Kastamonu'da Gezilecek Yerler I Tarihin ve Doğanın Eşsiz Buluşma Noktası
Kastamonu, Batı Karadeniz Bölgesi'nde konumlanmış bir il olarak, Çorum, Bartın, Sinop, Çankırı ve Karabük gibi komşu illerle çevrelenmiştir. Bu doğal güzelliklerle bezenmiş şehir, yaklaşık 380 bin kişilik nüfusuyla dikkat çekerken aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu döneminde de büyük bir öneme sahiptir. Bu nedenle, şehirde Osmanlı mimarisi izlerini sıkça görmek mümkünken, farklı medeniyetlerin de etkilerini keşfetmek mümkündür.
Kastamonu, sahip olduğu zengin kültürel mirası nedeniyle 2018 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçilmiştir. Şehir, Karadeniz'in uzun sahil şeridiyle çevrelenmiş olup, yerel lezzetleriyle de ünlüdür. Kastamonu'yu ziyaret edenler, bu muhteşem şehri keşfetmek için doğru yerde olduklarını hissedeceklerdir.
Ne Kadar Süre Gezilmelidir: Kastamonu'yu keşfetmek için yaklaşık olarak 2-3 gün ayırmak ideal olacaktır. Bu süre, şehrin doğal güzelliklerini ayrıntılı bir şekilde görmek isteyenler için yeterlidir. Ancak sadece şehir merkezindeki ana turistik yerleri görmek isterseniz, 1 günlük bir plan da yeterli olabilir.
En İyi Ziyaret Zamanı: Kastamonu, yüksek rakımlı bir il olduğu için kışları oldukça soğuk ve karlı geçerken yaz aylarında deniz keyfi yapmak için en uygun dönem ağustos ayıdır. Ancak doğa tatili, dağcılık, trekking gibi açık hava etkinliklerini tercih ediyorsanız, sonbahar ayları olan eylül ve ekim, renkli ağaçların manzarasıyla büyüleneceğiniz bir dönem olacaktır.
Tarihi Yerler ve Müze
1- Kastamonu Kalesi
Kastamonu'nun göz alıcı simgelerinden biri olan Kastamonu Kalesi, şehre yüksek bir tepeden hakim bir konumda konumlanmıştır. Bu tarihi kale, günümüzde bile ihtişamını korumakta olup, MS 12. yüzyılda Türklerin bu bölgeye düzenlediği akınlar sonucu Bizans İmparatorluğu tarafından Komnenoslar tarafından inşa edilmiştir. Ancak, kale orijinal yapısının büyük bir kısmını yitirmiş ve günümüze yalnızca iç kale bölümü ulaşabilmiştir. Kale, ilin batısındaki büyük bir kaya kütlesi üzerine kurulmuş olup, ne yazık ki dış surları 18. yüzyılın sonlarında yok olmuştur.
Kale, doğanın ve zamanın tahribatına uğramış olsa da farklı dönemlerde birçok kez restore edilmiştir. Bu nedenle, kale daha çok Osmanlı-Türk mimarisini yansıtmaktadır ve Orta Çağ Bizans kalesinin ötesine geçen bir tarihsel derinliğe sahiptir. Kale içerisinde sarnıçlar, zindanlar, kaçış tünelleri ve "Bayraklı Sultan" adı verilen bir türbe gibi tarihi yapılar bulunmaktadır. Son olarak, 2005 yılında Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafından restore edilmiştir.
Kaleye ulaşım oldukça kolaydır; şehir merkezinden sadece 120 metre yüksekliktedir. Araçla belirli bir noktaya kadar çıkıldıktan sonra, hafif meyilli bir yolu takip ederek kaleye ulaşabilirsiniz. Bu yol boyunca, çeşitli hediyelik eşyalar satan dükkanlar bulunmaktadır. Kastamonu Kalesi, sadece tarihi bir yapı değil, aynı zamanda bu büyüleyici şehrin önemli bir sembolüdür ve ziyaretçilere geçmişe bir yolculuk yapma fırsatı sunar.
2- Kastamonu Saat Kulesi
1884-1885 yılları arasında Kastamonu Valisi Abdurrahman Nureddin Paşa tarafından inşa ettirilen Kastamonu Saat Kulesi, görkemli tasarımı ile gözleri büyüleyen bir yapıdır. Bu özel kule, vali tarafından Avrupa'dan getirtilen bir saat ile süslenmiştir. 12 metre yüksekliğinde olan saat kulesi, açık sarı ve açık yeşil renkte kesme taşlar kullanılarak inşa edilmiştir. Kulenin girişi yuvarlak kemerli bir kapı ile süslenmiştir. İçerisinde iki katlı bir yapı bulunan saat kulesi, dört bir yanında yuvarlak ve geniş pencerelere sahiptir.
Saat Kulesi, Kastamonu'nun simgesel yapılardan biri olarak kabul edilir ve Hükümet Konağı'nın arkasında yer alan Sarayüstü Tepesi'nde bulunur. Bu tarihi saat kulesi hakkında ilginç bir halk efsanesi de mevcuttur. Anlatılan efsaneye göre, İstanbul Sarayburnu'ndaki saat, zamansız olarak çaldığında, padişahın hamile bir cariyesi düşük yapmıştır. Bunun sonucunda saat kulesi cezalandırılmak üzere Kastamonu'ya sürgün edilmiştir.
Kulenin gölgesinde, şehrin muhteşem manzarasını izleyebilir ve içinizi serinletecek bir şeyler içebilirsiniz. Kastamonu Saat Kulesi, şehrin tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan önemli bir yapıdır ve ziyaretçilere geçmişten günümüze uzanan bir hikaye sunar.
3- Kastamonu Memleket Kütüphanesi
Kastamonu'nun merkez ilçesinde bulunan kütüphane binasının yapımı, çeşitli nedenlerle gecikmeye uğramış olsa da 1924 yılında tamamlanmıştır. Bu tarihten sonra binanın kullanım amacı, bir dizi değişiklikle karşı karşıya kalmıştır. Öncelikle, binanın yapımı tamamlandıktan sonra vilayet ve jandarma gibi farklı amaçlar için kullanılmıştır. Ancak, Vali Fatin Bey'in girişimleri sonucu, binanın açılışı gerçekleştirilerek Kastamonu Memleket Kütüphanesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Özellikle 1925 yılında, o dönemin parasıyla 500 lira katkıda bulunan Mustafa Kemal Atatürk'ün desteğiyle, Kastamonu'nun ilk Memleket Kütüphanesi kurulmuştur.
İki katlı olarak tasarlanan bu kargir bina, 1916 yılında Milli Kütüphane niteliği kazandıktan sonra, 2002 yılında büyük bir onarım ve restorasyon çalışması sonucu yeniden hayata geçirilmiştir. Yeniden açıldığında ise resim ve fotoğraf galerisi olarak kullanılmaya başlamıştır. Bu tarihi bina, sadece kitapların değil, aynı zamanda sanatın ve kültürel mirasın da korunması ve yayılmasına katkıda bulunmaktadır. Kastamonu Memleket Kütüphanesi, şehrin zengin tarihini yansıtan önemli bir kurumdur ve gelecek nesillere bu mirası aktarmak için önemli bir role sahiptir.
4- Kerempe Feneri
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Fransızlar tarafından inşa edilen bu deniz feneri, Fransız etkisi taşıdığı için Osmanlı izlerini barındırmamaktadır. 82 metre uzunluğundaki bu deniz feneri, kare planlı bir yapıya sahiptir. 1934 yılında Almanlar tarafından gemileri bilgilendirmek amacıyla ses sireni eklenmiştir.
Karadeniz Bölgesi'nde bulunan bu tarihi Kerempe Feneri, Kurtuluş Savaşı'nın sembolü haline gelmiştir. Aynı zamanda ünlü Türk şairi Nazım Hikmet'in "Kurtuluş Savaşı Destanı" adlı şiirinde de bu fenerden bahsedilmiştir. Bu fener, sadece denizcilik açısından değil, aynı zamanda Türkiye'nin tarihi ve kültürel mirası açısından da önemli bir simge olarak kabul edilmektedir.
5- İnebolu Evleri
Genellikle üç katlı olan bu karakteristik bordo beyaz renkli evler, Karadeniz'in güzelliklerini yansıtan tatlı evlerdir. Bahçelerinde erik, fındık, dut, elma, ceviz gibi meyve ağaçları, su kuyuları ve çardaklar bulunur. Bu evler, Aşı Köyü'nde üretilen topraktan elde edilen Aşı boyası ile boyanmış ve bu boya ahşap evleri yaklaşık 20 yıl boyunca koruyabilen dayanıklı bir özelliğe sahiptir.
Evlerin dört tarafı eğimli çatılara sahiptir ve bu çatılar denizden çıkartılan ince ve geniş taşlar olan Marla Taşı ile inşa edilmiştir. Çatıların taşla yapılmasının nedeni, Karadeniz'in sert rüzgarlarına karşı dayanıklılık sağlamaktır. Ayrıca, Marla taşı çatıları ısı yalıtımı açısından da etkilidir.
Bu evlerin bodrum katları, rutubeti önlemek ve soğuktan korunmak amacıyla taşlarla örülmüştür. İnebolu merkezinde bodrum katları iş yeri veya kiler olarak kullanılırken, kırsal kesimlerde daha çok ahır olarak kullanılmaktadır. Her kat yüksek tavanlıdır, pencerelerle aydınlatılmış ve bağımsız bir daire şeklinde tasarlanmıştır. Evlerin giriş noktaları dışarıdan merdiven veya kapı girişlerinden ayrıdır. Bu tasarım, aile büyüdükçe evin kullanımını daha rahat hale getirmek için yapılmıştır. Her katında tuvalet ve banyo bulunmaktadır ve çoğu evde iki oda bulunan bir çatı katı vardır.
Bugün, bu evlerin restore edilmesi için Kültür Bakanlığı, Kastamonu Valiliği ve Ankara Mimarlar Odası tarafından "Yaşatma Projesi" adı altında çalışmalar devam etmektedir. Bu sayede, bu eşsiz evlerin tarihi ve kültürel değeri koruma altına alınmaktadır.
6- Cumhuriyet Meydanı
Türkiye'nin en gözde meydanlarından biri olarak kabul edilen Cumhuriyet Meydanı, Kastamonu'nun ziyaret edilmesi gereken önemli noktalarından biridir. Meydanın merkezinde, Türk kadınının gücünü simgeleyen Şehit Şerife Bacı anıtı ve Kurtuluş Mücadelesi'ni temsil eden çeşitli heykeller bulunur. Bu heykeller, kesinlikle görülmeye değerdir ve meydan, şehirdeki önemli kutlamalara da ev sahipliği yapmaktadır.
Cumhuriyet Meydanı, Kastamonu'nun tarihi ve önemli yapılarına da ev sahipliği yapar. Bu meydan, Kastamonu Valiliği, Kastamonu Saat Kulesi, Kastamonu Lisesi, Kastamonu Hapishanesi gibi bir dizi tarihi ve önemli yapının bulunduğu bir bölgeye açılan kapıdır. Bu nedenle, Kastamonu'da gezilecek yerler listesinin başlangıç noktası olarak düşünülebilir.
Cumhuriyet Meydanı, sadece tarihi ve kültürel önemi ile değil, aynı zamanda şehrin kalbi olarak da kabul edilir. Şehrin canlılığını ve toplumsal etkinliklerini deneyimlemek için mükemmel bir mekandır. Bu meydan, Kastamonu'nun zengin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen herkes için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir noktadır.
7- Kurşunlu Han (İsmail Bey Hanı)
Attarlar Çarşısı yakınında bulunan Kurşunlu Han, Kastamonu'nun saygın tarihi yapılarından biridir. Bu hanın köklü tarihi, 1460 yılına kadar uzanır. Hanın giriş kısmı zaman içinde ahır olarak kullanılmıştır ve içinde toplam 29 oda bulunmaktadır. Günümüzde Kurşunlu Han, otel olarak hizmet vermektedir. Burada konakladığınızda, hanın merkezi konumu sayesinde serbest zamanlarınızda şehri yürüyerek keşfedebilirsiniz.
Kurşunlu Han, ortasında bir havuzu olan güzel bir bahçeye sahiptir. Burası, keyifli zaman geçirebileceğiniz ve arkadaşlarınızla akşam yemeği yiyerek güzel sohbetlere imza atabileceğiniz harika bir mekandır. Eğer konaklama için bir yer arıyorsanız, rezervasyon yaparak tarihi bir binada konaklama deneyimi yaşayabilirsiniz. Ayrıca, sunulan menünün oldukça lezzetli olduğunu da belirtmek gerekir. Kurşunlu Han, hem tarihi hem de gastronomik bir deneyim sunan Kastamonu'nun unutulmaz yerlerinden biridir.
8- Aşir Efendi (Urgan) Hanı
Bu yapı, Osmanlı Devleti döneminde Şeyhülislamlık gibi çeşitli önemli görevlerde bulunmuş olan Aşir Efendi tarafından yaptırılmıştır. İnşaata ise Hacı Mustafa Efendi adında, aynı zamanda dışişleri bakanlığı gibi yüksek görevleri üstlenmiş olan Aşir Efendi'nin babası tarafından başlanmıştır. Han, geçmişte urgan ticareti yapıldığı için halk arasında "Urgan Hanı" olarak da adlandırılmıştır.
Bu tarihi han, Osmanlı dönemine ait hanlarda sıkça görülen tipik bir plana sahiptir. Ortada geniş bir avlu bulunur ve etrafında sıralanmış odalardan oluşur. Han içerisinde toplamda 29 oda yer almaktadır. Günümüzde biraz bakımsız görünse de çeşitli dükkânlar hizmet vermektedir. Hanın girişinde bir çay ocağı bulunur ve avluda oturarak çay içme imkânınız vardır. Üst katlarda ise genellikle terzi gibi küçük işletmeler faaliyet göstermektedir.
Urgan Hanı, otantik bir atmosfere sahiptir ve Kastamonu geziniz sırasında ziyaret ederek dinlenebileceğiniz, çay veya kahve içerek keyifli sohbetler yapabileceğiniz huzurlu bir mekândır. Bu tarihi han, şehrin geçmişine dair önemli izler taşır ve ziyaretçilere Kastamonu'nun tarihini daha yakından hissetme fırsatı sunar.
9- Penbe (Balkapanı) Han
Osmanlı İmparatorluğu'nun 2. Bayezit tarafından 15. yüzyılın sonlarına doğru inşa ettirilen bu yapı, geçmişte bal ticaretinin yapıldığı bir merkez olarak kullanılmış ve bu nedenle Balkapanı Han olarak adlandırılmıştır. Ayrıca, pamuk ticaretinin merkezi olarak da kullanıldığı bir dönemde, Farsça'da "pamuk" anlamına gelen "Penbe" ismiyle de anılmıştır.
Tarihsel olarak bir yangın felaketi geçiren hanın sadece kuzey kısmı günümüze ulaşabilmiş, uzun yıllar virane bir halde kalmıştır. Ancak Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün çabalarıyla 2006 yılında başlayan bir restorasyon projesi sayesinde han yeniden canlandırılmış ve halkın kullanımına açılmıştır.
Bugün, içinde bulunan mekanlar sayesinde Penbe Han, ziyaretçilere nostaljik bir atmosferde keyifli zaman geçirme fırsatı sunmaktadır. Bu tarihi han, geçmişin izlerini taşıyan ve Kastamonu'nun tarihine bir pencere açan önemli bir mekandır.
10- Cem Sultan Bedesteni
Kurşunlu Han'ın hemen yanında bulunan Cem Sultan Bedesteni, Terziler Çarşısı olarak da bilinir. 1469 yılında Cem Sultan tarafından yaptırılan bu bedesten, geçmişte büyük bir yangın nedeniyle zarar gördüğünden Karanlık Bedesten olarak da adlandırılır. Cem Sultan'ın bedestenin inşası sonrasında burada 5 yıl geçirdiği söylenir.
Bedesten, 1950 yılındaki bir restorasyonun ardından sebze ve meyve hali olarak kullanılmıştır. 1970 yılında bir yangın daha yaşadıktan sonra tadilat geçirerek tekrar hizmete açılmış ve günümüzde restoran olarak faaliyet göstermektedir.
Cem Sultan Bedesteni'ne gitmek için iyi bir neden, özellikle güzel bir ambiyans sunmasıdır. Burada kahvaltı yapabilir, öğle veya akşam yemeği için tercih edebilirsiniz. Tarihi bir dokuya sahip olan bu mekanda yöresel lezzetleri tatma fırsatı bulabilir ve Kastamonu'nun kültürel zenginliklerini deneyimleyebilirsiniz.
11- Deve Hanı
Deve Hanı, İsmail Bey Külliyesi'nin hemen arkasında yer almaktadır ve bu hanın özelliği, Ortadoğu ülkelerinden ticaret yapmak için develeriyle seyahat eden tüccarların sık sık burada konaklamış olmalarıdır. İsmail Bey'in vakfiyesi okunduğunda, hanın külliye ile birlikte inşa edildiği anlaşılmaktadır. Hanın yapımında ön cephesinde kesme taş kullanılırken, yan taraflarında ise moloz taş tercih edilmiştir.
Geçmişte hanı ziyaret eden kervanların develeri, ön kapıdaki yüksek kısımdan içeri alınırmış. Eğer deve bu geçitten yüküyle sığamazsa, deve sahibine fazla yük yüklediği için ceza kesilirmiş. Kapıdan geçen develerin yükleri burada boşaltılır ve hayvanlar güzel bir şekilde dinlenirlerdi.
Zaman içinde kervansaray işlevini kaybeden bina, bir süre gaz deposu olarak kullanılmıştır. Daha sonra terk edilen yapı, 1992 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş ve 2009 yılında el sanatlarının da sergilendiği bir kafe olarak kullanılmaya başlanmıştır. Deve Hanı, uygun fiyatları ve tarihi atmosferi ile dikkat çeken bir mekan olup, sevdiklerinizle birlikte keyifli bir zaman geçirmek için Kastamonu'da ziyaret edebileceğiniz önemli yerlerden biridir.
12- Liva Paşa Konağı Etnoğrafya Müzesi
Kastamonu şehir merkezinde bulunan Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi, 1870 yılında Mir Liva Sadık Paşa tarafından inşa edilmiş bir konak olarak başlamıştır. Bu yapı, bodrum katı hariç üç katlı olarak inşa edilmiş ve haremlik ve selamlık bölümlerini içermiştir. Daha sonra bu tarihi bina, etnografya müzesine dönüştürülmüştür. Sivil mimarinin en güzel örneklerinden birini sunan bu müze, 1997 yılında ziyarete açılmış ve 1979 yılında kamulaştırılmıştır.
Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi, çeşitli koleksiyonlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu koleksiyonlar arasında Kastamonu'nun el sanatları, ahşap el oymacılığı eserleri, dokumacılık ürünleri, semer ve koşum takımcılığı ürünleri, baskıcılık eserleri, kunduracılık ürünleri, urgancılık ürünleri ve bakırcılık gibi sanat dalları bulunmaktadır.
Müzenin zemin katında Kastamonu'ya ait eski fotoğrafların bulunduğu bir bölüm bulunurken, kışlık kat olarak adlandırılan orta katında Kastamonu'nun el sanatlarına dair eserlere ayrılmış odalar bulunmaktadır. Üst kat ise yazlık kat olarak kullanılmakta olup burada gelin odası, oturma odası, misafir odası ve günlük oda gibi mekanlar ziyaretçilere sunulmaktadır. Bu mekanlar aracılığıyla Kastamonu'nun geleneksel yaşam tarzını ve el sanatlarını keşfetme fırsatı bulabilirsiniz.
13- Bediüzzaman Said Nursi’nin Evi
Kastamonu ilçe merkezinde yer alan Bediüzzaman Said Nursi'nin Evi, ünlü İslam alimi Nursi'nin hayatının önemli bir dönemini geçirdiği evdir. Nursi'nin hayatı, hapis cezaları ve sürgünlerle doludur ve bu ev, onun 7 yıl süren bu zorlu döneminde yaşam merkezi olmuştur.
Nursi, Nur Cemaati'nin lideri olarak tanınır ve İslam dünyasında önemli bir alimdir. Kastamonu'da bir süre karakolda tutulduktan sonra, şu anki Bediüzzaman Said Nursi'nin Evi'nin tam karşısında bulunan bu eve yerleştirilmiş ve uzun bir süre burada kalmıştır. Nursi'nin bu evde geçirdiği zaman boyunca yazdığı önemli eserler ve düşünceleri, İslam dünyasında büyük etki yaratmıştır.
Bediüzzaman Said Nursi'nin Evi, bu büyük İslam aliminin hayatına ve düşüncelerine daha yakından tanıklık etmek isteyen ziyaretçiler için önemli bir noktadır. Bu nedenle ev, pek çok kişi tarafından ziyaret edilmektedir ve Nursi'nin mirasını daha yakından anlamak için bir fırsat sunmaktadır.
14- Kastamonu El Sanatları Merkezi
Kastamonu El Sanatları Merkezi, 2001 yılında kurulan ve ilçe merkezindeki tarihi bir binada faaliyet gösteren önemli bir kuruluştur. Bu merkez, el sanatları ürünlerinin üretildiği ve geleneksel el sanatlarının devam ettirildiği bir platform sunmaktadır. Tarihi dokusuyla çevrili olan bu mekan aynı zamanda projelerin geliştirildiği bir ortamı da barındırmaktadır.
Kastamonu El Sanatları ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, kuruluşundan bu yana istenilen başarıyı elde etmiş ve sürekli olarak el sanatları alanında faaliyet göstermektedir. Merkez, düzenli olarak eğitim kursları düzenlemekte olup, bu kurslar Türkiye İş Kurumu tarafından finanse edilmektedir. Merkezin en önemli amaçlarından biri, kursiyerlere el sanatları alanında meslek öğretmek ve iş sahibi olmalarına yardımcı olmaktır.
Kastamonu El Sanatları Merkezi, aynı zamanda bir teşhir merkezi olarak da kullanılmaktadır. İçinde dokuma, ahşap oymacılığı ve diğer el sanatları branşlarından üretilen eserlerin sergilendiği bir mekan olarak hizmet vermektedir. Bu sayede geleneksel el sanatlarının korunması ve tanıtılması amaçlanmaktadır. Merkez, el sanatlarına ilgi duyan herkes için önemli bir kaynak ve eğitim merkezi olarak Kastamonu'da faaliyet göstermektedir.
15- Rıfat Ilgaz Müzesi
Rıfat Ilgaz, Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olarak kabul edilir ve Hababam Sınıfı gibi eserleriyle tanınır. Cide'de doğan bu ünlü yazarın anısını yaşatmak amacıyla oluşturulan Rıfat Ilgaz Müzesi, onun doğduğu yerde ziyaretçilere kapılarını açmaktadır.
Müze, Rıfat Ilgaz'ın kişisel eşyaları, çalışma masası, kitaplığı ve hayatına dair fotoğraflar gibi özel eşyalarını sergilemektedir. Aynı zamanda yazarın eserlerine ve edebi mirasına odaklanan bir koleksiyona da ev sahipliği yapmaktadır. Bu müze, Rıfat Ilgaz'ın yazdığı eserlere ilgi duyanlar için önemli bir ziyaret noktasıdır.
Kastamonu'yu ziyaret edenler için Rıfat Ilgaz Müzesi, yazarın hayatına ve edebi katkılarına daha yakından bakma fırsatı sunar. Yazarın eserlerini sevenler veya edebiyat meraklıları için keyifli bir ziyaret noktası olabilir.
16- Taşköprü Kent Tarihi Müzesi
Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde bulunan Kent Tarihi Müzesi, ilginç bir tarih ve kültürel mirasa sahip bir mekandır. Müze binası, 19. yüzyılın sonlarında Osmanlı Ordusu'na destek vermek amacıyla inşa edilen Redif Taburu Binası olarak kullanılmıştır. Daha sonra bir dönem askeri amaçlı hizmet vermiş, ardından bir dispanser olarak kullanılmıştır. 2007'de dispanserin kapanmasının ardından Taşköprü Belediyesi tarafından devralınmış ve 2017'de Kent Tarihi Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Kent Tarihi Müzesi, Taşköprü'nün zengin arkeolojik ve kültürel geçmişini yansıtan birçok eseri sergilemektedir. Bu müze, bölgenin tarihine ve kültürüne ilgi duyanlar için önemli bir ziyaret noktasıdır. Kastamonu merkezinden kısa bir mesafede bulunan Taşköprü'ye gelerek bu ilginç müzeyi ziyaret edebilir ve bölgenin tarihine dair daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
17- Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi
Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi, 2008 yılında hizmete açılan oldukça çeşitli bir kültürel ve sanatsal mekan olarak dikkat çekiyor. Bu merkez, Kastamonu'nun geçmişine ışık tutan ve bir dizi farklı müzeyi içinde barındıran kapsamlı bir komplekstir. İçinde şu bölümler bulunmaktadır:
75. Yıl Cumhuriyet Evi: Cumhuriyet dönemine ait tarihi bir evi temsil eder ve ziyaretçilere dönemin yaşam tarzını gözlemleme fırsatı sunar.
Şapka ve Dantel Müzesi: Türkiye'de bir ilke sahip olan bu müze, özellikle Kastamonu'nun tarihinde önemli bir yere sahip olan şapka devrimini anlatır. Mustafa Kemal Atatürk'ün şapka devrimini Kastamonu'da yapması, bu müzenin önemini artırır.
Atatürk Sergi Salonu: Mustafa Kemal Atatürk'ün Kastamonu ziyaretlerine odaklanan bir sergiyi barındırır.
Kitre Bebek Evi: Geleneksel Türk bebeklerinin yapıldığı bir atölyeyi içerir.
Resim Galerisi: Sanatseverlere yönelik bir galeridir.
Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi, Kastamonu'nun kültürel ve tarihi zenginliğini anlamak ve keşfetmek isteyenler için önemli bir ziyaret noktasıdır. Müzeler ve sergiler aracılığıyla şehrin tarihini ve kültürünü daha yakından inceleme fırsatı sunar.
18- Kastamonu Kent Tarihi Müzesi
Kastamonu Kent Tarihi Müzesi, Kastamonu'nun zengin kültürel ve tarihi mirasını tanıtmayı amaçlayan bir müzedir. Bu müze, Kastamonu Valiliği tarafından 2002 yılında açılmıştır ve şehrin tarihini, kültürünü ve geçmişini daha geniş bir kitleye tanıtmak amacıyla faaliyet göstermektedir. İçeriğinde aşağıdaki gibi çeşitli unsurları barındırmaktadır:
Fotoğraf Sergileri: Şehre ve bölgeye ait tarihi fotoğrafları içeren sergiler bulunmaktadır. Bu sergiler, şehrin geçmişine ve gelişimine ışık tutar.
Nesneler ve Eşyalar: Müzede Kastamonu'nun tarihine dair çeşitli nesneler, eşyalar ve antikalar sergilenir. Bu nesneler, ziyaretçilere geçmişin dokusunu hissetme fırsatı sunar.
Kütüphane: Müze bünyesinde geniş bir kütüphane bulunur. Araştırmacılar ve meraklılar için kaynaklar ve belgeler sunar.
Sanat Eserleri: Sanat Mektebi'nde 1904 yılında yapılan Anadolu'nun ilk el yapımı konsol piyanosu gibi sanatsal eserler de müzede sergilenir.
El Dokuma Halı: 110 yıl öncesine ait tarihi el dokuması halı, ziyaretçilere el sanatlarının geçmişine dair bir bakış sunar.
Kastamonu Kent Tarihi Müzesi, Kastamonu'nun tarihine ve kültürüne ilgi duyanlar için önemli bir kaynaktır. Ayrıca çocuklar için etkileşimli atölyeler de sunar, böylece genç nesillerin bu mirası daha yakından keşfetmelerine olanak tanır. Müze, şehrin tarihini ve gelişimini anlamak isteyenler için ideal bir durak noktasıdır ve ülkedeki ilk kent tarihi müzelerinden biri olma özelliğine sahiptir.
19- İnebolu Kent Müzesi
İnebolu Kent Müzesi, tarihi ve kültürel birikimini sergileyen önemli bir müze olarak öne çıkmaktadır. İnşa edildiği tarihi binasıyla da dikkat çeken müze, Sultan II. Abdülhamid döneminde medrese olarak kullanılmak üzere inşa edilmiş ve daha sonra farklı amaçlar için kullanılmış bir yapıdır. Restorasyon çalışmalarının ardından 2014 yılında İnebolu'nun tarihini ve kültürünü yansıtmak amacıyla müze olarak ziyarete açılmıştır.
İnebolu Kent Müzesi'nin başarısı, kent müzeciliği alanında kazandığı prestij ve ödüllerle de teyit edilmiştir. Bu müze, İnebolu'nun geçmişine ve geleneklerine ışık tutan birçok eser ve belgeyi sergilemektedir. Ziyaretçilere İnebolu'nun tarihini, kültürel özelliklerini ve geçmişini daha yakından tanıma fırsatı sunar.
Kent müzeleri, bir şehrin tarihini, kültürünü ve mirasını korumak ve gelecek nesillere aktarmak için önemli bir rol oynar. İnebolu Kent Müzesi, bu amaçla büyük bir başarıya imza atmış ve İnebolu'nun kültürel değerlerini koruma ve tanıtma konusunda önemli bir katkı sağlamaktadır. Bu nedenle, İnebolu'yu ziyaret edenler için müze, şehrin tarihini ve kültürünü anlamak için vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir.
20- Şeyh Şaban-ı Veli Vakıf Müzesi
Kastamonu'da bulunan Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi Müzesi, türbe, cami, şadırvan, çilehane gibi farklı bölümler içeren bir külliye kompleksi içinde yer almaktadır. Külliye içinde bulunan müze, Şeyh Şaban-ı Veli'ye adanmıştır ve onun hayatı, manevi mirası ve eserleri hakkında bilgi sunar.
Şeyh Şaban-ı Veli, 15. yüzyılın sonlarında Kastamonu'da doğmuş ve Anadolu'da manevi bir önder olarak kabul edilmiştir. Rivayetlere göre, Şeyh Şaban-ı Veli'nin türbenin bulunduğu alanda bir mucize gerçekleştirdiği ve buradan zemzem suyu çıkardığına inanılır.
Müze, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün desteğiyle kurulmuş ve ziyaretçilere Şeyh Şaban-ı Veli'nin yaşamına ve eserlerine dair bilgiler sunar. Sergi alanlarında kişisel eşyaları, el yazması kitaplar ve kandiller gibi öğeler sergilenir. Bu eserler, ziyaretçilere Şeyh Şaban-ı Veli'nin yaşamını ve manevi mirasını daha yakından tanıma fırsatı sunar.
Müzenin koleksiyonunda özellikle dikkat çeken eserler arasında yaklaşık 1000 yıllık bir el yazması Kuran-ı Kerim ve 500 yıllık bir sadaka taşı bulunmaktadır. Bu tarihi eserler, külliyenin ve Şeyh Şaban-ı Veli'nin tarihine saygı duruşunda bulunmak isteyen ziyaretçiler için büyük bir öneme sahiptir. Müze, Kastamonu'nun manevi mirasına ve kültürel zenginliğine ışık tutar.
Doğal Güzellikler, Park ve Bahçeler
1- Valla Kanyonu
Kastamonu Pınarbaşı ilçesinde bulunan Valla Kanyonu, doğal güzellikleri ve vahşi yapısıyla dikkat çeken etkileyici bir doğa harikasıdır. İşte Valla Kanyonu hakkında daha fazla bilgi:
Konum: Kastamonu il merkezinin 26 kilometre kuzeydoğusunda yer almaktadır. Devrekani Çayı ile Kanlıçay'ın birleştiği noktada doğar.
Uzunluk: Valla Kanyonu, Türkiye'nin en zorlu geçişlere sahip kanyonlarından biri olarak kabul edilir. 10 kilometrelik uzunluğuyla dikkat çeker.
Özellikler: Kanyon, vahşi ve etkileyici bir doğaya sahiptir. Sarp kayalıkları, yüksek uçurumları ve doğal güzellikleriyle ünlüdür. Ayrıca akbaba, kartal, doğan, atmaca gibi yabani kuşların ve diğer vahşi yaşamın evi olarak bilinir.
Ziyaret Bilgileri: Valla Kanyonu'na gitmek isterseniz yanınıza gerekli ekipmanları almanız gerekebilir. Kanyonun giriş ve çıkış bölgelerinde yerel rehberler eşliğinde kısa bir giriş yapabilirsiniz. Kanyonun muhteşem manzarasını görmek için seyir terasını ziyaret edebilirsiniz.
Valla Kanyonu, doğaseverler ve macera arayanlar için harika bir yerdir. Kastamonu'nun doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için mutlaka görülmesi gereken bir noktadır.
2- Horma Kanyonu
Horma Kanyonu, Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesinde yer alan ve doğal güzellikleri ile ünlü olan harika bir doğa mekanıdır. İşte Horma Kanyonu hakkında daha fazla bilgi:
Konum: Kastamonu merkez ilçesine yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan Horma Kanyonu, bu şehir merkezine yakın bir doğa kaçamağı sunar.
Doğal Güzellikler: Kanyon, doğal güzellikleri ile ünlüdür. Özellikle içinde doğal yürüyüş alanları ve dinlenme alanları gibi ziyaretçilere kolaylık sağlayan yerler bulunur. Kanyonun içinde Ilıca Şelalesi'ne giden 7 kilometrelik bir rota bulunur.
Ziyaretçi İpuçları: Horma Kanyonu'nu ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, doğanın tadını çıkarırken dikkatli olmalısınız. Kanyon içindeki büyük taş kazanlarının büyüleyici olduğunu ancak aynı zamanda tehlikeli olabileceğini unutmamalısınız. Kanyonu baştan sona gezmek isterseniz, yerel bir rehberin eşlik etmesi önemlidir.
Horma Kanyonu, doğa severler ve fotoğrafçılar için muhteşem bir mekan olarak kabul edilir. Doğanın sakinliği ve güzelliği içinde rahatlamak ve keşfetmek isteyenler için ideal bir yerdir.
3- Malyas ve Kısık Kanyonları
Valla Kanyonu'nun sonunda bulunan Malyas Kanyonu, yaklaşık iki kilometrelik bir uzunluğa sahiptir. Kuzey ve güney taraflarda yüksek kayalık yamaçlarla çevrili olan bu kanyon, muhteşem manzaralar sunar. Çevresindeki köylerdeki geleneksel evler, taş kaideler üzerine inşa edilmiş ahşap yapılarla bölgenin görsel çekiciliğini artırır. Bu ahşap evler, "Miyaz" olarak adlandırılan ve evlerin boşlukta kalan yerlerini desteklemek için kullanılan bir çözüm yöntemiyle inşa edilmiştir. Bu evler, bembeyaz taşlar üzerine inşa edilmiş olup bölgenin tanımlayıcı özelliklerindendir.
Hidroelektrik Santrali Karşıtlığı: Bölge halkı, çevrelerini koruma amacıyla hidroelektrik santrali inşaatına karşı çıkmış ve bölgenin doğal güzelliklerini ve bakirliğini korumak için çaba sarf etmiştir. Bu çabalar, doğanın ve kültürel mirasın korunmasına yönelik bir örnek teşkil eder.
4- Ersizlerde Kanyonu
Kastamonu'nun enfes güzelliklerinden biri olan Ersizlerdere Kanyonu, Türkiye'nin en etkileyici 10 kanyonundan biri olarak kabul ediliyor. Bu kanyon, sadece doğa meraklılarının keşfettiği bir yer olmanın ötesine geçerek son zamanlarda büyük bir popülarite kazanmıştır. Ersizlerdere Kanyonu, İstiklal Yolu'nun önemli rotalarından birini oluştururken, görsel olarak Alpler'i andıran muhteşem bir manzaraya sahiptir. Aynı zamanda ekoturizm açısından da büyük bir öneme sahiptir ve Kastamonu Valiliği tarafından yapılan tanıtım çalışmaları ile bu bölge turizme kazandırılmıştır.
5- Çatak Kanyonu
Kastamonu'nun Azdavay ilçesinde bulunan Çatak Kanyonu, şehir merkezine 7 kilometrelik bir mesafede yer almaktadır. Kanyona ulaşmak için önce araçla 6 kilometre yol almanız gerekiyor, ardından yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki yürüyüş yolunu takip ederek 900 metre yükseklikteki seyir noktasına ulaşabilirsiniz. Bu kanyon, muhteşem doğal güzellikleri ile ünlüdür ve doğa severler için büyüleyici bir ziyaret noktasıdır.
Çatak Kanyonu, çarpıcı bir manzaraya ev sahipliği yapar ve doğal güzelliklerle doludur. Burada yürüyüş yapabilir, doğanın tadını çıkarabilir ve nefes kesici manzaraların keyfini çıkarabilirsiniz. Kanyonun seyir noktasından açılan manzara sizi büyüleyecek ve muhteşem fotoğraflar çekebileceğiniz harika bir yer sunacaktır. Kısacası, Çatak Kanyonu, Kastamonu'nun doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir yerdir.
6- Ilıca Şelalesi
Ilıca Şelalesi, Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesinde bulunan ve halk arasında "Dev Kazanı" olarak da bilinen muhteşem bir doğal güzelliktir. Bu şelaleyi ziyaret ettiğinizde, her bir noktasında farklı bir güzellikle karşılaşacaksınız. Çevresindeki bitki örtüsü ve ağaçlar, doğanın büyüleyici bir örneğini sunar, ve su damlalarının melodik düşüşü kulaklarınıza huzur verir.
Ilıca Şelalesi'nin sularının düştüğü her bir nokta farklı bir manzara sunar ve her biri sizi büyüleyecektir. Bu güzellikleri fotoğraflamak için harika bir ortam sunar, bu nedenle hatıra fotoğrafları çekmek isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Şelaleyi gezerken, telefon veya kameranızı elinizden bırakmak istemeyebilirsiniz, çünkü her anında büyülenmeye devam edeceksiniz. Ilıca Şelalesi'ni ziyaret etmek, keşifler yapmak ve doğanın tadını çıkarmak isteyenler için unutulmaz bir deneyim olacaktır.
7- Şehit Şerife Bacı Tabiat Parkı
Kastamonu Şehit Şerife Bacı Tabiat Parkı, doğal güzelliklerin içinde piknik yapma fırsatı sunan harika bir mekan. Bu tabiat parkı içinde birçok olanak bulunuyor. Bunlar arasında mini market, iki restoran, tuvalet, beş oyun parkı, mini bir hayvanat bahçesi, hazır mangal, 20 kapalı kamelya, mescit, mini kafe ve yüz adet mesire alanı gibi hizmetler yer alıyor. Ayrıca paintball sahası, basketbol, voleybol, futbol sahaları, fitness alanı gibi eğlence ve spor aktiviteleri için de imkanlar mevcut.
Tabiat parkı aynı zamanda büyük kapalı ve açık alanlarla düğün, nişan, kına gibi organizasyonlara da ev sahipliği yapabilir. Toplamda 300 kişilik kapalı alan ve 2,500 kişilik açık alan sunarak bu tür etkinlikler için ideal bir mekan sunuyor. Kastamonu Şehit Şerife Bacı Tabiat Parkı, doğa ile iç içe vakit geçirmek, aile ve arkadaşlarınızla keyifli anlar yaşamak, spor yapmak veya özel etkinlikler düzenlemek isteyenler için mükemmel bir seçenektir.
8- Dipsizgöl Tabiat Parkı
Dipsizgöl Tabiat Parkı, 2011 yılında resmi olarak tabiat parkı olarak tescil edilmiş ve beş hektarlık bir alanı kapsamaktadır. Bu doğal güzelliklerle dolu tabiat parkı, Kastamonu ilinin Tosya ilçesine bağlı Çiftler Köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Batı Karadeniz Bölümü'nde yer alır ve muhteşem doğal güzelliklere ev sahipliği yapar. Ziyaretçilere doğanın tadını çıkarabilecekleri harika bir ortam sunar. Tabiat parkı, doğaseverler, fotoğraf tutkunları ve açık hava etkinlikleri sevenler için keyifli bir gezi noktasıdır.
9- Küre Dağları Milli Parkı
Küre Dağları Milli Parkı, Kastamonu ve Bartın illerinin sınırlarında yer almaktadır. Bu milli park, zengin doğal güzellikleri ile tanınır ve ziyaretçilere şelaleler, mağaralar ve harika manzaralar sunar. Küre Dağları Milli Parkı, 1998 yılında Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından Avrupa Ormanları içinde öncelikli bir koruma alanı olarak seçilmiştir. Ardından 2000 yılında Milli Park olarak ilan edilmiştir. Bu karar, Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından Türkiye'nin Dünyaya Armağanı olarak kabul edilmiştir.
2012 yılında, Avrupa'nın seçkin koruma alanlarını temsil eden Pan Park'lar arasında Küre Dağları, Avrupa'daki 13. ve Türkiye'deki ilk Pan Park olarak kabul edilmiştir. Bu dağlar, Batı Karadeniz bölgesinde yer alır ve zengin flora ve fauna çeşitliliği ile bilinir. Milli parkın büyük bir kısmı Kastamonu il sınırları içinde yer almaktadır.
Küre Dağları Milli Parkı, vahşi yaşamın korunması için önemli bir role sahiptir. Parkta geyik, karaca, ayı, kurt, tilki, çakal, tavşan, yaban domuzu gibi birçok yaban hayvanı türü bulunur. Ayrıca park, ötücü kuşlar ve yırtıcı kuşlar için de önemli bir yaşam alanıdır.
Bu milli park, Valla Kanyonu, Ilıca Şelalesi, İlgarini Mağarası, Valla Kanyonu, Horma Kanyonu Geçişi, ve Armutlu Çayırı gibi doğal güzelliklere ev sahipliği yapmaktadır. Küre Dağları Milli Parkı'nı ziyaret ederek doğanın benzersiz güzelliklerini keşfetme fırsatına sahip olabilirsiniz.
10- Ilgaz Dağı Milli Parkı
Ilgaz Dağı, Türkiye'nin zengin doğal güzelliklere sahip dağlarından biridir. Bu dağ, bölgenin arazi yapısına uygun olarak serpantinler, şistler ve volkanik kayaçlardan oluşur. Aynı zamanda Türkiye'deki en uzun ve hareketli kırık hattı olan Kuzey Anadolu Fayı, dağın güney yamaçlarından geçer. Bu nedenle Ilgaz Dağı, jeomorfolojik yapısıyla da dikkat çeker, farklı vadiler, sırtlar ve doruklarla çevrilidir.
Ilgaz Dağı'nın zengin bitki örtüsü, karaçam, kızılçam, köknar gibi ağaç türlerini içerir. Bu bitki örtüsü, çeşitli yaban hayatına ev sahipliği yapar. Karaca, geyik, yaban domuzu, kurt, ayı, tilki gibi yaban hayvanları bu bölgede bulunur.
Ayrıca, Ilgaz Dağı'nda bulunan Ilgaz Kış Sporları Turizm Merkezi, kayak tutkunları için cazip bir destinasyondur. Bu merkezde 800 metrelik bir kayak pisti ve iki adet 1500 metre uzunluğunda telesiyej ve teleksi tesisi bulunmaktadır. Bu sayede dağın eteklerinde kayak yapabilirsiniz.
Ilgaz Dağı Milli Parkı ayrıca doğa yürüyüşleri, çadır kampı gibi doğa aktiviteleri için de ideal bir yerdir. Ayrıca, Baldıran Vadisi'nde bulunan Karasu Deresi üzerinde alabalık üretme istasyonları ve avlanma göletleri de balık tutmayı sevenler için harika bir fırsattır.
Milli parkta ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz yeme-içme mekanları ve konaklama seçenekleri bulunur. Ilgaz Dağı, hem doğa severlere hem de spor meraklılarına hitap eden çeşitli olanaklar sunar.
11- Pınarbaşı Ilvarini (Ilgarini) Mağarası
Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesinde bulunan Ilgarini Mağarası, oldukça büyük ve etkileyici bir mağara kompleksidir. Bu mağara, 3. ve 4. dönemlerde oluşmuş ve dünyanın dördüncü büyük mağarası unvanına sahiptir. Toplamda 850 metre uzunluğa sahiptir ve içinde görmeye değer sarkıt ve dikitler bulunur.
Ilgarini Mağarası'nda en ilginç özelliklerden biri, Roma ve Bizans dönemlerine ait mezar ve şapel kalıntılarının bulunmasıdır. Mağaranın kemerli girişine yakın bir yerde Bizans dönemine ait olduğu düşünülen bir köy yıkıntısı bulunmaktadır. Sağ taraftan ilerlediğinizde bir su sarnıcı göreceksiniz ve burası odalar ve sarkıtlarla dolu olduğu için "Avizeli Salon" adını almıştır.
Sol kolundan daha fazla ilerlerseniz, -250 metreye kadar inebilirsiniz ve M.Ö. 2000 yılına ait insan yaşamı izlerine rastlayabilirsiniz. Bu bölgede kilise kalıntıları ve mezarlar bulunur.
Ancak, mağaranın daha derinlerine gitmek için teknik malzemelere ve bilgiye ihtiyaç vardır. Bu nedenle, sadece 858 metre derinliğine kadar ulaşılabilir. Ilgarini Mağarası, Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve FAO tarafından örnek proje alanı olarak seçilmiştir, bu da onun ne kadar önemli ve korunmaya değer bir doğal alan olduğunu göstermektedir. Bu mağarayı ziyaret etmek, hem doğa hem de tarih severler için büyüleyici bir deneyim olacaktır.
12- Kılıçlı Mağarası
Kılıçlı Mağarası, hem tarihi hem de doğal güzellikleri ile etkileyici bir doğal oluşumdur. Bu mağara 350 metre derinliğe sahiptir ve içinde farklı büyüklüklerde havuzlar bulunmaktadır. Mağara, sarkıt ve dikitleri ile ünlüdür ve bu doğal oluşumlar ziyaretçilere görsel bir şölen sunar.
Ayrıca, mağaranın üst kısımlarında yapılan arkeolojik araştırmalarda önemli buluntular elde edilmiştir. 2010 Cide Arkeoloji Projesi kapsamında gerçekleştirilen arkeolojik yüzey araştırması sonucunda, İlk Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı ve Bizans Dönemine ait parçalara rastlanmıştır. Bu buluntular, mağaranın en az yedi bin yıllık bir yerleşim alanına ev sahipliği yaptığını göstermektedir.
Kılıçlı Mağarası, hem doğa severler hem de tarih meraklıları için büyüleyici bir ziyaret noktasıdır. Doğanın muhteşem güzelliklerini keşfetmek ve binlerce yıl öncesinin izlerini sürmek isteyenler için ideal bir yerdir.
13- Sarpunalınca Mağarası
Sarpunalınca Mağarası, Devrekani'ye bağlı Şenlik Köyü Sarpunalınca Mahallesi'nde bulunan yatay ve aktif bir mağaradır. Bu mağara, toplamda 662 metre uzunluğa sahiptir ve Sarpunalınca bölgesinde biriktirdiği suları drene etme işlevini yerine getirir. Mağara içinde sular, kaya blokları arasından geçerek ilerler ve çıkışta bulunan 3.5 metrelik küçük bir sifonla dışarıya boşalır.
Sarpunalınca Mağarası, mağara oluşumları açısından son derece zengin olmasa da, doğa ve macera meraklıları için ilginç bir keşif noktasıdır. Mağaranın ağzı çimenlerle kaplı olduğu için kamp yapma olanağı sunar, bu da ziyaretçilere doğal bir açık hava deneyimi yaşatır.
Eğer doğa ve mağara keşifleri ilginizi çekiyorsa, Sarpunalınca Mağarası'nı ziyaret etmek, doğanın güzelliklerini daha yakından görmek için güzel bir fırsat olabilir.
14- Kuyluç Mağarası
Şenpazar ilçesinde bulunan Kuyluç Mağarası, diğer bir adıyla Dağlı Kuyluca Mağarası olarak da bilinir. Bu mağara, Türkiye'nin en derin yerlerinden biri olan -1190 metre derinliği ile ünlü Çukurpınar Düdeni'nden daha geniştir. Mağaranın girişinde iki akarsu bulunur ve bu akarsular birleşerek bir çukur oluşturur ve mağaranın içine doğru ilerler. Bu yol, yaklaşık 40-50 metre sonra mağara içinde birleşir. Mağaranın içinde her 100 metrede bir şelaleye rastlayabilirsiniz.
Kuyluç Mağarası'nın içindeki bu doğal güzellikler, doğa severler ve macera arayanlar için büyüleyici bir keşif fırsatı sunar. Mağara, ziyaretçilere eşsiz bir yeraltı dünyası deneyimi yaşatır. Unutulmaz anılar biriktirmek isteyenler için harika bir seyahat noktası olabilir.
15- Ejder Mağarası ve Mantar Mağarası
Kastamonu'nun doğal güzelliklerinden biri olan Ejder Mağarası veya Ejderha Çukuru, Küre Dağları içinde bulunur ve genellikle pek çok kişi tarafından bilinmeyen bir yerdir. Mağara, 70 metre derinliğe, 385 metre uzunluğa ve 12 ila 15 metre genişliğe sahiptir. Mağaraya giriş profesyonel dağcılara izin verilmektedir, bu yüzden mağarayı ziyaret etmek isteyenlerin uygun ekipman ve tecrübeye sahip olmaları önemlidir.
Ayrıca, Küre Dağları Milli Parkı içinde bulunan Mantar Mağarası da görülmeye değer doğal güzelliklerden biridir. Mantar Mağarası adını, mağara girişine yaklaşık 30 metre içerde bulunan mantara benzeyen kaya oluşumundan alır. Bu ilginç kalker yapı, yaklaşık 4 metre yüksekliğindedir. Mantar Mağarası'nı ziyaret edenler, doğanın yaratıcı güzelliklerini keşfetme fırsatına sahip olurlar.
Plaj ve Koylar
1- Gideros Koyu
Kastamonu'nun güzelliklerinden biri olan Gideros Koyu, Cide ilçesinde bulunur. Bu koy, antik dönemde tersane ve korunak yeri olarak kullanılmış ve ismini Cenevizlilerden almıştır. Gideros Koyu, Batı Karadeniz'in en özel ve güzel sahil manzaralarını sunar. Görsel olarak Ege Denizi'ni anımsatan bu koy, yeşil ve mavinin muhteşem bir şekilde buluştuğu bir doğa harikasıdır.
Koyun tarihi, 15. yüzyıla kadar uzanır. Gideros'taki ilk yerleşim Amazonlar tarafından kurulmuş, daha sonra Büyük İskender'in baldızı Amastris tarafından yıkılmıştır. Bu koy, denize açılan bölümü dar olmasına rağmen sakin ve temiz sulara sahiptir. Gideros Koyu'nda konaklamak isterseniz, bölgedeki otel ve pansiyonları tercih edebilirsiniz. Bu güzel koyun tadını çıkarmak için harika bir seçenektir.
2- Cide Limanı ve Cide Halk Plajı
Cide Halk Plajı, Kastamonu'nun denize girebileceğiniz güzel noktalarından biridir. Plaj, Cide Limanı'nın hemen yanında bulunur ve Cide ilçe merkezinden sadece 2 kilometre uzaklıktadır. Bu nedenle aracınız yoksa bile yürüyerek ulaşabileceğiniz bir mesafededir.
Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin sıkça ziyaret ettiği bir plajdır, bu yüzden yazın kalabalık olabilir. Plajın sahil kısmında çakıl taşları bulunsa da denizin içi kumlu bir zemle kaplıdır. Plaja giriş ücretsizdir, bu da burayı tercih edenler için ek bir avantajdır.
Cide Sahili ve Cide Limanı, yürüyüş yapmak ve keyifli zaman geçirmek isteyenler için harika seçenekler sunar. Cide Plajı ise temiz suyuyla Cide'de denize girebileceğiniz güzel bir yerdir.
3- Ginolu Koyu
Ginolu Koyu, Kastamonu'da denize girebileceğiniz etkileyici noktalardan biridir ve muhteşem doğal güzelliği ile bilinir. Koyun her iki tarafında sarp kayalıklar bulunur ve bu nedenle yıllarca tekneler için doğal bir sığınak görevi görmüştür. Koy içinde uzanan 250 metrelik plaj, ziyaretçilerin serinlemek için harika bir doğal alan sunar. Koy, Kastamonu şehir merkezine yaklaşık 103 kilometre uzaklıktadır.
Koyun yaklaşık 40 metre boyunca derinleşmeyen bir denizi vardır, bu da hem yetişkinler hem de çocuklar için cazip kılar. Koyun liman kısmı, gençler tarafından denize atlamak için popüler bir yerdir. Plajda ve sahil boyunca ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz kafeler bulunmaktadır.
Ginolu Koyu, her yaştan ziyaretçi için keyifli bir deniz atmosferi sunar. Ayrıca, Ginolu Koyu'na yakın bir konumda bulunan Ginolu Kalesi, muhteşem panoramik manzara sunan ve ziyaret edilmeye değer bir yerdir.
Kastamonu’da Ne Yenir?
Kastamonu'nun zengin yemek kültürü hakkında verdiğiniz bilgilere dayanarak, bu şehirdeki bazı özel yemekleri ve tatlıları daha ayrıntılı bir şekilde tanıyabiliriz:
Etli Ekmek: Etli ekmek, Kastamonu'da farklı bir şekilde yapılan bir lezzettir. İçeriğinde soğan, kıyma, acı biber gibi baharatlar bulunur ve sacda pişirilerek hazırlanır. Genellikle restoranlarda bulunabilir.
Banduma: Banduma, hamur ve tavuk eti veya hindi eti kullanılarak yapılan bir yemektir. İçine ceviz eklenir ve lezzetlendirilir. Karbonhidrat ve protein açısından zengin bir yemektir.
Kuyu Kebabı: Kuyu kebabı, kuzu eti ile yapılan bir kebaptır. 1,5 metre derinliğindeki bir kuyuda yaklaşık 2 saat pişirilir. Kebabın suyu ile yapılan pilavla servis edilir.
Patates Paçası: Patates paçası, patatesle yapılan bir lezzettir. İçerisine kıyma veya pirinç gibi farklı malzemeler eklenerek hazırlanır.
İncir Dolması: Kuru incirlerin suyla pişirilip içlerine ceviz konulduktan sonra şerbetle tatlandırıldığı bir tatlıdır. Üzerine kaymak veya dondurma eklenebilir.
Siyez Bulgur Pilavı: Siyez bulgur pilavı, yörede yetişen özel domateslerle yapılan bir pilavdır ve yaz aylarında sıkça tüketilir.
Ekşili Pilav: İnce bulgur ve mercimek kullanılarak yapılan ekşili pilav, tereyağı ve sarımsakla lezzetlendirilir.
Simit Tiridi: Simit tiridi, kavrulmuş kıyma, kemik suyu, tereyağı ve sarımsak kullanılarak yapılan bir yemektir. Sarımsaklı yoğurt ile servis edilir.
Cırık Tatlısı: Cırık tatlısı, hamur parçalarının yağda kızartılması ve şerbetle tatlandırılmasıyla yapılır. Özel günlerde ve bayramlarda sıkça tüketilir.
Mıklama: Mıklama, kahvaltılarda sıklıkla tüketilen bir lezzettir. Malzemeler kavrulur ve üzerine yumurta eklenerek hazırlanır.
Üryani Eriği Hoşafı: Kastamonu'ya özgü üryani eriği hoşafı, sadece bu bölgede yetişen bir meyve olan üryani eriği kullanılarak yapılır.
Köle Hamuru: Un ve pekmez kullanılarak yapılan köle hamuru, köylerde misafirlere sunulan özel bir lezzettir.
Ispıt Yaprağı Sarması: Ispıt yaprağı, Kastamonu'ya özgüdür ve yaprak sarması şeklinde hazırlanır. İç harçla doldurulur ve pişirilir.
Yöresel Çorbalar: Kastamonu'da özel çorbalar da bulunur. Tavuk suyu ile yapılan oğmaç çorbası, pirinç, et suyu ve nane ile hazırlanan Ecevit çorbası, kızılcık tarhana çorbası gibi çeşitleri vardır.
Kastamonu'nun bu özel yemekleri ve tatlıları, şehri ziyaret edenler için mutlaka denemeye değer lezzetlerdir. Bu lezzetler, şehrin zengin tarihine ve kültürel mirasına bir tatlılık ve lezzet katmaktadır.