta yer aldığı için ziyaretçiler tarafından kolayca ulaşılabilir. Gözne Kalesi'ni gezip tarihi surlar arasında keyifli bir gezinti yaparak bölgenin enfes gün batımı manzaralarını da gözlemleyebilirsiniz.

11-  Mut Kalesi

Mersin'in Mut ilçesi merkezinde yer alan Mut Kalesi, yüksek bir tepede konumlanmış ve tarihi bir yapıdır. Kale, kimler tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Karamanoğulları döneminde onarıldığı bilinmektedir. Daha sonraki yıllarda da 2. Mahmut döneminde genişletilmiş ve günümüzdeki halini almıştır.

Kale, çarpıcı kesme taş mimarisi ve çam ormanları arasından bölgeye hakim bir konumda yer aldığı için panoramik manzaralar sunmaktadır. Bu nedenle turistlerin ilgi odağı olan Mut Kalesi'ni ziyaret edebilmek için kısa bir yürüyüş veya toplu taşıma araçlarıyla kolayca ulaşabilirsiniz. Kaleyi gezerken iç bölümlerini inceleyebilir ve tarihi dokusu ile çevrenin manzarasını doyasıya tadabilirsiniz. Özellikle akşam saatlerinde kale ışıklandırıldığında büyüleyici bir atmosfer yaratır, bu anları fotoğraflamak isteyebilirsiniz.

12-  Anemurium Antik Kenti

Anamur ilçesine adını veren Anemurium Antik Kenti, deniz kenarında M.Ö. 4. yüzyılda inşa edilmiş bir liman kentidir. Uzun süre Roma İmparatorluğu hakimiyetinde kalmış olan bu kent, döneminde bölgenin en büyük liman kentlerinden biri olarak önemli bir rol oynamıştır. Ancak Sasaniler tarafından işgal edilerek belirli bölümleri tahrip edilmiştir.

Anemurium Antik Kenti, ziyaretçilere Helenistik, Roma ve Erken Bizans dönemlerine ait tapınak kalıntılarını görmelerine olanak tanır. Bulunduğu konumunun sunduğu büyüleyici Akdeniz manzaraları nedeniyle hem tarih hem de doğa gezilerinin popüler rotalarından biri olarak öne çıkar. Günümüze kadar ayakta kalmış etkileyici antik tiyatrosu, deniz kıyısında uzanan metrelerce yükseklikteki surları ve Helenistik dönemde beyaz taşlarla inşa edilmiş gözetleme kuleleri, Anemurium Antik Kenti'nin hala etkileyici bir görüntüye sahip olduğunu gösterir. Kentin sahilinde, tarihi suların önünde denize girerek güzel bir deneyim yaşayabilirsiniz.

13-  Tokmar Kalesi

Silifke merkezine 22 kilometre uzaklıkta, Akdeniz'e hakim yüksek bir tepede yer alan Tokmar Kalesi, hem etkileyici mimarisi hem de panoramik manzaralarıyla tarihi gezileri ve doğa yürüyüşlerinin vazgeçilmez rotalarından biridir. Kalenin M.S. 12. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor ve günümüze kadar bir bölümü ve iç kalenin yaşam odaları sağlam bir şekilde korunmuş durumda.

Sarp bir patika yoluyla ulaşabileceğiniz Tokmar Kalesi'nin surlarından büyüleyici gün batımı manzaralarını izlemek de ayrı bir keyif. Kalenin yükseldiği tepenin konumu, Akdeniz'in muhteşem manzaralarına hakim bir pozisyonda olduğunu gösteriyor. Bu tarihi kale, hem tarihi atmosferi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.

14-  Tarsus Ulu Camii

Mersin'in en etkileyici camilerinden ve en eski tarihi yapılarından biri olan Tarsus Ulu Camii, aynı zamanda Cami-i Nur olarak da anılmaktadır ve ilçe merkezinde, adını verdiği Cami-Nur semtinde bulunmaktadır. Cami, kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz konumu ile Türk-İslam mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Tarihi, kültürü, ve mimari güzelliğiyle cami, sadece tarih ve kültür meraklılarının değil, aynı zamanda mimariye ilgi duyanların da mutlaka görmesi gereken bir şaheser olarak kabul edilmektedir.

Tarsus Ulu Camii, 1579 yılında Ramazanoğulları Beyliği döneminde inşa edilmiş olup, tek şerefeli ve kesme taşlarla dikdörtgen planlı bir yapıdır. Caminin büyüklüğü ve etkileyici mimarisi ile dikkat çekmektedir. 47 x 13 metre boyutlarındaki taş duvarları, etkileyici ahşap oymaları, mermer sütunlu revakları ve otantik atmosferi caminin özelliklerinden sadece birkaçıdır. Ayrıca, Tarsus Ulu Camii, ünlü Kırkkaşık Bedesteni'nin hemen yanında yer alması sayesinde, ziyaretçiler bu iki etkileyici yapıyı bir arada görebilme fırsatına sahiptir. Tarsus Ulu Camii, Mersin'in zengin tarihine tanıklık eden önemli bir yapıdır.

15-  Çandır Kalesi

Çandır Kalesi, Mersin'in en büyük kalelerinden biri olarak bilinen ve aynı zamanda Paperon Kalesi olarak da anılan görkemli bir yapıdır. Şehir merkezine 40 kilometre uzaklıkta, Masa Dağı'nda yer alır ve deniz seviyesinden 1125 metre yükseklikte tek bir kaya bloku üzerine inşa edilmiştir. Kale, bölgede inşa edilen Ermeni kalelerinin en karmaşık ve mimari açıdan en etkileyicisi olarak kabul edilirken, tam olarak ne zaman yapıldığına dair kesin bilgiler mevcut değildir.

Çandır Kalesi, tarih boyunca pek çok medeniyetin hakimiyetinde kalmıştır. 14. yüzyılda Karamanoğulları tarafından işgal edilen ve Osmanlı dönemine kadar bu tür farklı hükümetlerin kontrolünde bulunmuştur. Kalede gezinirken Bizans dönemine ait kilise kalıntıları, büyük sarnıçlar ve 11. yüzyılın mimari özelliklerini yansıtan taş süslemeleri görebilirsiniz. Kilikya Ermeni Krallığı'nın en önemli kalelerinden biri olarak kabul edilen Çandır Kalesi'ne ulaşmak için kayalara oyulmuş 172 basamaklı bir yol bulunmaktadır. Bu özellikli yapının panoramik manzaraları, ziyaretçileri kendine çekerek fotoğrafçıları da buraya çekiyor. Çandır Kalesi, Mersin'deki zengin tarih ve kültüre tanıklık etmek isteyenler için önemli bir tarihi noktadır.

16-  Aya Tekla Yeraltı Kilisesi

Silifke merkezine sadece 4 kilometre uzaklıkta yer alan Aya Tekla Ören Yeri, kısa bir yürüyüşle kolayca ulaşabileceğiniz ve içerisinde Aya Tekla Yeraltı Kilisesi'nin bulunduğu benzersiz bir tarihi mekan olarak bilinir. Bu özel yapının tarih meraklıları ve yabancı turistler tarafından sıkça ziyaret edildiğini görmekteyiz. Hristiyanlığın en eski azizelerinden biri olan Aya Tekla'nın yaşadığı mağarada inşa edilen bu kilise, Hristiyanlığın ilk dönemlerinde bölgeye gelen rahip ve keşişlerin yaşadığı bir yer olarak hizmet vermiştir. Kilisenin sert kayalar içine oyulmuş yaşam odaları ve sunak alanları, oldukça etkileyici bir manzara sunar.

Antik dönemlerde keşişlerin halka şifa dağıtması ve tedavi etmesi nedeniyle önemli bir hac merkezi haline gelen Aya Tekla Yeraltı Kilisesi, günümüzde ise inanç ve kültür turlarının önemli bir parçasıdır. Ziyaretçiler, bu tarihi mekanı keşfederken bölgenin dini ve kültürel geçmişi hakkında bilgi sahibi olabilirler. Ayrıca, Aya Tekla Yeraltı Kilisesi'nin içinde bulunduğu mağaranın mistik atmosferi ve tarihi önemi, bu mekanın cazibesini daha da artırmaktadır.

17-  Taşucu Atatürk Evi

Mustafa Kemal Atatürk'ün Mersin ziyaretinde uğradığı ve doğduğu yer olan Selanik'e benzetmesi sonrasında, Atatürk'ün doğduğu evin aynısının inşa edilerek ziyarete açıldığı Taşucu Atatürk Evi, gezinizde mutlaka uğramanız gereken önemli yerlerden biridir. Bu iki katlı, taş ve ahşap mimariye sahip konak, dönem mobilyalarıyla donatılmış odalarında Atatürk'ün kişisel eşyalarını, Mersin gezisinden fotoğrafları ve antikaları barındırıyor. Burası, tarihte bir yolculuk yapmak isteyenler için harika bir fırsat sunuyor.

Çevresinde butik oteller, kafeler ve restoranların hizmet verdiği merkezi bir konumda bulunan Taşucu Atatürk Evi, 2005 yılından beri her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor. Atatürk'ün yaşadığı döneme ait izleri görmek ve onun Mersin ziyaretine tanıklık etmek isteyenler için bu ev, önemli bir destinasyon olacaktır. Ayrıca, tarih ve kültür meraklıları için de bu ev, Mersin'in tarihi ve kültürel geçmişi hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.

18-  Kızıl Minare Camii

Mut ilçesine bağlı Tekeli Köyü'nde yer alan ve etkileyici mimarisi ile tarih turlarının bir parçası olarak ziyaret edilen Kızıl Minare Camii, Karamanoğulları Beyliği döneminde inşa edildiği düşünülen önemli bir tarihi yapıdır. Cami, etkileyici mimarisi ve farklı kesme taşlarla inşa edilen kızıl minaresiyle öne çıkmaktadır. Bu etkileyici mimari özelliği nedeniyle 1990 yılında 1. derece sit alanı olarak ilan edilmiştir.

Kızıl Minare Camii, bölgeye hakim yüksek bir tepede konumlanmıştır, bu nedenle burada ziyaretçilere büyüleyici doğa manzaraları sunulmaktadır. Özellikle kış aylarında, kar yağarken bu tarihi caminin etrafındaki manzaralar harika fotoğraflar çekmek için harika bir fırsat sunar. Bu cami, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatmaktadır. Tarih meraklıları ve doğa severler için ideal bir durak olarak görülmektedir.

19-  Softa Kalesi

Mersin'in Bozyazı ilçesinde gezebileceğiniz etkileyici Softa Kalesi, antik dönemlerde imparatorların sığınma yeri olarak kullanılmış önemli bir yapıdır. 140 metre yükseklikteki bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiş olan kale, panoramik Akdeniz manzaraları sunmaktadır ve yaklaşık olarak 1800 yıl kadar eski olduğu tahmin edilmektedir.

Kayalar içinde oyulmuş devasa tüneller sayesinde limandaki Anemurium Antik Kenti ve Mamure Kalesi'ne bağlandığı düşünülen Softa Kalesi, savunma amacıyla tasarlanmıştır. Tarihi dokusu günümüze kadar ayakta kalmış olan bu etkileyici yapıyı gezerken, hem tarih hem de doğa severlerin ilgisini çekecek muhteşem manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Eşsiz deniz manzaraları ve doğal güzelliklerin yanı sıra tarihi atmosferi ile de ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunan Softa Kalesi, bölgenin turistik cazibe merkezlerinden biridir.

20-  Tarsus Müzesi

Tarsus Müzesi, Mersin ve çevresindeki antik kentlerde yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan binlerce eserin sergilendiği önemli bir müzedir. Müze, 1557 yılında inşa edilen Kubat Paşa Medresesi'nin restore edilmesiyle 1970 yılında ziyarete açılmıştır.

Müze, iki büyük salonda yer alan koleksiyonuyla ziyaretçilere geniş bir zaman dilimini kapsayan tarihi eserler sunmaktadır. Demir Çağı'ndan Bizans dönemine uzanan 7500 yıllık paha biçilmez eserleri inceleyebilirsiniz. Ayrıca, etnografya bölümünde Mersin'in kültürel yapısını yansıtan yöresel giysiler, bakır ve ahşap el yapımı eserler, antikalar, heybeler ve at koşumları gibi birçok obje sergilenmektedir.

Tarsus Müzesi, İsmetpaşa Mahallesi'nde 75. Yıl Kültür Merkezi Kompleksi içerisinde konumlanmıştır. Müze, pazartesi günleri hariç haftanın her günü 08:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Mersin'in tarihini ve kültürel zenginliklerini keşfetmek isteyenler için önemli bir durak olan bu müze, arkeoloji ve tarih meraklılarının ilgisini çekecek birçok değerli eseri bir araya getiriyor.

21-  Silifke Müzesi

Silifke Müzesi, Mersin'in turistik ilçesi Silifke'de binlerce yıllık tarihi hazineleri görmek isteyenler için önemli bir duraktır. Müze, 1958 yılında kurulmuş olup 1973 yılından beri günümüzdeki binasında hizmet vermektedir. İlçe merkezinde, Malazgirt Bulvarı üzerinde konumlanmıştır ve kısa bir yürüyüşle kolayca ulaşabilirsiniz.

Müze, tarih boyunca çeşitli dönemlerden gelen paha biçilmez eserleri sergilemektedir. Alkalik ve Grek dönemlerinden başlayarak Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan tarihi eserler, Silifke Müzesi'nin zengin koleksiyonunu oluşturur.

Müzenin iki katlı binasında arkeolojik ve etnografik eserlerin ayrı bölümleri bulunmaktadır. Müze bahçesinde ise Roma dönemine ait sütunlar, taş heykeller ve pişmiş topraktan yapılmış devasa testiler gibi tarihi kalıntıları görebilirsiniz.

Silifke Müzesi, yaz aylarında 10:00 ile 17:00, kış aylarında ise 08:00 ile 17:00 saatleri arasında haftanın her günü ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. Bu müze, Mersin ve çevresinin tarihine ilgi duyan ziyaretçiler için önemli bir kültürel deneyim sunmaktadır.

22-  Donuktaş Anıtı

Donuktaş Anıtı, Tarsus merkezinde, Tekke Mahallesi'nde yer aldığı için kolayca ulaşarak gezebileceğiniz önemli bir tarihi yapıdır. Bu anıt, oldukça geniş bir alanı kapsayan etkileyici bir Roma tapınağıdır ve aynı zamanda Mersin'deki en eski yapılardan biri olarak bilinmektedir. Anıtın dış duvarları 115 metre uzunluğunda ve 7 metre yüksekliğindedir ve adeta bir kaleyi andırır.

Donuktaş Anıtı'nın yapım amacı ve kim tarafından yaptırıldığı hala tam olarak bilinmemektedir. Tarihi kaynaklarda "Jüpiter Mabedi," "saray," ve "anıt mezar" olarak geçen bu anıt, birçok sırrı içinde barındırmaktadır. Arkeolojik kazı çalışmaları sırasında pek çok paha biçilmez eser bulunmuş ve bu eserler Tarsus ve çevresinin antik dönemine ait zengin tarihini aydınlatmıştır.

Donuktaş Anıtı, Mersin'deki turistik gezilerin sevilen adreslerinden biri haline gelmiştir. Ayrıca, Tarsus merkezinde yer alan diğer tarihi hazineler olan Kleopatra Kapısı ve tarihi Tarsus evleri gibi önemli yapılarla birlikte gezilebilecek bir rota sunmaktadır. Bu tarihi yerleri ziyaret ederek Mersin ve çevresinin zengin tarihini daha yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz.

23-  Helenistik Kule

Silifke'nin Olba Antik Kenti'ne yakın bir konumda bulunan Helenistik Kule, Mersin'in en eski tarihi yapılarından biri olarak dikkat çekmektedir. Bu anıtsal yapı, M.Ö. 3. yüzyılda antik kentin gözlem kulesi olarak inşa edildiği düşünülen bir yapıdır ve günümüze kadar sağlam olarak gelmiştir.

Kulenin önemli bir özelliği, Roma döneminde yenilenmiş olmasıdır. 23 metre yüksekliğe ve 16 x 13 metre genişliğe sahip olan bu anıtsal yapı, kesme taşlar kullanılarak inşa edilmiştir ve ilginç bir şekilde hiç harç kullanılmamıştır. Bu mimari özellik, Helenistik Kule'nin antik dönemin önemli yapılarından biri olduğunu ve dikkate değer bir tarihi mirasa sahip olduğunu göstermektedir.

Helenistik Kule, Roma dönemi paralarının üzerine resmi basılan önemli bir yapı olarak da bilinmektedir. Bu sebeple tarih meraklıları ve antik yapıları seven gezginler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Silifke'ye yolunuz düştüğünde Helenistik Kule'yi ziyaret edebilir, bu antik yapı üzerinden bölgenin zengin tarihine ve mimari mirasına göz atabilirsiniz. Ayrıca, kulenin çevresinde bulunan güzel manzaraları da fotoğraflayarak ziyaretinizi ölümsüzleştirebilirsiniz.

24-  Justinyen Köprüsü

Tarsus ilçesinin girişinde yer alan Justinyen Köprüsü, Bizans İmparatoru Justinyen tarafından 6. yüzyılda inşa edilmiştir ve ilçeye su taşıma amacı taşımaktadır. Tarsus Çayı üzerinde bulunan bu etkileyici köprü, tarihi kayıtlarda Bac Köprüsü olarak geçmiştir çünkü bu köprüden geçen ticaret yollarında seyahat eden seyyahlardan para alındığına dair bilgiler bulunmaktadır.

Köprü, Selçuklu döneminde onarılmış ve yüzlerce yıl boyunca kullanılmıştır. Üç kemerli ve kesme taşlarla inşa edilen Justinyen Köprüsü, sağlam mimarisi sayesinde günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Bu tarihi köprüyü ziyaret ederek hem yüzlerce yıllık taş mimariyi yakından inceleyebilir hem de Tarsus Çayı'nın etkileyici manzaralarını gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca, köprünün çevresinde yer alan doğal güzellikler ve suyun yansımalarıyla harika fotoğraflar çekme fırsatını da değerlendirebilirsiniz. Tarsus'un tarihini ve mimari mirasını görmek isteyenler için Justinyen Köprüsü, önemli bir durak ve ziyaret edilesi bir yerdir.

25-  Mezgit Kalesi

Silifke ilçesinde yer alan Mezgit Kalesi, büyüleyici bir yapı olarak dikkat çekiyor. Aslında bir anıt mezar olarak tasarlanmış olan bu kalenin, 20 metre yükseklikte ve 2 katlı olarak kesme taşlarla inşa edilmiş olması, mimari güzelliğini ortaya koyuyor.

Roma döneminde önemli bir aile için inşa edildiği düşünülen Mezgit Kalesi, antik yazıtlarda "Korkusuz Kral Mezarı" olarak geçiyor. Mozole şeklinde tasarlanan bu yapı, tarihi ve kültürel bir öneme sahip. Ayrıca, kaleye olan uzaklığı göz önüne alındığında, Silifke'ye sadece 27 kilometre uzaklıkta olması, bölgeye gelen doğa yürüyüşçülerinin ve tarih meraklılarının kolaylıkla ziyaret edebileceği bir yer haline getiriyor.

Mezgit Kalesi, iç bölümleriyle de gezilip görülebilecek bir yapı olması sayesinde, ziyaretçilere tarihi ve mimari açıdan zengin bir deneyim sunuyor. Bu kalenin etkileyici yapısı ve bulunduğu konum, hem tarih hem de doğa severler için çekici bir seçenek olabilir.

Ayrıca, Mezgit Kalesi'nin Silifke ilçesinin doğa yürüyüş rotalarına da entegre edildiğini belirtmek önemlidir. Bu durum, doğa severlerin ve yürüyüşçülerin Mezgit Kalesi'ni keşfederken aynı zamanda muhteşem doğal güzellikleri de deneyimleme fırsatı bulabilecekleri anlamına gelir. Tarihi ve doğal zenginliklerin bu şekilde bir araya geldiği yerler, Mersin ve çevresindeki turistik gezilerin vazgeçilmez duraklarından biri olma potansiyeline sahiptir.

26-  Soli (Pompeipolis) Antik Kenti

Mersin'in Mezitli ilçesi sınırlarında yer alan Soli (Pompeiopolis) Antik Kenti, bölgenin zengin tarihi ve kültürel mirasına ışık tutan önemli bir yerdir. 3500 yıllık tarihi ile uzun bir geçmişe sahip olan bu antik kent, Aratos'un anıt mezarının da bulunduğu yer olarak ilgi çekmektedir.

Antik kent, Pers, Helenistik ve Roma egemenlikleri altında önemini korumuş, döneminde ticari ve kültürel bir merkez olmuştur. Ziyaretçiler, Soli Antik Kenti'nde Roma dönemine ait sütunlar, antik tiyatro, tapınaklar ve hamamlar gibi kalıntıları inceleyerek geçmişe tanıklık edebilirler.

Antik kentin 33 sütunlu caddesi, tarih ve fotoğraf meraklıları için muhteşem bir yerdir. Ayrıca, antik limanın ve dalgakıranların manzarası eşliğinde denizin keyfini çıkarabilirsiniz. Bu tür antik yerler, hem tarih hem de doğa severler için büyüleyici bir deneyim sunar ve Mersin'in zengin tarihini keşfetmek isteyenler için ideal bir rotadır.

27-  Kelenderis Antik Kenti

Mersin'in Aydıncık ilçesi yakınında bulunan Kelenderis Antik Kenti, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle büyüleyici bir yer olarak öne çıkmaktadır. Akdeniz kıyısında yer alan antik kentin surlarından muhteşem manzaraları izlemek, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar.

Kelenderis Antik Kenti, pek çok bölümünün günümüze sağlam ulaştığı bir yerdir. Antik tiyatrosu, su kanalları ve tapınak gibi alanları ile ziyaretçilere antik dönemin izlerini taşıyan önemli bir mekandır. Ayrıca kentin tarihi ve efsaneleri de dikkat çekicidir. M.Ö. 2000 yıllarında kurulduğu söylenen kent, Luvi-Hitit tanrılarından Sandokos'un kurduğuna inanılır.

Arkeoloji meraklıları için Kelenderis, önemli bir cazibe merkezidir. Antik tapınak ve sunak alanları, antik kültür hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler için vazgeçilmezdir. Kazılarda ortaya çıkan eserleri inceleyebilmeniz için Silifke Müzesi ve Anamur Müzesi de ziyaret edilebilir. Bu antik kent, hem tarihi hem de doğa severler için Mersin ve çevresini keşfetmek için güzel bir fırsat sunar.

28-  Belenkeşlik Kalesi

Soğucak Yaylası'na yakın konumda yer alan Belenkeşlik Kalesi, bölgeye hakim yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiş önemli bir tarihi yapıdır. Mersin'e 20 kilometre uzaklığı ile kolayca ulaşılabilen bu kale, doğa gezileri ve yayla turlarının sıkça mola verdiği güzel bir noktadır.

Kalenin Bizans döneminde inşa edildiği düşünülmektedir. Dikdörtgen planlı ve kesme taşlardan örülmüş olan kale, etkileyici mimarisi ile göz alıcıdır. Özellikle yayla ziyaretçileri, Belenkeşlik Kalesi'nin tarihi atmosferini ve yayla manzaralarını keşfetmek için burayı tercih etmektedirler.

Belenkeşlik Kalesi çevresi, yürüyüş yolları, seyir terasları, çardaklar ve dinlenme alanları ile düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler sayesinde ziyaretçiler kalenin tarihi dokusunu ve doğanın güzelliklerini bir arada yaşayabilirler. Bahar ve yaz aylarında yaylada açan sarı çiçeklerle süslü manzaraları izlemek de ayrı bir keyif verir. Soğucak Yaylası'nın doğal güzellikleri ve Belenkeşlik Kalesi'nin tarihi cazibesi, Mersin ve çevresini keşfetmek isteyenler için güzel bir deneyim sunar.

29-  Narlıkuyu Mozaik Müzesi

Mersin'de mutlaka ziyaret edilmesi gereken etkileyici müzelerden biri olan Narlıkuyu Mozaik Müzesi, antik bir Roma hamamının mozaik tabağını da içine alarak 1975 yılında hizmete açılmıştır. Müze, Silifke'ye bağlı tatil beldesi Narlıkuyu'da yer almaktadır.

Müzenin en dikkat çekici özelliği, antik çağlardan başlayarak Bizans dönemine kadar uzanan siyah, beyaz ve renkli taşlarla tasarlanmış yüzlerce mozaik eseri sergilemesidir. Bu eserler, ziyaretçilere bölgenin tarihini ve sanatını daha yakından tanıma fırsatı sunar.

Narlıkuyu Mozaik Müzesi'nin en değerli eserlerinden biri ise Zeus'un üç kızı Aglaia, Thalia ve Euphrosine'nin tasvir edildiği Üç Güzeller Mozaiği'dir. Bu mozaiğin dünya çapında ün kazandığını belirtmek önemlidir.

Müze, haftanın hemen hemen her günü ziyaretçilere açıktır, sadece pazartesi günleri hariçtir. Saat 09:00 ile 17:00 arasında ziyaret edilebilen Narlıkuyu Mozaik Müzesi, Narlıkuyu merkezinde Çerkez Sokak üzerinde yer alır. Bu müze, Mersin geziniz sırasında tarihi ve sanatsal bir deneyim yaşamak isteyenler için harika bir seçenektir

30-  Anamur Müzesi

Anamur Müzesi, Mersin ilinin Anamur ilçesinde yer almakta olup, ilçenin üzerine kurulduğu Anemurium Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmalarında elde edilen yüzlerce tarihi esere ev sahipliği yapmaktadır. Bu müze, ilçe merkezinde Adnan Menderes Caddesi üzerinde bulunur ve bölgedeki tarihi ve kültürel zenginliği ziyaretçilere sunar.

Anamur Müzesi'nde sergilenen 7000'den fazla paha biçilmez eser, ziyaretçilere bölgenin tarihini daha yakından tanıma fırsatı sunar. Ayrıca müzenin bünyesinde bir kütüphane, fotoğraf sergileri, Anamur'un yüzlerce yıllık geleneksel ürünlerini görebileceğiniz etnografya bölümü ve konferans salonları da bulunmaktadır.

Müze yaz aylarında 10:00 ile 17:00 saatleri arasında, kış aylarında ise 08:00 ile 17:00 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır. Pazartesi günleri dışında, haftanın her günü ücretsiz olarak Anamur Müzesi'ni gezebilirsiniz. Bu müze, Anamur ziyaretiniz sırasında tarihi ve kültürel bir deneyim yaşamak isteyenler için önerilen bir duraktır.

31-  Nagidos Antik Kenti

Nagidos Antik Kenti, Mersin ilinin Bozyazı ilçesinde yer alan ve bölgedeki en eski yerleşim alanlarından biri olan etkileyici bir antik kenttir. Tarihi M.Ö. 2000'li yıllara kadar uzanır ve "küçük ada" anlamına gelen Nagidos adını taşır. Bu antik kent, zengin seramik eserleri ve ihtişamlı geçmişiyle tüm dünyadan ilgi görmektedir. Nagidos Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmaları, 1900'lü yıllardan beri devam etmektedir ve pek çok paha biçilmez seramik ve mozaik bulunmuştur.

Halk arasında "Paşabeleni Tepesi" olarak bilinen alanda inşa edilen Nagidos Antik Kenti'nin etkileyici surları günümüze kadar sağlam kalmayı başarmıştır. Bu kent, döneminin en güçlü ve zengin kentlerinden biri olarak tarih sahnesinde yer almıştır. Nagidos Antik Kenti'ni rehberli turlarla ziyaret ederek bu tarihi zenginliği keşfe çıkabilirsiniz. Ayrıca gezinizden sonra antik limanın sakin koyunda kısa bir mola vererek denize girebilir ve bu güzel doğal ortamın tadını çıkarabilirsiniz. Nagidos Antik Kenti, Mersin'in antik zenginliklerini keşfetmek isteyenler için önemli bir duraktır.

Mersin’de Ne Yenir?

Mersin mutfağı, zengin ve çeşitli yemekleri ile dikkat çeker. Bu zenginliğin temel nedenleri iklimi, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması ve farklı etnik kökenlere sahip vatandaşların yaşamasıdır.

Mersin mutfağı, yöresel malzemeleri kullanarak lezzetli yemekler sunar. Mersin'in iklimi, meyve ve sebzelerin yetişmesi için uygun bir ortam sağlar, bu da yerel mutfakta taze ve çeşitli malzemelerin kullanılmasını destekler.

Mersin mutfağında et, önemli bir yer tutar, özellikle kuzu ve koyun eti tercih edilir. Aynı zamanda Akdeniz'e kıyısı olması nedeniyle balık da yaygın bir şekilde tüketilir.

Mersin mutfağının kendine özgü tatları vardır. Tantuni, Mersin mutfağının en ünlü yemeği olarak bilinir. Ancak bunun dışında;

Tarsus kebabı, içli köfte, Tarsus lahmacunu, humus, kısır, Silifke yoğurdu, ve birçok yöresel tat da Mersin mutfağının öne çıkan lezzetlerindendir.

Baharatlı yemeklerin ardından tatlı yenmesi de Mersin mutfağının özelliklerinden biridir. Yöresel tatlılar olan kerebiç, cezerye gibi lezzetler Mersin mutfağının tatlı tarafını temsil eder.

Mersin mutfağı, tarihi, kültürel çeşitliliği ve yöresel malzemeleri kullanarak zengin bir yelpazede lezzetler sunar. Hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin beğenisini kazanır ve Mersin'in yemek kültürünün önemli bir parçasıdır.