Diyarbakır'da Gezilecek Yerler l Diyarbakır'ın Tarihi Surları ve Kaleleri: Geçmişten Günümüze Bir Yolculuk
Diyarbakır, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük ve tarihi açıdan zengin şehirlerinden biridir. Şehir, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve bu medeniyetlerden kalan birçok tarihi eseri bünyesinde barındırmaktadır.
Diyarbakır'ın en önemli simgelerinden biri olan Diyarbakır Surları, dünyanın en uzun ikinci sur duvarıdır. 5 kilometre uzunluğundaki surlar, büyüleyici bir manzara sunmaktadır. Şehirde ayrıca avcı toplayıcılıktan yerleşik hayata geçiş döneminden günümüze kadar uzanan tarihi kalıntılara da rastlamak mümkündür. Amida Höyük, Hasuni Mağaraları ve Hilar Mağaraları gibi yerler, arkeoloji meraklıları için önemli keşif noktalarıdır.
Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan önemli yapılar arasındadır. Bu görkemli kale ve bahçeleri ziyaret ederek tarihi ve doğal güzellikleri yakından görebilirsiniz. Şehirde ayrıca Hasan Paşa Hanı, Zinciriye Medresesi, Malabadi Köprüsü ve On Gözlü Köprü gibi birçok mimari şaheseri keşfedebilir ve fotoğraflayabilirsiniz.
Diyarbakır'ın sokakları, siyah ve beyaz bazalt taşlarıyla inşa edilmiş çarpıcı konaklarla doludur. Bu konakları gezerken şehrin tarihi atmosferini hissedebilirsiniz. Ayrıca Diyarbakır'ın zengin yöresel mutfağı da kesinlikle tatmanız gereken bir deneyimdir. Şehirdeki restoranlar ve sokak satıcıları, yöresel lezzetleri sunmaktadır. Kaburga dolması, ciğer kebabı, içli köfte, kadayıf dolması gibi özel yemekleri tadabilirsiniz.
Diyarbakır, tarihi, kültürel ve gastronomik zenginlikleriyle her yıl birçok turisti kendine çeken etkileyici bir şehirdir.
1- Gazi Köşkü ve Atatürk Müzesi
Gazi Köşkü, 15. yüzyıl Akkoyunlu dönemi mimari şaheseri olan bir yapıdır. İki katlı olan köşk, I. Dünya Savaşı sırasında Mustafa Kemal Atatürk'ün bir dönem karargah olarak kullandığı çarpıcı bir mimari yapıdır. Atatürk, 1916 yılında bir süre bu köşkte konaklamıştır. 1937 yılında Diyarbakır Belediyesi tarafından satın alınarak Atatürk'e armağan edilmiştir. Günümüzde müze olarak hizmet veren Gazi Köşkü, Diyarbakır'ın yerel mimari özelliklerini yansıtan siyah ve beyaz bazalt kesme taşlarla inşa edilmiştir.
Gazi Köşkü, ziyaretçilerini etkileyici koleksiyonlarıyla büyülemektedir. Köşkte, Mustafa Kemal Atatürk'ün kişisel eşyalarından Diyarbakır'ın paha biçilmez antikaları ve el sanatı ürünlerine kadar pek çok obje sergilenmektedir. Ziyaretçiler, köşkteki zengin koleksiyonları inceleyebilir ve asırlık ağaçlarla çevrili geniş avluda dinlenebilirler. Gazi Köşkü, haftanın her günü 08:30 ile 23:00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Bu etkileyici köşkü ziyaret ederek, hem tarihi eserleri keşfedebilir hem de köşkün güzel avlusunda dinlenme imkanı bulabilirsiniz.
2- Çayönü Ören Yeri
Ergani ilçesine bağlı Çayönü Tepesi, Diyarbakır'ın güneybatısında yer almaktadır. Bu tepede yapılan kazılar, bölgenin en eski yerleşim alanlarından biri olduğunu ve yerleşimin 9000 yıl öncesine kadar uzandığını ortaya koymuştur.
Çayönü Tepesi'ndeki kazılarda, ızgara plan sistemine göre düzenlenmiş evler ve yapılar bulunmuştur. Bu buluntular, o dönemdeki yerleşim düzeni ve yaşam tarzı hakkında önemli ipuçları sunmaktadır. Evlerin düzenli olarak yerleştirilmesi, bölgenin o dönemde gelişmiş bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir.
Çayönü Tepesi'nde ele geçen buluntular arasında taş yapılar, ocaklar, depolar ve çeşitli eşyalar bulunmaktadır. Ayrıca bu kazılarda, tarıma dayalı bir ekonomiye sahip oldukları düşünülen insan gruplarına ait kalıntılar da ortaya çıkmıştır.
Çayönü Tepesi'ndeki kazılar, bölgenin tarih öncesi dönemlerine ait önemli bilgiler sunması açısından arkeologlar ve tarihçiler için büyük bir öneme sahiptir. Bu buluntular, Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu'nun erken yerleşim tarihini anlamak ve araştırmak için önemli bir kaynak oluşturmaktadır.
3- Diyarbakır Surları
Diyarbakır Kalesi İçkale ve Dış Kale olmak üzere iki bölümden oluşur. İçkale, kentin kuzeydoğusunu sınırlayan ve ilk yerleşim yerinin çekirdeği olarak kabul edilen bölümdür.
Diyarbakır surlarının inşasıyla ilgili farklı kaynaklar farklı tarihler sunsa da genel olarak 4. yüzyılın ortalarına işaret edildiği kabul edilmektedir. Diyarbakır surlarının çevre uzunluğu yaklaşık 5200 metredir. İçkale'nin Suriçi'nde kalan bölümünün uzunluğu 599 metredir. İçkale ile birlikte sur duvarlarının toplam uzunluğu ise yaklaşık 5800 metredir. Ancak sur duvarlarının yaklaşık 645 metrelik bir bölümü çeşitli sebeplerle yıkılmış veya yıktırılmıştır. İçkale dahil sur duvarlarının çevrelediği toplam alan yaklaşık olarak 1,57 km²'dir.
Dış surlar üzerinde 82 adet, İç Kale üzerinde ise 19 adet burç bulunmaktadır. Yapılan incelemeler sonucunda 82 burcun 3'ünün 1930'lu yılların başında yıktırıldığı, 4 burcun ise zamanla yıkıldığı tespit edilmiştir. Dışarıdan yarım burç şeklinde görülen 4 burcun üst katları yıkıldığı için sadece giriş katları ayaktadır.
Burçlar, savunma amaçlı olarak tasarlanmıştır ve genellikle üç veya dört katlıdır. Zemin katlar depo olarak kullanılırken, birinci ve üst katlar askerlerin kaldığı bölümlerdi. Burçların bazılarında iki teras katı bulunmaktadır. Sur içine bakan yüzlerindeki merdivenler veya burç içindeki merdivenlerle üst katlara ulaşılır. Diyarbakır Surları üzerinde yer alan burçlar, dairesel, dörtgen veya çokgen plana sahiptir.
Burçların ve sur duvarlarının yükseklikleri, ihtişamlı bir görüntü oluşturmak için önemli bir etkendir. Genellikle 8 ila 22 metre arasında değişen yüksekliklere sahiptirler. Ancak burçların üst bölümlerinin tahrip olduğu düşünüldüğünde, orijinal yapıda yüksekliğin daha fazla olduğu açıktır.
Sur duvarlarının kalınlığı ise 1,40 ila 5,00 metre arasında değişir. Kalın kesitli burçlar genellikle kentin kuzey ve batı taraflarında yer alırken, ince kesitli burçlar kentin doğusunda bulunur. Sur duvarlarının kapıları da önemli birer giriş noktasıdır. Diyarbakır Surları, Dağ Kapı (Harput Kapısı), Urfa Kapı (Rum veya Halep Kapısı), Mardin Kapı (Tell Kapısı) ve Yeni Kapı (Su, Satt veya Dicle Kapısı) olmak üzere dört ana kapıya sahiptir. İçkale'nin ise Saray Kapı, Küpeli Kapı, Oğrun Kapı ve Fetih Kapı olmak üzere dört kapısı bulunur.
Diyarbakır Surları, tarihi ve mimari açıdan önemli bir yapıdır ve şehrin simgesi olarak kabul edilmektedir. Sur duvarları ve burçları, Diyarbakır'ın tarihini yansıtan ve turistlerin ziyaret ettiği önemli bir turistik mekan olarak hala ayaktadır.
4- Malabadi Köprüsü (Batmansu)
Diyarbakır İli, Silvan İlçesi sınırları içinde yer alan Malabadi Köprüsü, bir mimari şaheser olarak kabul edilmektedir. Evliya Çelebi'ye göre köprü, Abbasiler dönemine ait olup zengin bir tüccar tarafından hayrat amacıyla yaptırılmıştır. Ancak, başka bir görüşe göre köprünün Artuk Oğulları Beyliği dönemine ait olduğu ve Artuk'un torunlarından İlgazi oğlu Timurtaş tarafından 1147 yılında inşa edildiği söylenmektedir.
Malabadi Köprüsü, tek kemerli bir köprü olup içine iki yoldan girilmektedir. Köprüde, insanların dinlenmesi, yatması ve dış tehlikelerden korunması için odalar bulunmaktadır. Bu şekliyle köprü, sadece ulaşımı sağlamakla kalmayıp farklı fonksiyonlara da hizmet etmektedir.
Malabadi Köprüsü, Balkanlar'da yer alan Mostar Köprüsü'ne benzerlik gösterdiği için "Mostar köprüsünün ikizi" olarak da adlandırılmaktadır. Bu benzerlik ve köprünün kendine özgü mimarisi, turistler ve tarih meraklıları tarafından ilgiyle ziyaret edilmesini sağlamaktadır.
Diyarbakır'daki diğer tarihi eserler gibi Malabadi Köprüsü de büyüleyici bir yapıdır ve ziyaret edilmesi gereken önemli bir turistik mekandır. Köprünün tarihi ve mimari değeri, bölgenin zengin kültürel mirasına katkıda bulunmaktadır.
5- Dicle Köprüsü ( On Gözlü Köprü)
Diyarbakır'ın güneyinde, Mardin Kapısı dışında ve şehre 3 kilometre mesafede bulunan Dicle Köprüsü, Diyarbakır'ın önemli tarihi yapılarından biridir ve aynı zamanda On Gözlü Köprü olarak da bilinir.
Dicle Köprüsü'nün günümüzde ayakta kalan kısımlarının 1065 tarihinde Mervaniler döneminde Übeyd oğlu Yusuf adlı bir mimar tarafından inşa edildiği kitabeden anlaşılmaktadır. Köprü, kesme bazalt taşından yapılmış olup 10 gözlüdür. Köprünün mimari tarzı, dönemin özelliklerini yansıtan bir yapıdır.
Dicle Köprüsü, Diyarbakır'ın tarihini yansıtan ve şehrin simgelerinden biri olan bir yapıdır. Köprünün büyüleyici görüntüsü ve tarihi önemi, turistlerin ve ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Köprünün yapısı ve konumu, çevredeki doğal güzelliklerle birleşerek ziyaretçilere etkileyici bir deneyim sunmaktadır.
Dicle Köprüsü, Diyarbakır'ın zengin kültürel mirasının bir parçasıdır ve tarih ve mimari meraklıları için keşfedilmesi gereken önemli bir yapıdır.
6- Haburman Köprüsü
Çermik ilçesi sınırlarında yer alan Haburman Köprüsü, Diyarbakır'ın önemli bir yapılarından biridir. Halk arasında Çermik Köprüsü olarak da bilinen bu köprü, Sinek Çayı üzerine inşa edilmiştir. Artuklular döneminde 1179 yılında yapıldığı tahmin edilen köprü, kalker taşlarıyla inşa edilmiş ve 106 metre uzunluğunda ve 4,90 metre genişliğindedir.
Haburman Köprüsü, 1927 yılında restore edilerek aslına uygun hale getirilmiştir. Bu sağlam mimariye sahip köprü, zamanın etkisine rağmen günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Köprünün büyüleyici güzelliği, kartpostalları süsleyen bir manzaraya sahiptir. Doğa gezileri ve fotoğrafçılık turları gibi etkinliklerle köprüyü yakından görebilirsiniz. Özellikle sonbahar aylarında, yüzlerce yıllık köprünün en güzel fotoğraflarını çekebilir ve bu tarihi yapıyı keşfedebilirsiniz.
7- Hasanpaşa Hanı
Hasan Paşa Hanı, tarihi bir yapı olarak Diyarbakır'da bulunmaktadır. Üzerindeki kitabelerden anlaşıldığı üzere han, 1572-1575 yılları arasında dönemin Diyarbakır Valisi Sokullu'nun oğlu Vezirzade Hasan Paşa tarafından yapımına başlanmıştır. Ancak, Vali Hasan Paşa'nın başka bir göreve atanması nedeniyle hanın tamamlanması, dönemin valisi Osman Paşa döneminde gerçekleşmiştir.
Hasan Paşa Hanı'nın doğu, güney ve giriş kapısı üzerinde hanın ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığına dair bilgiler içeren kitabeler bulunmaktadır. 1612 yılında Diyarbakır'ı ziyaret eden Polonyalı Simeon, seyahatnamesinde hanın "çok sayıda odaya ve 500 atı barındıracak büyük ahırlara" sahip olduğundan bahsetmiştir. XVII. yüzyılda şehri ziyaret eden Evliya Çelebi ise Hasan Paşa Hanı'nın "kale gibi sağlam ve güçlü bir yapı" olduğunu belirtmiştir.
Hasan Paşa Hanı, Diyarbakır'ın ticaret merkezinde bulunan önemli bir yapıdır ve Deliller Hanı'ndan sonra şehirdeki ikinci büyük han olarak kabul edilir. Han, dikdörtgen plana sahip, avlu içerisinde yer alan iki katlı bir yapıdır. Yapının cephesinde yatay olarak iki renkte taş kullanılması, binayı daha uzun göstermektedir. Merdivenle inilen eyvanın sağında ve solunda ahır bölümüne inen kapılar bulunmaktadır. Avlu geniş bir şekilde tasarlanmış olup ortasında altı sütunlu ve kubbeyle örtülü bir şadırvan bulunmaktadır. Batı ve doğu eyvanlardan avluya açılan merdivenlerle üst kata çıkılmaktadır. Üst katlarda revaklar ve bu revakların arkasında odalar yer almaktadır. Han, bodrum, avlulu bölüm ve üst kat olmak üzere üç katlıdır. Hanın bodrum katında kervanların hayvanlarını barındıracak ahır bölümü bulunmaktadır.
Günümüzde Hasan Paşa Hanı, turistik bir gezi mekanı olarak kullanılmakta ve restore edilmiş halde çeşitli turistik işletmelere ve kafelere ev sahipliği yapmaktadır. Önceden deve ve atların konakladığı ahır bölümü ise bir kısmı kapalı restoran, diğer bir kısmı ise kitap evi olarak işlevlendirilmiştir.
8- Sülüklü Han
Sülüklü Han, Diyarbakır'ın tarihi Suriçi bölgesinde yer alan ve şehrin en popüler turistik yapılarından biridir. 1683 yılında inşa edilen bu devasa han, kesme ve siyah bazalt taşlarıyla yapılmış etkileyici bir mimariye sahiptir ve klasik Osmanlı döneminin en güzel örneklerinden biridir.
Sülüklü Han, üç katlıdır ve her katında 10 oda bulunur. Hanın ismi, bir dönem tedavi amaçlı kullanılan sülüklerden gelmektedir. Asırlık çınar ağaçlarıyla süslü geniş avlusu, tarihi manzaranın tadını çıkarabileceğiniz bir yerdir. Sülüklü Han'ın restore edilerek turizme kazandırılan taş mimarili odalarını gezebilir ve mola verdiğinizde bölgenin ünlü Süryani şaraplarını tarihi atmosferde tadabilirsiniz.
Sülüklü Han, Diyarbakır'ın tarihini ve kültürünü yansıtan önemli bir yapıdır. Ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunan bu han, tarihi atmosferi ve güzel mimarisiyle dikkat çekmektedir.
9- Diyarbakır Ulu Camii
Diyarbakır'ın merkezinde yer alan ve Mar Toma Kilisesi'nin camiye dönüştürülmesiyle oluşan Ulu Camii, tarihçesi kesin olarak bilinmese de M.S. 639 yılında Müslümanlar tarafından Diyarbakır'ın fethedilmesiyle inşa edildiği düşünülmektedir. Bu sebeple cami, Anadolu'nun en eski camilerinden biridir.
Cami, Müslümanlar tarafından "5. Harem-i Şerif" olarak bilinir ve kentin en büyük kilisesi olan Mar Toma Kilisesi'nin camiye dönüştürülmesiyle oluşturulmuştur. 1091 yılında ise camiye esaslı bir onarım geçirmiştir. Plan itibariyle Şam'daki Emeviye Camii'nin Anadolu'ya yansıması olarak yorumlanır.
Diyarbakır Ulu Cami, tarihi boyunca birçok devlet ve hükümdar tarafından önem verilerek onarımlar görmüştür. Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah, İnal ve Nisanoğulları, Anadolu Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev, Artuklular, Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan ve Osmanlı Padişahlarından birçoklarına ait kitabeler ve fermanlar caminin çeşitli yerlerinde görülebilir.
Diyarbakır Ulu Cami, hem tarihi hem de mimari açıdan önemli bir yapıdır. Diyarbakır'ın simgelerinden biri olan cami, ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir deneyim sunar. Caminin büyüleyici mimarisi ve içerisindeki tarihi izler, turistler ve tarih meraklıları için ilgi çekici bir mekan oluşturur.
10- Hazreti Süleyman Camii
Hazreti Süleyman Camii (Kale Camii, Nasiriyye Camii, Meşhed Camii ve Murtaza Paşa Camii olarak da bilinir), Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinin en özel yapılarından biridir. Diyarbakır pek çok etkileyici camiye ev sahipliği yapmasına rağmen, Hazreti Süleyman Camii en ilgi çekenlerden biridir. Ayrıca çevresindeki 27 türbeyle birlikte ziyaretçi çekmektedir. Cami, 1160 yılında İnaloğulları Beyliği döneminde inşa edilmiş ve daha sonra Kanuni Sultan Süleyman tarafından genişletilmiştir.
Tarihi cami, zaman içinde çeşitli değişikliklere uğramış ve aslına uygun bir şekilde birkaç kez yenilenmiştir. 4. Murat döneminde de değişikliklere tabi tutulan cami, hala hizmet vermektedir. Hazreti Süleyman Camii, Diyarbakır'ın İçkale bölgesinde, iki burç arasında yer almaktadır. Dört köşeli minaresi ve siyah kesme taş mimarisiyle dikkat çeken bu cami, görülmeye değer bir mimari eserdir. Caminin huzurlu atmosferinde mola verebilir ve yüzyıllardır süren hizmetinin yanı sıra etkileyici tasarımını inceleyebilirsiniz.
Hazreti Süleyman Camii, Diyarbakır'ın tarihi ve dini mirasının önemli bir parçasıdır. Ziyaretçilerine hem tarihi bir deneyim sunar hem de etkileyici mimarisiyle dikkat çeker.
11- Dört Ayaklı Minare ve Şeyh Mutahhar Camii
Şeyh Mutahhar Camii, Diyarbakır'ın simgelerinden biri haline gelen dört ayaklı minaresiyle ünlüdür. Cami, 1500 yılında Akkoyunlu döneminde inşa edilmiştir. Dört ayaklı minaresi ise sonradan camiye eklenmiştir. Bu minare, İslam'ın dört mezhebini temsil etmek amacıyla siyah kesme bazalt taşlarıyla dört ayaklı olarak tasarlanmıştır.
Dört ayaklı minaresinin benzersizliği ve Diyarbakır'ın tarihi manzarasına kattığı etkileyici görüntüsüyle Dört Ayaklı Minare, şehrin en çok fotoğraflanan yapılarından biridir. Tek dört ayaklı minare olması nedeniyle özel bir yere sahiptir. Binlerce insanı her yıl kendine çeken bu ilham verici minareyi inceledikten sonra Şeyh Mutahhar Camii'ni ziyaret edebilirsiniz. Cami, çarpıcı dini motifler, hat sanatı örnekleri, taş ve ahşap oymalarla süslüdür. Yüzlerce yıldır hizmet veren bu tarihi yapıyı keşfederek Diyarbakır'ın zengin kültürel mirasını deneyimleyebilirsiniz.
12- Behram Paşa Camii
Behram Paşa Camii, Diyarbakır'ın gezilmesi gereken önemli yapılarından biridir ve Mimar Sinan'ın başyapıtlarından biridir. Caminin yapımına 1564 yılında başlanmış, ancak tamamlanması 1572 yılında gerçekleşmiştir. Cami, kesme taşlarla inşa edilmiş olup tek kubbeli bir yapıdır.
Behram Paşa Camii, Diyarbakır'ın ünlü taş işçiliğini en güzel şekilde yansıtan yapıtlardan biridir. İznik çinileri ile süslü iç mekanlarıyla da dikkat çeker. Mimari açıdan büyük bir öneme sahip olan cami, tarih ve kültür meraklılarının yanı sıra mimariye ilgi duyanların da ilgisini çekmektedir.
Behram Paşa Camii, Sur ilçesinde Bayrampaşa Sokak üzerinde yer almaktadır ve kolaylıkla ulaşılabilir bir konumdadır. Tarihi camiyi ziyaret etmek için rehberli inanç turlarından yararlanabilir ve Mimar Sinan'ın Diyarbakır'daki en etkileyici eserini yakından inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Behram Paşa Camii, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu keşfederken mutlaka görülmesi gereken önemli bir yapıdır.
13- Meryem Ana Süryani Kilisesi
Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi, Diyarbakır'ın Ali Paşa Mahallesi'nde bulunmaktadır ve bugün hala faal bir kilisedir. Kilisenin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir, ancak geç Roma dönemine tarihlendirilen bir kapısı ve mihrap üzerinde kalıntıları görülebilen mimari bezekler bulunmaktadır.
Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi, zaman içinde birçok onarım geçirdiği için planında değişiklikler yaşanmıştır. Kilise, son olarak 18. yüzyılda bir onarım görmüştür.
Kilisenin geçirdiği onarımlar ve değişiklikler, zamanla yapıya eklenen unsurların da bir göstergesidir. Bu da kilisenin tarih boyunca farklı dönemlerde yeniden yapılandırıldığını ve üzerindeki izlerin bırakıldığını gösterir.
Meryem Ana Süryani Kadim Kilisesi, Diyarbakır'daki Süryani toplumunun önemli bir ibadet yeri ve kültürel merkezidir. Kilisenin tarihi ve mimari özellikleri, ziyaretçilere geçmişin izlerini keşfetme fırsatı sunar. Kilisenin faal durumda olması, hala aktif bir ibadet yerinin varlığını ve Süryani toplumunun kültürel mirasının devamını gösterir.
14- Zinciriye Medresesi
Sur ilçesindeki Zinciriye Medresesi (Sincariye Medresesi olarak da bilinir), Diyarbakır'ın tarihi eserlerini görmek için önerdiğimiz önemli yapılardan biridir. Tam yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1198 yılında veya 1236 yılında Eyyübi hükümdarı Melik Salih Necmettin döneminde inşa edildiği tahmin edilmektedir. Bu etkileyici yapı, Diyarbakır'ın sembolik yapılarından biri olan Diyarbakır Ulu Camii'ne yakın bir konumda yer almaktadır.
Zinciriye Medresesi, Diyarbakır'ın siyah ve beyaz kesme bazalt taşlarıyla inşa edilen birçok yapısında olduğu gibi benzersiz bir güzellik sunmaktadır. Geniş avlusu ve dini eğitimlerin verildiği taş odalarıyla dikkat çeken bu medrese, Nisa Ebu Dirhem gibi dönemin ünlü mimarlarından biri tarafından tasarlanmıştır. Zinciriye Medresesi, tarih ve kültür meraklılarının yanı sıra mimariye ilgi duyanların da ziyaret etmesi gereken büyüleyici yapıtlardan biridir.
Diyarbakır'ın zengin tarihi ve kültürel mirası içinde Zinciriye Medresesi, önemli bir yere sahiptir. Bu medrese, şehrin tarihini ve mimarisini anlamak için önemli bir kaynak olarak kabul edilir.
15- Silvan
Silvan ilçesi, Diyarbakır merkezine yaklaşık 80 kilometre uzaklıkta bulunur ve tarihi hazineleriyle günübirlik geziler için popüler bir destinasyondur. İlçe, M.Ö. 700'lerde büyük bir nüfusa sahip olup bölgenin en büyük başkentlerinden biriydi. Silvan'da onlarca medeniyetten günümüze kalan eserleri bir arada görebilirsiniz.
Malabadi Köprüsü, Silvan ilçe merkezine sadece 19 kilometre uzaklıkta yer alır ve Diyarbakır'ın en ünlü simgelerinden biridir. Köprüyü inceleyebilir ve muhteşem mimarisini keşfedebilirsiniz. İlçe merkezinde bulunan Selahaddin Eyyübi Ulu Camii, Eyyubi hükümdarı Selahaddin Eyyubi adına 1031 yılında inşa edilmiştir. Bu tarihi camiyi ziyaret edebilir ve çarpıcı taş işçiliklerini görebilirsiniz. Ayrıca, yıkılan Eyyübiler Camii'nden tek sağlam kalan bölüm olan 500 metre yükseklikteki Kırık Minare'yi de görmeyi unutmayın.
Silvan ilçe merkezine sadece 6 kilometre uzaklıkta bulunan Hasuni Mağaraları, yerleşik hayata geçen ilk insanların yaşadığı ünlü mağaralardan biridir. Bu mağaraları ziyaret ederek insanlık tarihinin bir yolculuğuna çıkabilirsiniz. Silvan, tarihi zenginliğinin yanı sıra Güneydoğu Anadolu mutfağından sevilen lezzetleri tadabileceğiniz restoranlarıyla da gastronomi meraklılarını cezbetmektedir. İlçenin dar sokaklarında gezerken yöresel hediyelik eşyalar alışverişi yapabilirsiniz.
Silvan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir destinasyondur. Tarihi eserleri, doğal güzellikleri ve yöresel lezzetleriyle unutulmaz bir deneyim sunar.
16- Ergani
Ergani ilçesi, Diyarbakır merkezine yaklaşık 45 dakika uzaklıkta bulunur ve tarihi hazineleriyle Diyarbakır'ın düzenlenen tarih, kültür ve arkeoloji turlarının vazgeçilmez adreslerinden biridir. İlçe merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta bulunan Çayönü Ören Yeri, ilk yerleşik hayata geçen avcı toplayıcı insanlardan günümüze kalan 9000 yıllık bir yerleşim yeridir. Bu ören yerinde Cilalı Taş Devri'nden günümüze uzanan tarihi hazinelerle karşılaşmanız mümkündür.
Ergani'de ziyaret etmenizi önerdiğimiz bir diğer yer Girikihaciyan Tepesi'dir. M.Ö. 5000 yılında kurulmuş olan bu tepede kubbeli evler bulunmaktadır ve büyüleyici manzaralar sunar. İlçeye sadece 7 kilometre uzaklıkta bulunan Hilar Mağaraları ise Ergani'nin en çok ziyaret edilen tarihi hazinelerinden biridir. Bu mağaraları ziyaret ederek Cilalı Taş Devri'nde ilk yerleşik hayata geçen insanların yaşam alanlarını keşfedebilirsiniz.
Ergani'de ayrıca Peygamberler Dağı veya Zülküf Dağı olarak da bilinen kutsal Makam Dağı bulunur. Bu dağ, inanç turlarının önemli merkezlerinden biridir ve Ergani'de gezerken binlerce yıl öncesine unutulmaz bir yolculuğa çıkma fırsatınız olacaktır.
Ergani ilçesi, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla tarih severler ve arkeoloji meraklıları için keşfedilmesi gereken bir yerdir. İlçenin tarihi hazineleri, doğal güzellikleri ve kutsal mekanları, ziyaretçilere unutulmaz deneyimler sunar.
17- Eğil
Eğil ilçesi, Diyarbakır merkezine yaklaşık 43 kilometre uzaklıkta bulunur ve tarihi hazineleriyle kültür ve inanç gezilerinin önemli bir merkezidir. Eğil, Diyarbakır'ın peygamberler şehri olarak bilinmesini sağlayan yerlerden biridir. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen Hz. Zülküf ile Hz. Elyasa gibi ünlü nebilerin ağladığına inanılan bir yerdir, bu da ona özel bir önem kazandırır. Aynı zamanda Eğil, Urartu, Roma, Bizans, Abbasi, Selçuklu, Akkoyunlu ve Osmanlılar gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir ilçedir.
Eğil ilçesinde yüzlerce yıllık camiler ve tarihi konaklar gibi birçok önemli yapının yanı sıra, bölgenin yüksek bir tepesine inşa edilen Eğil Kalesi'nin günümüze kalan surlarını gezebilirsiniz. Ayrıca, kale çevresindeki Asur döneminde yerleşim amacıyla kullanılan mağaraların iç bölümlerini keşfedebilirsiniz. Bu mağaralar, ilçenin tarihini ve yerel yaşamını gözler önüne sermektedir.
Eğil Gölü Barajı'nda yaz aylarında tekne gezilerine katılabilir veya balık avlama turlarına çıkabilirsiniz. Eğil ilçesinde kıyı boyunca sıralanan Asur kral mezarlarını ve etkileyici Deran Mağaraları'nı görmenizi de öneririm. Bu mağaralar ve mezarlar, bölgenin zengin tarihini ve arkeolojik mirasını yansıtmaktadır.
Eğil ilçesi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle keşfedilmeyi bekleyen bir yerdir. İlçenin tarihi yapıları, doğal güzellikleri ve arkeolojik kalıntıları, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunar.
18- Eğil Kalesi
Eğil Kalesi ve çevresindeki kral mezarları, Diyarbakır'ın tarih ve kültür gezilerinde büyük ilgi gören noktalardan biridir. Eğil ilçesinde yer alan bu tarihi kale, uzun bir geçmişe sahip olan pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Tahminlere göre, kale Asurlular döneminde inşa edilmiştir ve yekpare bir kaya üzerine yapılmıştır.
Eğil Kalesi'nin bazı bölümleri günümüze kadar sağlam bir şekilde kalmıştır ve özellikle fotoğrafçıların dikkatini çeken büyüleyici bir manzaraya sahiptir. Gün batımında ise en güzel fotoğraflarınızı çekebileceğiniz bir noktadır. Eğil Kalesi çevresinde sıralanan kaya mezarları da oldukça ilginçtir ve yılda 400.000'den fazla kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Bu nokta, ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir yolculuk sunmaktadır.
19- Eğil Baraj Gölü ve Kral Mezarları
Eğil Baraj Gölü, Diyarbakır merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta bulunan ve yaz aylarında binlerce kişinin ziyaret ettiği popüler bir doğa kaçış alanıdır. Göl çevresinde birçok aktivite ve güzellik bulunmaktadır.
Gölün etrafında yer alan balık çiftlikleri, baraj gölü manzaralı piknik alanları ve yürüyüş yolları, ziyaretçilerin ilgisini çeken noktalardır. Yaz ve bahar aylarında, gölde tekne gezilerine katılabilir veya balık avlama turlarına katılabilirsiniz. Bu aktivitelerle güzel zaman geçirebilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
Eğil Baraj Gölü'nün etrafında yer alan etkileyici kaya oluşumları ve antik dönemlere ait kral mezarları da ilgi çekici noktalardır. Bu alanlarda harika fotoğraflar çekebilir ve tarihi atmosferi deneyimleyebilirsiniz.
Eğil Baraj Gölü'ne ulaşım için her saat minibüsler bulunmaktadır. Ayrıca doğa gezilerine katılarak da göle ulaşabilirsiniz. Göl, doğa severler, piknikçiler ve fotoğraf tutkunları için güzel bir ziyaret noktasıdır.
20- Mardin Kapı
Mardin Kapı, Diyarbakır Kalesi'nin dört ana kapısından biridir ve halk arasında Tel Kapı olarak da bilinir. Kapı, Diyarbakır Kalesi'nin güney bölümünde yer alır ve Mardin yoluna açıldığı için bu ismi almıştır. Kitabesinde 909-910 yılları arasında yapıldığı belirtilen Mardin Kapı, çarpıcı taş oyması süslemeleri ve sağlam mimarisiyle dikkat çeken görkemli bir yapıdır. Yıllara meydan okuyarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Mardin Kapı'yı ziyaret ederken, yakınında bulunan etkileyici Keçi Burcu'nu da görebilirsiniz. Keçi Burcu, Mardin Kapı'ya çok yakın bir konumda yer alır ve tarihi Diyarbakır surlarının bir parçasıdır. Bu şekilde, Mardin Kapı'yı keşfederken aynı zamanda etkileyici bir tarihi yapı olan Keçi Burcu'nu da gezebilirsiniz.
21- Keçi Burcu
Keçi Burcu, Diyarbakır surlarının en büyük ve en eski burcu olmasıyla ünlüdür. Büyüleyici manzarasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken önemli bir yapıdır. Keçi Burcu, Diyarbakır Kalesi'nin doğu bölümünde, özel olarak şekillendirilmiş devasa bir kaya kütlesi üzerine inşa edilmiştir. Ne zaman tam olarak yapıldığı hala kesin olarak bilinmemektedir.
Keçi Burcu, tarih boyunca çeşitli onarımlar ve eklemeler geçirmiştir. 1223 yılında onarıma tabi tutulmuş ve Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılmıştır. Ayrıca burcun bir dönem Bizans tapınağı olarak da kullanıldığı bilinmektedir. Keçi Burcu, Diyarbakır surlarıyla birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Burcun inşa edildiği düşünülen amacı, surların güvenliğini sağlamak ve gözetleme yapmaktır. İki katlı olarak inşa edilen burcun üst katı, antik dönemlerde önemli etkinlikler için kullanılmıştır.
22- Zerzevan Kalesi
Zerzevan Kalesi, Çınar ilçesinde bulunması nedeniyle Diyarbakır ile Mardin arasında yer alır ve her iki şehirden düzenlenen rehberli turlarla ziyaret edilebilir. Roma İmparatorluğu döneminde savunma amacıyla inşa edilen Zerzevan Kalesi, etkileyici bir tarihi hazinedir. 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne dahil edilmiş olup bölgedeki en önemli Roma dönemi mimari eseri olarak kabul edilir.
Zerzevan Kalesi'nde yapılan arkeolojik kazılar sonucunda 2 metre yüksekliğinde 1200 metre uzunluğunda surlar, gözetleme kuleleri, kiliseler, kaya mezarları, silah depoları ve 50'den fazla su sarnıcı gün yüzüne çıkarılmıştır. Özellikle 2017 yılında bulunan devasa Mithras Tapınağı, arkeologlar ve tarihçilerin dikkatini çekmiştir.
Zerzevan Kalesi'nin yüzlerce yıllık tarihi eserlerini keşfetmek için her mevsim düzenlenen tarih turlarına katılabilirsiniz. Bu turlar sırasında kalenin etrafında harika fotoğraflar çekebilir ve tarihi eserlerin içerisinde gezerek geçmişe tanıklık edebilirsiniz.
23- Urfa Kapı
Urfa Kapı, Diyarbakır Kalesi'nin batı kapısı olarak bilinen ve Rum Kapısı olarak da adlandırılan önemli bir yapıdır. Bu görkemli kapı, Artuklu Hükümdarı Karaarslan Artukoğlu Muhammed tarafından inşa edilmiştir. Yaklaşık olarak 1183-1184 yılları arasında inşa edildiği tahmin edilen Urfa Kapı, kale duvarlarındaki iki devasa burç arasında yer almaktadır.
Urfa Kapı, taş oyma süslemeleriyle dikkat çeken insan ve hayvan kabartmalarıyla bezenmiştir. Özellikle Osmanlı döneminde saltanat kapısı olarak kullanılmıştır. Kapının üzerinde yer alan kartal, ejder ve boğa kabartmaları da büyüleyici detaylardan biridir. Urfa Kapı'nın bu etkileyici süslemelerini yakından görmek kesinlikle önerilir.
Urfa Kapı, tarihi ve mimari önemiyle birlikte büyüleyici bir manzara sunar. Diyarbakır'ın tarihi atmosferini hissetmek ve görkemli yapısını keşfetmek için bu yapıyı ziyaret etmek oldukça keyifli olacaktır.
24- Diyarbakır Kent Müzesi
Diyarbakır Kent Müzesi, şehrin en popüler müzelerinden biridir ve Cemil Paşa Konağı'nda bulunmaktadır. Müze, taş ve ahşap mimarili odalarında zengin koleksiyonlarıyla büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Diyarbakır'ın binlerce yıllık kültürel mirasını yansıtan müze, 1500'den fazla esere ev sahipliği yapmaktadır.
Diyarbakır Kent Müzesi, bölgede hüküm süren çeşitli medeniyetlerin dinleri, gelenekleri, görenekleri, sosyal yaşam tarzları, yemek kültürleri ve kentsel gelişim süreçleri hakkında bilgi edinmenizi sağlar. Müzede ayrıca ulusal kütüphane, kafe, sinema salonu ve çocuklar için atölyeler gibi farklı bölümler de bulunmaktadır. Görsel ve işitsel koleksiyonlarıyla da dikkat çeken müze, Diyarbakır'ı anlamak ve keşfetmek için önemli bir durak olarak öne çıkmaktadır.
Diyarbakır Kent Müzesi, ziyaretçilerine şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetme fırsatı sunmaktadır. Müzeyi ziyaret ederek Diyarbakır'ın tarihine ve kültürüne daha yakından tanıklık edebilir, etkileyici koleksiyonları inceleyebilir ve şehrin zengin mirasını daha iyi anlayabilirsiniz.
25- Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, ünlü şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın doğup büyüdüğü tarihi konakta yer almaktadır. 1733 yılında Diyarbakır'a özgü bir mimari tarz kullanılarak inşa edilen konak, bugün şehrin en popüler müzelerinden biri haline gelmiştir. Konak, bazalt ve kalker taşlarının kullanıldığı yapısı ve çarpıcı ahşap doğramalarıyla dikkat çekmektedir.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi'nde, tarihi konakta yer alan 14 odanın dönem mobilyaları ile süslenmiş halini gezebilirsiniz. Sergilerde, Cahit Sıtkı Tarancı'nın kişisel eşyaları, şiirleri, değerli antikalar ve el sanatı eserleri gibi birçok obje sergilenmektedir. Müzenin avlusu, çiçeklerle süslenmiş ve en güzel fotoğraflarınızı çekebileceğiniz bir atmosfere sahiptir. Ayrıca, müzenin zengin etnografya bölümü, Diyarbakır'ın binlerce yıllık kültürünü ve tarihini ziyaretçilere göstermektedir.
Cahit Sıtkı Tarancı Müzesi, ziyaretçilere şairin yaşamına ve eserlerine daha yakından tanıklık etme fırsatı sunar. Müzeyi gezip konakta sergilenen eserleri inceledikçe, Cahit Sıtkı Tarancı'nın edebiyat dünyasındaki önemini ve Diyarbakır'ın kültürel zenginliğini daha iyi anlayabilirsiniz.
26- Hasuni Mağaraları
Hasuni Mağaraları, Diyarbakır'ın etkileyici mağaralarından biridir ve tarih açısından büyük öneme sahiptir. Şehir merkezine 88 kilometre ve Silvan ilçesine ise sadece 7 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Mağaralar binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir ve Anadolu'nun en eski mağara yerleşimlerinden biridir. Bu nedenle arkeologlar ve tarihçiler tarafından büyük bir ilgiyle incelenmektedir.
Hasuni Mağaraları, arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Mağaraların tarihi Orta Taş Çağı'na kadar uzanır ve yaklaşık 300 odası bulunmaktadır. İlk Hristiyanlar tarafından hem yerleşim yeri hem de savunma amacıyla yoğun olarak kullanılmıştır. Mağaraların içinde oyulmuş sarnıçlar, depolar, mabetler ve yaşam alanları bulunur. Bu mağaraların her köşesi büyüleyici manzaralar sunar.
Hasuni Mağaraları'nı ziyaret ederek, mağaranın iç bölümlerini keşfedebilir ve insanlığın ilk dönemlerine unutulmaz bir yolculuk yapabilirsiniz. Mağaraların içindeki yapılar ve manzaralar, sizlere tarihi ve kültürel bir deneyim sunacaktır.
27- Cemil Paşa Konağı Kent Müzesi
Cemil Paşa Konağı, Sur ilçesinde bulunan ve Diyarbakır'ın en popüler ziyaret noktalarından biridir. 1888-1902 yılları arasında Cemil Paşa tarafından inşa ettirilmiştir ve hem mimarisi hem de içerisindeki eserlerle ilgi çekmektedir. Konak, siyah bazalt taşlarıyla yapılmış olup 2000 metrekarelik geniş bir alana yayılmaktadır. Haremlik ve selamlık bölümleriyle birlikte, büyüleyici avlusu da dikkat çekmektedir. Ayrıca, konak çevresini süsleyen asırlık çınar ağaçları da görülmeye değerdir.
Cemil Paşa Konağı, restore edilerek kent müzesine dönüştürülmüştür. Konak içerisindeki odalar, döneme ait mobilyalarla dekore edilmiştir. Ziyaretçiler, 500 belge, 450 siyah beyaz fotoğraf, 235 eser ve 260 etüt eseri gibi birçok eseri inceleyerek Diyarbakır'ın binlerce yıllık kent kültürü hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirler. Konak, tarih ve kültür meraklıları yanı sıra fotoğrafçılar için de ilgi çekici bir mekandır.
Cemil Paşa Konağı, Diyarbakır'ın zengin kültürel mirasına ışık tutan önemli bir noktadır. Ziyaretçiler, konakta sergilenen eserler aracılığıyla geçmişe yolculuk yapabilir ve bölgenin tarihi ve kültürel dokusunu keşfedebilirler.
28- Ahmet Arif Edebiyat Müzesi
Ahmet Arif Edebiyat Müzesi, Diyarbakır'ın ünlü şairlerinden Ahmet Arif'in anısına restore edilen 120 yıllık bir konağın içerisinde yer almaktadır. Siyah bazalt taşlarıyla inşa edilmiş olan müze, zengin koleksiyonları ve etkileyici atmosferiyle birçok ziyaretçiyi kendine çekmektedir. Müze, 2011 yılından beri yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
Ahmet Arif Edebiyat Müzesi'nde, şairin kişisel eşyaları, el yazması şiirleri, resimleri ve fotoğraflarının yanı sıra Diyarbakır'da yetişmiş diğer ünlü şairler, yazarlar ve sanatçıların eserlerini de inceleme fırsatı bulabilirsiniz. Konağın odaları dönem mobilyalarıyla dekore edilmiştir, bu da müzeyi gezinirken ziyaretçilere geçmişe dair bir atmosfer sunmaktadır.
Ahmet Arif Edebiyat Müzesi'nin bir diğer önemli özelliği, binlerce kitaptan oluşan zengin bir kütüphaneye sahip olmasıdır. Müzenin taş avlusunda asırlık ağaçlar bulunmaktadır, bu güzel atmosferde çayınızı yudumlayabilir, kitap okuyabilir ve güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.
Diyarbakır'ın tarihi Suriçi bölgesini gezerken Ahmet Arif Edebiyat Müzesi'ni ziyaret edebilirsiniz. Müze, haftanın her günü 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
29- Hilar Mağaraları
Sesverenpınar Köyü'nde yer alan Hilal Mağaraları, Diyarbakır'ın Ergani ilçesine bağlı ve 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak koruma altındadır. Bu mağaralar, 12.000 yıllık bir tarihi barındırarak geçmişi gözler önüne sermektedir. İlk yerleşik insanların yaşadığı mağaralardan biri olarak bilinen Hilar Mağaraları, yapılan kazılar sonucunda Cilalı Taş Devri'ne kadar uzanan pek çok tarihi eseri ortaya çıkarmıştır. Bu sebeple, UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmesi beklenmektedir.
Hilar Mağaraları, Mezopotamya'da insanlık tarihinin başladığı önemli noktalardan biri olması nedeniyle arkeoloji, tarih ve kültür meraklıları tarafından ziyaret edilmektedir. Mağaralar hala arkeolojik kazı çalışmalarının devam ettiği bir alandır. Ziyaretçiler, kendileri başlarına veya rehberli turlar eşliğinde bu mağaraları keşfedebilirler. Mağaralarda, kayalara oyulmuş yerleşim alanlarını gözlemleyebilirsiniz.
Hilar Mağaraları'nın çevresinde ise Roma dönemine ait taş kabartmalar ve Süryani Sami dilinde yazılmış kitabeleri de görebilme şansı bulunmaktadır. Bu öğeler, ziyaretçilere bölgenin zengin tarihini daha yakından anlama imkanı sunmaktadır. Hilar Mağaraları, tarihi ve arkeolojik değeriyle dikkat çeken gizli bir hazine olarak kabul edilmektedir.
30- Birkleyn Mağaraları
Birkleyn Mağaraları, Diyarbakır merkezine 90 kilometre uzaklıkta bulunan ve arkeolojik sit alanı olarak korunan doğal bir güzelliktir. Dicle Nehri'nin doğduğu bölgede yer alan bu mağaralar, binlerce yıldır doğal etkilerle şekillenmiş devasa kaya oluşumlarıyla büyüleyici bir manzaraya sahiptir. Mağaraların çevresinde Asur dönemine ait çivi yazıtları da bulunmaktadır.
Birkleyn Mağaraları, antik efsanelerde "ölümsüzlük suyunun aktığı yer" olarak anılmaktadır ve yaklaşık M.Ö. 6000 yıllarından beri yerleşim yeri olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Bu mağaralar, Diyarbakır'ın önemli trekking parkurlarından biri olarak bilinir ve çevresindeki tarihi ve doğal güzelliklerle birlikte ziyaretçileri etkilemektedir. Mağaraların içinde yer alan dehlizlerde yüzerek iç bölümleri keşfedebilir ve binlerce yıllık taş kabartmalarını inceleyebilirsiniz. Birkleyn Mağaraları, hem doğa hem de tarih severler için unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
31- Artuklu Sarayı
Artuklu Sarayı, Diyarbakır ve çevresinde uzun süre hüküm süren Artuklu Beyliği'nden günümüze kalan önemli bir yapıdır. Saray, Nasreddin Muhammed döneminde Diyarbakır'ın uzun surlarının iç bölümünde inşa edilmiştir. Yapımı 1200 ile 1222 yılları arasında gerçekleşen saray, bölgedeki en eski saraylardan biri olup 16. yüzyıla kadar kullanılmıştır. 1961 yılında gerçekleştirilen arkeolojik kazılarla sarayın bir bölümü gün yüzüne çıkarılmıştır, ancak büyük bir kısmı hala gömülü durumdadır.
Artuklu Sarayı, aynı zamanda ünlü İslam alimi El Cezeri'nin 30 yıl boyunca çalıştığı yer olarak da tarihi bir öneme sahiptir. Sarayın mimari detayları ve yapısı, dönemin Artuklu Beyliği'nin gücünü ve zenginliğini yansıtmaktadır. Artuklu Sarayı, tarihi ve kültürel önemiyle ziyaretçilerin ilgisini çeken bir yapıdır. Tarihi atmosferi hissedebileceğiniz ve geçmişin izlerini keşfedebileceğiniz bir mekan olan Artuklu Sarayı, Diyarbakır'ın zengin tarihine bir yolculuk yapmanızı sağlar.
32- Saint George Kilisesi
Saint George Kilisesi, Diyarbakır'ın tarihi İçkale bölgesinde yer alan ve yabancı turistlerin ilgisini çeken önemli bir tarihi yapıdır. Kilise, yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte M.S. 2. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Artuklular döneminde de değişikliklere uğrayarak kullanılmaya devam eden kilise, kesme taş mimariye sahip kalın duvarları ve taş oyması süslemeleriyle dikkat çekmektedir.
Saint George Kilisesi'nin bir bölümü günümüzde sanat galerisi olarak hizmet verirken, geniş avlusu da harika fotoğraflar çekmek için güzel bir mekandır. Kilisenin müze bölümünü ise akşam saat 17:00'ye kadar ziyaret edebilirsiniz. Kilisenin içinde sergilenen eserler ve tarihi atmosferi, ziyaretçilere Diyarbakır'ın zengin kültürel mirasını hissettirir. Saint George Kilisesi, tarihi ve sanatsal önemiyle Diyarbakır'da keşfedilmeye değer yerlerden biridir.
33- Mesudiye Medresesi
Sur ilçesindeki gezilebilecek yerlerden biri olan Mesudiye Medresesi, Diyarbakır Ulu Camii'nin yanında yer alan etkileyici bir yapıdır. Medrese, 1198 yılında Artuklu döneminde inşa edilmiş ve siyah beyaz bazalt kesme taşlarla özgün bir mimariye sahiptir. Minare ve kitabesiyle dikkat çeken Mesudiye Medresesi, Diyarbakır'ın önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul edilir.
Mesudiye Medresesi, Anadolu'daki ilk üniversite olarak da bilinir ve bu özelliğiyle özel bir öneme sahiptir. Medresenin geniş avlusunda keyifli bir gezinti yapabilir ve iki katlı olarak tasarlanmış medresenin odalarını gezebilirsiniz. Bu odalarda tıp, astronomi, fizik, biyoloji, ilahiyat, edebiyat ve felsefe gibi çeşitli disiplinlerde eğitim verildiği bilinmektedir. Mesudiye Medresesi'ni gezerken, tarihin izlerini takip ederek Diyarbakır'ın kültürel mirasına bir yolculuk yapabilirsiniz.
34- Surp Giragos Ermeni Kilisesi
Diyarbakır'ın tarihi yapılardan biri olan Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Ermeni Apostolik Kilisesi olarak inşa edilmiştir. Ortadoğu'da bulunan en büyük Ermeni kilisesi olarak kabul edilen bu etkileyici yapı, 16. yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Kilise, tarihinde çeşitli dönemlerde cami olarak da kullanılmıştır.
1880 yılında büyük bir yangın sonucunda hasar gören kilise, aslına uygun olarak restore edilerek yeniden inşa edilmiştir. 2011 yılında tamamlanan restorasyon çalışmalarıyla Surp Giragos Ermeni Kilisesi, yeniden ibadete açılmış ve tüm yıl boyunca dini etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Kilise, ziyaretçiler arasında da popüler bir yer haline gelmiş ve Diyarbakır'ı gezen yabancı turistlerin ilgisini çeken tarihi yapılar arasında yer almaktadır.
Surp Giragos Ermeni Kilisesi, zengin tarihi ve mimari özellikleriyle dikkat çeker. Kiliseyi ziyaret edenler, iç mekanındaki detayları ve özel atmosferini deneyimleyebilirler. Ayrıca kilisenin çevresindeki tarihi Sur ilçesi ve Diyarbakır Kalesi gibi diğer önemli yerleri keşfedebilirler.
35- Ziya Gökalp Müze Evi
Ziya Gökalp Müze Evi, ünlü yazar ve sosyolog Ziya Gökalp'in doğduğu evin restore edilerek müze haline getirilmesiyle oluşmuştur. Konak, 1806 yılında bazalt taşlarla inşa edilmiş iki katlı bir yapıdır ve Diyarbakır'ın en güzel yapılarından biri olarak kabul edilir.
Müzenin içinde, otantik dekorasyonlarla süslü odalarda Ziya Gökalp'e ait kişisel eşyalar, tarihi belgeler, dönem mobilyaları ve antika objeler sergilenmektedir. Konak, ziyaretçilere yazarın yaşamına ve çalışmalarına dair bir yolculuk sunar. Ayrıca geniş avlusu, fotoğraf çekmek isteyenlere harika bir atmosfer sunmaktadır.
Ziya Gökalp Müze Evi, Diyarbakır'ın Osmanlı döneminde yapılan en güzel sivil mimari örneklerinden biridir. Konak, Ziya Gökalp Mahallesi'nde yer almaktadır ve haftanın her günü ziyaret edilebilir. Müze, pazartesi günleri haricinde 10:00 ile 16:00 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır.
Ziya Gökalp Müze Evi, hem tarih ve kültür meraklıları hem de Ziya Gökalp'in eserlerine ilgi duyanlar için görülmeye değer bir yerdir. Müzeyi ziyaret ederek, ünlü yazarın hayatı ve mirası hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
36- Mar Petyun Keldani Kilisesi
Mar Petyun Keldani Kilisesi, Şeyh Mutahhar Camii'nin hemen yanında yer alan ve Diyarbakır'ın en ünlü camilerinden biri olarak bilinen Şeyh Mutahhar Camii ile komşu olan bir kilisedir. Bu nedenle hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar tarafından ziyaret edilen önemli bir dini mekandır.
Kilise, tarihi boyunca çeşitli dönemlerde yapılan değişikliklerle evrim geçirmiştir. İlk olarak 4. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen kilise, 17. yüzyılda günümüzdeki halini almıştır. Siyah ve beyaz bazalt kesme taşlar kullanılarak klasik Süryani kilise mimarisiyle tasarlanmıştır.
Mar Petyun Keldani Kilisesi, iç bölümlerinde dini motiflerle süslenmiştir ve mistik bir atmosfer sunmaktadır. Uzun yıllar boyunca önemli dini ayinlerin gerçekleştirildiği bir kilise olmuştur ve günümüzde de hala aktif olarak kullanılmaktadır.
Mar Petyun Keldani Kilisesi, Diyarbakır'ın dini ve kültürel mirasına önemli bir katkı sağlamaktadır. Hem dini turizm hem de tarih ve kültür meraklıları için ilgi çekici bir ziyaret noktasıdır. Kiliseyi ziyaret ederek, Süryani kilise mimarisini ve bu dini mekanın derin tarihini daha yakından keşfedebilirsiniz.
37- Diyarbakır Bakırcılar Çarşısı
Diyarbakır'ın tarihi Sur ilçesinde, Melik Ahmet Caddesi üzerinde bulunan Diyarbakır Bakırcılar Çarşısı, el yapımı bakır ürünleriyle ünlüdür. Çarşıda birbirinden güzel ve özenle yapılmış el yapımı bakır ürünlerini bulabilirsiniz. Bu ürünler arasında kazanlar, kahve fincanları, bakır sahanlıklar ve daha birçok çeşit yer alır.
Diyarbakır Bakırcılar Çarşısı, yerli ve yabancı turistlerin alışveriş yapmak için sık sık ziyaret ettiği bir yerdir. Çarşıda onlarca dükkan bulunur ve ustaların iş başında olduğu atölyeleri izleyebilirsiniz. Bu şekilde el yapımı bakır ürünlerinin nasıl üretildiğini gözlemleme şansınız olur.
Çarşı, Cemil Paşa Konağı ile Hasan Paşa Hanı arasında güzel bir konumdadır. Tarihi çarşıyı gezip alışveriş yapmanın yanı sıra, keyifli akşam yürüyüşleri yapabilir veya kahvenizi içerek yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel atmosferini yaşayabileceğiniz bu çarşı, hem alışveriş hem de dinlenme için güzel bir seçenektir.
38- Lice Ashabı Keyf Mağarası
Diyarbakır'ın Lice ilçesi sınırlarında yer alan bir mağara, Ashab-ı Kehf efsanesine atfedilen mağaralardan biri olarak bilinir. Ashab-ı Kehf, Kuran-ı Kerim'de anlatılan ve putperest bir krala karşı çıktıkları için cezalandırılan yedi genç ve köpekleriyle birlikte mağaraya sığındıkları hikayesiyle bilinir. Rivayete göre, bu gençler tam 309 yıl boyunca mağarada uyumuşlardır.
Diyarbakır'ın Lice ilçesi sınırlarında bulunan mağaranın da Ashab-ı Kehf'in uyuduğu mağaralardan biri olduğu iddia edilmektedir. Bu mağaralar, dini ve kültürel açıdan önem taşımaktadır ve yerli halk tarafından ziyaret edilmektedir. Ashab-ı Kehf'e atfedilen mağaraların tam olarak hangileri olduğu konusu tartışmalıdır ve farklı bölgelerde farklı mağaralar bu efsaneye bağlanmıştır.
Ancak, Ashab-ı Kehf'in uykuda geçirdiği süre ve hikayenin ayrıntıları tartışmalı olup, efsanevi bir hikayeye dayanmaktadır. Bu mağaralar, ziyaretçiler tarafından dini ve tarihi açıdan önemsenir ve bazıları turistik amaçlarla ziyaret edilebilir.
39- Fiskaya Şelalesi
Fiskaya Şelalesi Sur ilçesinde bulunan bir doğal güzelliktir. Restorasyon ve yenileme çalışmaları sonucunda şelale tekrar akar hale getirilmiş ve çevresindeki alan düzenlenmiştir. Restorasyon kapsamında şelaleye bakan bir seyir terası da yenilenerek cam zeminle donatılmıştır.
Bu cam terasa çıkarak Hevsel ve Dicle Nehri manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Cam zemin sayesinde doğanın güzelliklerini adeta ayaklarınızın altında hissedebilir ve muhteşem bir manzara ile kendinizi başka bir dünyada hissedebilirsiniz. Fiskaya Şelalesi ve şelaleye bakan seyir terası, ziyaretçilerin doğayla iç içe keyifli bir deneyim yaşayabileceği bir mekan olarak hizmet vermektedir.
40- Ulu Beden Burcu
Diyarbakır'ın güneybatısında bulunan Ulu Beden Burcu, Diyarbakır surlarının önemli bir yapılarından biridir. Tamamen siyah bazalt taşlarından inşa edilen bu etkileyici burç, diğer burçlardan farklı bir görünüme sahiptir ve fotoğrafçıların ilgisini çeken bir yapıdır.
Ulu Beden Burcu, Artuklu Hükümdarı Melik Salih adına yaptırılmıştır ve 1208 yılında günümüzdeki halini almıştır. İlginç kitabesi, çift başlı kartal ve kanatlı aslan sembolleriyle sanat meraklılarının da dikkatini çeken bir yapıdır. Siyah bazalt taşlarıyla öne çıkan mimarisi, Diyarbakır'ın diğer burçlarından ayrışmasını sağlar.
Diyarbakır Kalesi ve surlarını gezerken Ulu Beden Burcu'na yakından bakabilirsiniz. Buranın tarihi ve etkileyici atmosferini yaşayarak bu önemli yapıyı keşfedebilirsiniz. Ulu Beden Burcu, Diyarbakır'ın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olarak ziyaretçileri ağırlamaktadır.
Diyarbakır’da Ne Yenir?
Diyarbakır'ın zengin mutfağı ve yöresel lezzetleri gerçekten keşfedilmeye değerdir. Şehirde uzun yıllardır süren bir yaşam ve kültürel çeşitlilik, Diyarbakır mutfağının çeşitliliğini ve zenginliğini oluşturmuştur. Yöresel lezzetleri tatmak için şehirdeki restoranlar, lokantalar ve sokak satıcılarına uğrayabilirsiniz.
Diyarbakır mutfağının en ünlü özelliklerinden biri et yemekleridir. Et çeşitleriyle hazırlanan yemekler, baharatlarla lezzetlendirilir ve yöreye özgü pişirme teknikleriyle hazırlanır. Ciğer kebabı, kıyma kebabı, tas kebabı gibi et yemekleri denemeniz gereken lezzetler arasındadır. Ayrıca kaburga dolması, kaburga tandır, fıstıklı köfte gibi özel yemekler de bulunmaktadır.
Diyarbakır kahvaltıları da oldukça meşhurdur. Kahvaltı sofralarında yöreye özgü peynir çeşitleri, zeytinler, tereyağı, reçeller, ballar ve çeşitli ekmekler yer alır. Bunun yanı sıra içli köfte, çiğ köfte, lahmacun, tandır ekmeği gibi atıştırmalıklar da tadılmaya değerdir.
Diyarbakır'ın en meşhur tatlısı burma kadayıftır. İnce kadayıf dolgusu ve şerbetiyle hazırlanan burma kadayıf, tatlı severlerin favorisidir. Ayrıca peynirli kadayıf, revani, zingil ve Diyarbakır usulü künefe gibi tatlıları da denemenizi öneririz.
Doğal ürünler arasında Diyarbakır'ın köy peyniri ve köy yoğurdu oldukça popülerdir. Bu lezzetli süt ürünlerini alabilir ve evinize götürebilirsiniz. Ayrıca toz menengiç kahvesi ve dibek kahvesi gibi özel kahve çeşitlerini de alabilirsiniz.
Diyarbakır'ın zengin mutfağı ve yöresel lezzetleri, şehrin kültürel ve gastronomik zenginliğini yansıtır. Diyarbakır seyahatinizde bu lezzetleri deneyimleyerek unutulmaz bir tatil geçirebilirsiniz.