Gizli Kalmış Küçük Cennet - ILICA ŞELALESİ

GİZLİ KALMIŞ KÜÇÜK CENNET- ILICA ŞELALESİ

Yeşile, doğaya doymaya hazır mısınız? Şırıl şırıl bir su sesi eşliğinde hafif bir şekerlemeye ne dersiniz? İnstagram’da nereyi görsek oraya hücum ediyoruz. Sonra bir kalabalık, etrafta çöpler doğayı resmen yiyoruz.. Ama birazdan bahsedeceğim yer, çok sakin. Henüz popüler olmamış el değmemiş bir cennet. Yada şöyle de diyebiliriz ‘mangal kokusu gelmeyen bir cennet’?

Eşim Kastamonulu olduğu için birkaç gün kafa dinlemek adına köye kaçalım dedik. Buram buram tezek kokusu, hayvanlar doğa, herşey harikaydı. Tam bir köy evi hayal edin, altında dam, bahçede ördekler, kazlar, inekler, atlar, köpekler, hindiler, kediler yok yok? Ömrümde ilk defa doya doya bir sıpa sevdim. O dakikaları asla unutamayacağım sanırım. Sıpanın annesinin bize yan yan bakışlarını da ? Neyse ki annesinin gönlünü kazandığımız için sorun çıkmadı.

Kastamonu’ya gelmeden önce ufak bir araştırma yapmıştım. Valla Kanyonu'nu ve Ilıca Şelalesini görmeyi çok istiyordum. Tercihimizi Ilıca Şelalesinden yana yaptık çünkü yolumuz uzundu ve hava kararmak üzereydi. Ilıca Şelalesi Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesine bağlı. Küre Dağları Milli Parkı içerisinde yer alıyor. Milli Park çok güzel fakat yolları biraz sizi yorabilir. Fazla virajlı ve tozlu. Tozdan önümüzü zor gördük. Küre Dağları Milli Parkının içerisine doğru gittiğinizde navigasyon ve tabelalar sizi yönlendirecektir. Öncelikle Ilıca Köyüne geliyorsunuz. Ilıca Köyü çok sevimli bir köy. Evleri tipik Kastamonu ahşap evlerinden. Çok az hane var. Arabamızı bu köye şelalenin girişine park ettik. Etraf o kadar güzeldi ki şelaleye köyün içinden gidiliyordu. Şelaleye gidiş yolu gayet güzel yapılmış. Nemden ağaçlar o kadar farklı bir şekil almış ki sanki bir korku filmi ormanına daldık. Sadece eşim ve ben olduğumuz için, biraz ürkmüş olabilirim. Çünkü aklıma gelen tek şey karşımıza ayı çıkma ihtimaliydi? Küre Dağları milli parkında ayı olduğunu biliyorduk. Yol boyunca tabelalarda işaretleri görmüştük. Korku filmlerinde ilk gözlüklü ve şişmanı yerler biliyorsunuz. Aman Allahım! ‘İkimizde gözlüklü ve şişmanız? Şaka bir yana o yol muhteşemdi. Ağaçlar yosun tutmuş, tam bir görsel şölen. Türkiye de bir yer değilmiş gibi bir hali vardı. Belki içlerinde Hobbitler yaşıyordur:)

Muhteşem bir yoldan Ilıca Şelalesine ulaştık. O an çığlık atmış olabilirim. Şelalenin, egzotik bir hali vardı. Yaklaşık 15 m yükseklikten dökülen bir şelale düşünün. Etrafında yemyeşil bir havuz birikintisi oluşturmuş. Ağaçlarında etkisiyle su tam bir yeşil. Sesi kulak tırmalamıyor, hafif bir ninni gibi. Ekim ayında olduğumuz için hava biraz soğuktu. Dayanamadık çıkardık ayakkabılarımızı, sıvadık paçalarımızı soğuktu ama girdiğim en soğuk şelale değildi.

Çok güzel bir teras yapmışlar şelaleyi her yerden izleyebiliyorsunuz. Etrafında çakıl taşlarından oturup seyre dalacağınız yerleri var. Yine etrafında tahta masa ve sandalyeler var. (Ateş yakmak yasak) Uzun süre oturduk, düşündük ve şükrettik. Şelalenin sağ tarafında asma köprü de var. Bu köprüden de etrafı izlemek gayet zevkli. Bu güzel manzarayı izlemeye doyamayacaksınız o yüzden hafızalarınıza da kaydetmeyi unutmayın?

Doğa çok güzel, Karadeniz daha da güzel? Gezi rotanıza mutlaka bu sevimli şelaleyi de eklemeyi unutmayın.

Bir sonraki yazımız da görüşmek üzere,

Herkese Keyifli anlar ve anılar biriktirmesi dileğiyle.

@Demirbilek_Family