29/06/2024
  1. Anasayfa
  2. Karadeniz Bölgesi
  3. Gümüşhane'de Gezilecek Yerler I Doğanın Sırlarını Keşfedin, Tarihle Buluşun

Gümüşhane'de Gezilecek Yerler I Doğanın Sırlarını Keşfedin, Tarihle Buluşun

Gümüşhane, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan bir şehirdir ve tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır. Bu şehir, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve tarihi dokusunu korumuş bir yerleşim alanıdır.

Şehrin zengin tarihi ve kültürel mirası, köprüler, manastırlar, kiliseler ve diğer mimari yapılarla görülebilir. Bu yapılar genellikle farklı dönemlerden kalma ve tarihi birer eser olarak önem taşırlar. Aynı zamanda arkeolojik ve doğal sit alanları, mağaralar, yaylalar ve doğal güzellikler de Gümüşhane'nin turistik cazibe merkezlerindendir.

Gümüşhane'nin İpek Yolu'nda önemli bir konumu olduğu da belirtilmiştir. Bu tarihi yol, eski çağlardan itibaren Orta Asya'dan başlayarak Avrupa'ya kadar uzanan bir ticaret yolu olarak kullanılmıştır. Gümüşhane de bu yol üzerindeki kadim şehirlerden biri olarak tarih boyunca önemli bir rol oynamıştır.

Şehrin tarihi dokusunun yanı sıra, doğal güzellikleri de ziyaretçilerin ilgisini çeker. Karasal iklimin hüküm sürdüğü Gümüşhane'de kışlar genellikle soğuk ve sert geçerken, ilkbahar mevsimi gezmek için uygun bir dönem olabilir. Bu mevsimde Karadeniz'in serin ve temiz havasını soluyarak doğal güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

Gümüşhane'nin tarih ve doğa tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik sunduğu söylenebilir. Ancak, seyahat planları yaparken güncel koşulları ve ziyaret saatlerini göz önünde bulundurmak önemlidir. Tarihi ve doğal alanlara saygılı bir şekilde ziyaret etmek, yerel kültüre ve çevreye duyarlı bir turizm anlayışı sergilemek her zaman önemlidir.

Tarihi Yerler ve Müzeler

1-     Kov Kalesi

Gümüşhane'nin tarih boyunca önemli bir ticaret yolunun üzerinde olması ve stratejik konumu, 16 adet kaleden oluşan bir kale zenginliğine sahip olmasına neden olmuştur. Bu kaleler, geçmişte bölgenin savunması ve kontrolü için önemli bir rol oynamıştır. Kov Kalesi de bu kalelerden biri olup, Esenyurt Kov Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kov Kalesi'nin tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır ve III. Aleksios tarafından 1361 yılında inşa edildiği düşünülmektedir. Bu tarihi kale, Selçuklu Dönemi'nde kullanılmış ve günümüze kadar kısmen ayakta kalmayı başarmıştır. Kale, dikdörtgen planlı bir yapıya sahiptir ve duvarları köşelidir. Yapımında moloz taşlar kullanılmıştır ve içerisinde düzensiz bir şekilde yapılmış bir iç kale bulunmaktadır. İç kalede sarnıç ve mutfak gibi alanlar mevcuttur.

Kale, Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki en görkemli kaledir ve arkeolojik sit alanı olarak koruma altındadır. Dış kale, Ortaçağ'ın ortalarında inşa edildiği düşünülmektedir ve en yüksek noktasının rakımı 1.760 metre kadardır. Ana kaya kütlesi üzerine kurulmuş olup bütünlük içerisindedir. Kaleye ulaşmak için batı yönünden uzanan eğimli bir yol kullanılır.

2008 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanarak ziyarete açılan Kov Kalesi, tarihi ve arkeolojik öneme sahip bir mekandır. Atatürk Üniversitesi'nin yaptığı yüzey araştırmalarında Ortaçağ ve yakın döneme ait keramik parçaları elde edilmiştir, bu da kaledeki geçmişe dair bilgi sağlamaktadır.

Gümüşhane'nin tarih ve doğal güzelliklerle dolu bu zengin mirasını koruyarak ve turizme açarak gelecek nesillere aktarmak önemlidir. Tarihi ve kültürel alanların korunması ve turizm alanlarının sürdürülebilir bir şekilde işletilmesi, bölgenin turizm potansiyelini artıracaktır.

2-     İkizevler Kent Müzesi

Kov Kalesi

Gümüşhane İkizevler Kent Müzesi, iki farklı konağın birleştirilmesiyle oluşturulmuş ve geniş bir kullanım alanına sahip bir müzedir. Müze, Gümüşhane'de bulunan tarihi konakların bir örneğini temsil etmektedir. Müze binası 1920 yılında inşa edilmiş olup ahşap çatkı arası dolu tekniğiyle yapılmış üç katlı bir yapıdır.

Müzenin zemin katında mutfak, depo, üç oturma odası, bir oda ve tuvaletler bulunmaktadır. Zemin kattan çift kanatlı ahşap kapılarla giriş yapılır. İç merdivenle birinci kata çıkılarak misafir odaları, kayınvalide odası, çocuk yatak odası, kiler, ara salon, yöresel kilim tezgahlarının sergilendiği bölüm, gelin-damat odası, misafir odası ve mutfak ziyaret edilebilir. İlk katın giriş ve çıkışları için iki adet kapı bulunmaktadır.

Müzenin ikinci katı, Osmanlı dönemine ve yakın döneme ait etnografya eserlerinin sergilendiği on adet vitrinle donatılmıştır. Bu kat tarihi ve kültürel eserlerin sergilenmesine ayrılmıştır. Çatı katında ise restorasyon sonucu genişletilmiş ve iki büyük oda eklenmiştir. Üçüncü katta ise Gümüşhane etrafında yapılan kazılarda elde edilen tarihi kalıntılar sergilenmektedir.

Müze, 2006 yılında ziyarete açılmış olup, ziyaretçilere bölgenin tarihi ve kültürel mirasını tanıtmak amacıyla düzenlenmiştir. Etnografik eserler, tarihi kalıntılar ve konakların mimari yapısı, ziyaretçilere bölgenin geçmişine dair önemli bilgiler sunmaktadır. Müze aynı zamanda Gümüşhane'nin tarihi ve kültürel zenginliklerini koruma ve gelecek nesillere aktarma amacını da taşımaktadır.

3-     Baksı Müzesi

Baksı Müzesi

Baksı Müzesi, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepede yer alan bir müzedir ve Bayraktar Köyü'nde bulunmaktadır. İçerisinde çağdaş sanat ve geleneksel el sanatlarını bir araya getiren özgün bir yapıya sahiptir. Müze, Bayburt doğumlu sanatçı ve eğitimci Hüsamettin Koçan'ın girişimleriyle 2000 yılında başlatılmıştır ve 30 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuştur.

Müze bünyesinde sergi salonları, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konuk evleri bulunmaktadır. 2005 yılında bir vakıf kurularak gönüllülerin ve sanatçıların desteğiyle toplumsal bir projeye dönüştürülen müze, devletten herhangi bir yardım almadan, tamamen kendi katkılarıyla 2010 yılında tamamlanmıştır.

Baksı Müzesi, çağdaş sanat koleksiyonu ve halk resimleri gibi pek çok önemli eseri bünyesinde barındırır. Ayrıca, yerel el sanatları da sergilenerek yöresel kültüre vurgu yapılır.

Müze, araştırmacılar ve sanatçılar için kültürel ve modern sanatı bir araya getirerek kültürel etkileşimi teşvik etmeyi, geleneksel ortamın canlandırılmasını ve kültürel belleğin devamını hedefler. Ayrıca, Bayburt ilinin canlılığını ve ekonomisini artırmak da amaçları arasındadır.

Baksı Müzesi'nin çevresi, yeşilliklerle dolu ve doğal güzelliklerle çevrili olup, binanın doğal ortama uyum sağlaması dikkat çekicidir. Bu nedenle, Gümüşhane ziyaretiniz sırasında Baksı Müzesi'ni görme listenize eklemeniz önerilir. Müze, sanatsal ve kültürel bir deneyim sunarak bölgenin zengin mirasını ve değerlerini ziyaretçilere aktarmaktadır.

4-     Gümüşhane Konakları

Gümüşhane'nin eski konakları gerçekten bölgenin mimari ve kültürel mirasını yansıtan önemli örneklerdir. Bu konaklar, Türk konut mimarisinin önemli bir parçasıdır ve milli kültürümüze önemli katkılar sağlar. Doğal şartların yanı sıra inanç, örf, adet, gelenek ve kültür gibi sosyal etkilerin bu konakların mimari özelliklerine yansıdığı gözlemlenir.

Bu konaklar, geçmiş dönemin zarifliğini ve estetik değerlerini yansıtan yapılar olarak öne çıkar. Genellikle iki veya üç katlı olarak inşa edilirler ve geniş bahçeler içerisinde yer alırlar. Geleneksel malzemeler olan mahalli taş, kerpiç ve ahşap kullanılarak yapılmışlardır. Konakların odalarında geleneksel Türk kültürüne ait mobilyalar olan sedir, yüklük, çiçeklik, ocak gibi parçalar bulunur.

Evlerin iç sofalı olması ve çatılarının taşkın ve kademeli saçak düzenlemeleri, yöresel mimariye özgü özelliklerdir. Dış cephelerinde bitkisel ve geometrik süslemelerin yanı sıra madeni süslemeler de kullanılarak estetik bir görünüm kazandırılır. Oda kapıları ve tavanlarda geleneksel ahşap süslemeler göze çarpar.

Bu tarihi konaklar, Gümüşhane'nin zengin kültürel geçmişini yansıtan önemli yapılar olarak bilinir. Bölgeyi ve yöresel mimariyi tanımak için bu konakları ziyaret ederek incelemek gerçekten çok değerlidir. Bu tarihi yapılar, geçmişin izlerini günümüze taşıyan önemli anıtlar olarak korunmalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır.

Adil Balyemez Evi, 19. yüzyılda inşa edilmiş ve Balyemez Konağı olarak da bilinmektedir. Zemin, birinci ve çatı katlarından oluşur ve Gümüşhane'nin Harşit Çayı manzarasına sahip doğu yönüne bakar. Günümüzde restoran ve kafe olarak işletilen bu konak, özel davetler, kutlamalar, şirket eğitimleri ve yemekleri gibi etkinliklere de hizmet vermektedir.

Hasan Fehmi Ataç Konağı ise 1874 yılında inşa edilmiştir. Zemin, birinci kat ve çatı katından oluşur ve geniş bir bahçe içerisine konumlandırılmıştır. Klasik mimari özelliklere sahip olan bu konak, Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından onarılarak kiraya verilmiştir. Bahçesi 750 kişilik kapasiteye sahiptir ve yöresel mutfağın lezzetlerini sunar. Ayrıca konak, konaklama hizmeti de sağlamaktadır ve suit, tek, çift ve 3 kişilik toplam 7 oda ve 15 yatak kapasitesine sahiptir.

Hacı İmam Konağı da 19. yüzyılda inşa edilmiş ve diğer Gümüşhane evlerinde olduğu gibi üç katlıdır. Gümüşhane'nin klasik ev mimarisine uygun olarak yapılmıştır ve Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından onarılmıştır. Kültür Sanat evi olarak hizmet veren konak, restoranıyla Türk mutfağından ve özellikle Gümüşhane mutfağından farklı lezzetleri ziyaretçilere sunmaktadır.

Bu tarihi konaklar, Gümüşhane'nin mimari ve kültürel zenginliğini yansıtan değerli yapılar arasındadır. Konaklar, ziyaretçilere bölgenin tarihi ve geleneksel yaşam biçimini yakından deneyimleme fırsatı sunar ve Gümüşhane'nin zengin mutfağıyla tanışma imkanı sağlar.

5-     Satala Antik Kenti

Satala Antik Kenti

Sadak Köyü, Kelkit İlçesi'nin 26 kilometre güneydoğusunda, Meşe İçi Dağları'nın doğu eteğinde bulunan bir antik kent ve aynı zamanda bir karakol kentidir. Roma Dönemi'ne ait olduğu düşünülen antik kentte, pek çok buluntu maalesef günümüze ulaşamamıştır. Ancak yüzeyde görülenler arasında birkaç mezar steli, hamam, su kemerleri ve kale surları bulunmaktadır.

Antik kent üzerine bugünkü yerleşim alanı kurulmuş olup, eski kent kalıntıları büyük ölçüde korunamamıştır. Gayri muntazam dikdörtgen şeklindeki yerleşmenin etrafı, doğuya doğru 200 metre, kuzeye doğru 400 metre uzanan surlarla çevrilidir. Ancak zaman içinde surların bir bölümü günümüzdeki konutların altında kalmıştır.

Köyün 1 mil kadar güneyinde ise su kemerleri bulunmaktadır. Bu su kemerlerinin 47 gözü olduğu söylenmektedir, ancak günümüze sadece 4 gözü ulaşmıştır. Bu su kemerleri, antik kentin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş önemli yapılar arasındadır.

Antik kent ve su kemerleri, bölgenin tarihine ve geçmişine ışık tutan önemli kalıntılardır. Ne yazık ki, antik kentteki kalıntıların çoğu günümüze ulaşamamış ve bazıları da yerleşim alanı üzerine kurulmuştur. Ancak bu tarihi kalıntıların korunması ve bilinçli bir şekilde ziyaret edilmesi, bölgenin tarihine olan ilgiyi artırabilir ve kültürel mirasın korunmasına katkı sağlayabilir.

6-     Santa Harabeleri

 Santa Harabeleri

Santa Harabeleri, Gümüşhane'nin Yağmurdere Bucağı Dumanlı Köyü sınırlarında yer alan bir antik yerleşim alanıdır. Gümüşhane kent merkezine yaklaşık 82 kilometre uzaklıktadır. Santa, Yanbolu Deresi'nin doğduğu vadilerle ayrılmış üç ayrı yamaç üzerine kurulmuştur.

Santa Bölgesi, Fatih Sultan Mehmet Dönemi'nde, yani 1461-1476 yılları arasında Trabzon ve Doğu Karadeniz bölgesiyle birlikte Osmanlı İmparatorluğu topraklarına dahil edilmiştir. Bu bölgedeki verimli madenlerin işletilmesi, özellikle demir, kurşun ve gümüş madenlerinin ekonomik refaha ulaşmasını sağlamıştır. Madenlerin işletildiği dönemde bölge önemli ölçüde gelişmiş ve ekonomik canlılık kazanmıştır.

Santa yerleşimlerinde, bölgede çıkan madenlerin etkisiyle demircilik ve gümüşçülük önemli bir sanat dalı haline gelmiştir. Osmanlı Devleti, maden çalışanlarına ve ticaret erbabına sağladığı vergi kolaylıkları ve muafiyetlerle bölgeye çevre köylerden ve illerden yoğun olarak Ortodoks Hristiyan (Rum) Osmanlı vatandaşlarının göç etmesini teşvik etmiştir.

Ancak madenlerin kapanması ve sosyal idari sorunların yaşanmaya başlamasıyla 18 ve 19. yüzyıllarda göç ve refah dönemi sona ermiştir. 1923 yılında nüfus mübadelesi ile bölge boşaltılmış ve çevre köylerin sakinleri buraya yerleşmiştir.

Günümüzde Santa Harabeleri, arkeolojik ve doğal sit alanı olarak ilan edilmiştir ve dini, ticari ve kültürel önem taşımaktadır. Bölgede günümüzde 7 mahalle ve 300'ü aşkın ev bulunmaktadır. Bu tarihi ve kültürel değerlerin korunması ve tanıtılması, Gümüşhane'nin zengin tarihine ve kültürel mirasına katkı sağlamaktadır.

7-     İmera Manastırı

İmera Manastırı

Gümüşhane, tarih boyunca farklı kavimlere yurt olmuş ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış önemli bir bölgedir. Bu zengin tarihi geçmişi sayesinde Gümüşhane, birçok manastır ve kiliseye ev sahipliği yapmıştır. Toplamda 80 adet manastır ve kilise ile 24 adet şapelin Gümüşhane'de bulunduğu belirtilmektedir.

İmera Manastırı da Gümüşhane'nin önemli manastırlarından biridir. Merkez ilçe Olucak Köyü sınırları içerisinde yer alır ve Gümüşhane şehir merkezine 38 km uzaklıktadır. Manastıra İkisu Köyü, Karaca Mağarası yol ayrımından Yağlıdere Köyü istikametinden ulaşılabilir. İmera Manastırı'nın yapım tarihi 1350 olarak yazıtlarda belirtilmiştir.

Manastır, köyün üst sırtındaki geniş bir alana yapılmıştır ve dikdörtgen planlı bir yapıya sahiptir. Şapeli ve bazı bölümleri günümüze sağlam bir şekilde ulaşmıştır. Manastırın çevresi duvarlarla çevrilidir ve zaman içinde birçok kez onarım görmüştür. Manastırın yakın çevresinde bulunan yapıların, rahiplerin kaldığı konutlar olduğu düşünülmektedir.

Gümüşhane'nin bu tarihi manastırları ve kiliseleri, bölgenin dini ve kültürel mirasını yansıtan önemli yapılar arasındadır. Bu tarihi yapıların korunması ve tanıtılması, bölgenin kültürel turizm potansiyeline katkı sağlamaktadır. Tarih ve arkeoloji meraklıları için Gümüşhane, keşfedilmesi gereken zengin bir hazinedir.

8-     Aydınlar Kilisesi

Aydınlar Kilisesi

Aydınlar Kilisesi, Gümüşhane'nin Torul ilçesine bağlı Atalar Köyü, Aydınlar Mahallesi'nde bulunmaktadır ve Gümüşhane şehir merkezine 27 kilometre uzaklıktadır. Kilisenin duvarları düzgün kesme taş ve moloz taş kullanılarak inşa edilmiştir. Üzeri beşik çatı ile örtülmüş olan kilise, sağlam bir şekilde günümüze ulaşmayı başarmıştır.

Kilisenin girişi batı cephesindedir ve hemen giriş kapısının üzerinde demir parmaklıklı 75 x 50 santimetre ebatlarında bir ışıklandırma penceresi bulunmaktadır. Doğu cephesinde iki adet küçük parmaklı pencere ve güney kısmında üç adet 75 x 50 santimetre ebatlarında ışıklandırma penceresi bulunmaktadır.

Kilisenin tavanında ve duvarlarında fresk tekniğinde resimler bulunmaktadır. Ayrıca sütunları birbirine bağlayan orijinal gergilerin de hala mevcut olduğu belirtilmektedir. Bu freskler ve mimari özellikler, Aydınlar Kilisesi'nin tarihi ve sanatsal değerini vurgulamaktadır.

Gümüşhane'nin bu tarihi kiliseleri ve diğer yapıları, bölgenin zengin kültürel mirasını yansıtan önemli yapılar arasında yer almaktadır. Tarihi kiliseler, turistler ve tarih meraklıları için önemli bir cazibe merkezi olup, bölgeye gelen ziyaretçilere tarih ve sanat dolu bir deneyim sunmaktadır.

9-     Sarıçiçek Köy Odaları

  Sarıçiçek Köy Odaları

Aydınlar ve Çırak odaları, Gümüşhane'nin köy merkezinde bulunan tarihi yapılar arasında önemli bir yere sahiptir. Bu odalar birbirine yakın ve benzer ölçülere sahiptir. İç süslemeleri, yapıldığı dönemin özelliklerini taşımaktadır. Odalar, dikdörtgen planlı ve kareye yakın şekildedir.

Aydınlar Oda, dıştan dışa 7,08x8,10 metre ve içten içe 5,10x4,35 metre ebadında bir alana oturur. Duvarları tamamen moloz taştan yapılmıştır ve köşelerinde daha düzgün moloz taşlar kullanılmıştır. Odanın alt katı, eskiden ahır olarak kullanılmış ancak günümüzde oturma odası olarak düzenlenmiştir. Odanın girişi batıdan olup, ufak bir kahve köşkü ve oturma alanları bulunmaktadır. Giriş ve kahve köşkü, ahşap sütunlarla birbirinden ayrılmış ve üç pencere ile aydınlatılmıştır.

Çırak Oda, köyün güneyinde bulunmaktadır ve yüksek taş temeller üzerine oturur. Güney duvarında üç pencere bulunmaktadır ve gün ışığını içeri almak için pencereler içe doğru genişçe yapılmıştır. Odanın tavan ve dekorasyonunda sarıçam ağacı bolca kullanılmış ve süslemelerde kıvrık dal ve şematik bitki motifleri barok ve rokoko tarzında yapılmıştır.

Bu odaların mimari ve süslemeleri, Gümüşhane'nin tarihi ve kültürel değerlerini yansıtan önemli örnekler arasındadır. Tarihi yapıların korunması ve tanıtılması, bölgenin kültürel mirasının devamını sağlamak adına önemlidir. Gümüşhane'deki bu tür tarihi evler, ziyaretçilere geçmişe yolculuk yapma ve yöreye özgü mimari ve sanatsal değerleri keşfetme fırsatı sunmaktadır.

Doğal Güzellikler, Park ve Bahçeler

1-     Torul Cam Teras

Torul Cam Teras

Torul İlçesi'nde bulunan 240 metrelik cam seyir terası, Torul Kalesi'ne yakın bir zirveye kurulmuş ve doğal güzellikleri ile çevrili bir platformdur. Türkiye'deki diğer cam seyir terasları arasında en yükseklerden biri olması ve karayoluna yakın mesafede olması sayesinde ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Zigana tüneliyle Karaca Mağarası güzergahı üzerinde yer alan bu seyir terası, 90 metrekarelik alana sahip ve aynı anda 50 kişiyi taşıyabilecek şekilde tasarlanmıştır. Güçlendirilmiş cam platformu sayesinde ziyaretçilere eşsiz bir manzara sunmaktadır. Doğal güzelliklerin arasında yer alan bu teras, yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çeken önemli bir turistik noktadır.

Bu cam seyir terası sayesinde ziyaretçiler, Torul Kalesi'nin eşsiz manzarasının yanı sıra çevredeki doğal güzellikleri de keşfedebilir ve keyifli bir deneyim yaşayabilirler. Gümüşhane'nin bu turistik bölgesi, doğaseverler ve fotoğraf tutkunları için görülmeye değer bir yerdir.

2-     Karaca Mağarası

Karaca Mağarası

Karaca Mağarası, Gümüşhane'nin doğal güzelliklerinden biri olarak öne çıkan yeraltı sarayı niteliğindeki bir mağaradır. Torul'un Cebeli Köyü sınırları içerisinde bulunan bu mağara, şehir merkezine 17 kilometre uzaklıktadır ve ulaşımı çift şerit asfaltlanmış kara yolu ile sağlanmaktadır.

Mağara, karakterli volkaniklerin çevrelediği bol çatlaklı masif kalkerler içinde gelişme olanağı bulmuş bir fosil mağaradır. Yeraltı sarayı olarak nitelendirilen Karaca Mağarası, adeta doğanın resim sergisi gibidir. Mağaranın içerisinde çok çeşitli renklerde sarkıtlar, dikitler, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları, sütunlar, mağara gülleri gibi doğal oluşumlar bulunmaktadır. Yeraltı sarayı, yatay yönde gelişerek elipse benzeyen dört ayrı salondan oluşmaktadır. Mağaranın tavan yüksekliği 18 metre ve toplam iç alanı 1.500 metreküptür.

Karaca Mağarası, doğal klima özelliği sayesinde havası özellikle astımlı ziyaretçilere rahat bir atmosfer sunmaktadır. Bu nedenle mağara, sağlık turizmi açısından da önemli hizmetler sunmaktadır. Ziyaretçilerine eşsiz doğal güzellikler sunan bu yeraltı sarayı, damlataşı şekillerinin en güzel ve büyüleyici örneklerini barındırmaktadır. Karaca Mağarası'nı ziyaret edenler, doğanın gizemli dünyasını keşfetme şansı bulacak ve unutulmaz bir deneyim yaşayacaktır.

3-     Tomara Şelalesi

Tomara Şelalesi

Tomara Şelalesi, Gümüşhane'nin Şiran ilçesine 14 kilometre uzaklıkta Seydibaba Köyü'nde bulunan doğal bir güzelliktir. Şelalenin en önemli özelliği, sularının hemen kaynağında oluşması ve bu noktadan çıkan suyun oldukça soğuk olmasıdır. Sular, tepe yamaçtan kayalar arasından ve yer altından dikey bir şekilde akarak yatağını oluşturur. Şelalenin yüksekliği 25 metredir ve yaz aylarında akan serin su, ziyaretçilere büyük bir ferahlık ve keyif sunar.

Tomara Şelalesi, dar ve derin bir vadi içerisinden akışına devam eder ve kış aylarında suyu artar, yaz aylarında ise sıcak havanın etkisiyle azalır, ancak tamamen kesilmez. Şelalenin etrafı piknik yapmak için uygun bir ortam sunar ve çevresinde tesisler bulunmaktadır. Yöre halkı da burayı sıkça piknik yapmak için tercih eder.

Ayrıca, her yıl düzenlenen Şiran Tomara Şelalesi Kültür ve Turizm Festivali, şelaleye ev sahipliği yapar. Festival kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlenir, halk oyunları gösterileri, yarışmalar, konserler ve eğlence programları gibi etkinlikler gerçekleştirilir. Bu festival, bölgenin kültürel ve turistik zenginliklerini tanıtmak için önemli bir platform sunar.

Tomara Şelalesi ve çevresi, doğaseverler ve maceraperestler için birçok aktivite imkanı sunar. Yayla gezileri, ekoturizm faaliyetleri, doğa yürüyüşleri, fotoğrafçılık, atv ve bisiklet aktiviteleri gibi etkinlikler yapmak mümkündür. Ziyaretçilere doğanın ve doğal güzelliklerin tadını çıkarma fırsatı sunan bu güzel şelale, Gümüşhane'nin doğal ve turistik değerlerinden biridir.

Bir efsaneye göre, Seydi Baba Köyü'nde yaşayan bir çoban, öğle saatlerinde sürüsünü susuz bir noktaya götürür ve orada abdest alıp namaz kılmak ister. Ancak köylüler, sürünün susuz kaldığını düşünerek çobanı dava etmeye karar verirler. Şüpheli davranışları nedeniyle çobanın su kaynağı bulup sürüsüne içirmesi gerektiğini düşünürler.

Bunun üzerine köylüler, çobanı takip etmeye karar verirler. Çoban yine öğle zamanında sürüsünü ıssız bir noktada yatırır ve abdest alıp namazını kılmak için hazırlanır. Çoban elindeki deyneği toprağa vurarak bir an suyun fışkırdığını fark eder ve bu sudan abdest alıp namazını kılar. Aynı anda suyun fışkırdığı yerden sürüsünün susuzluğunu gidermek için sular çıkar.

Köylüler çobanı takip ederken, çobanın sinirlendiğini ve kavalını bir tarafa, bıçak kılıfını başka bir tarafa fırlattığını görürler. Bu iki nesnenin düştüğü noktalardan da su kaynakları ortaya çıkar. Köylüler, çobanın aslında su kaynaklarını keşfeden ve sürüsünün susuzluğunu gideren kişi olduğunu anlarlar ve ona minnettarlık duyarlar.

Bu efsane, köy halkı arasında geçmişten günümüze aktarılarak sürdürülmüş ve Seydi Baba Köyü'ndeki su kaynaklarının doğaüstü bir şekilde ortaya çıktığına inanılmıştır. Bu hikaye, bölgedeki doğal güzelliklerin ve su kaynaklarının önemine vurgu yaparak, çobanın iyilik ve fedakarlığının takdir edilmesini sağlamıştır.

4-     Çağlayandibi Şelalesi Tabiat Parkı

Çağlayandibi Şelalesi Tabiat Parkı

Çağlayandibi Şelalesi, Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde yer alan doğal bir ağaç müzesi olarak nitelendirilen bir şelaledir. Örümcek Ormanları'nın eteklerinde bulunan bu şelale, doğal güzellikleriyle her mevsimde ziyaretçilerini büyüler. 2014 yılında tabiat parkı olarak ilan edilmiştir ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yatırımlarla çevresi geliştirilmiştir.

Çağlayandibi Şelalesi, Avrupa ve Kafkaslar'ın en yüksek ve en geniş ladin ve göknar ağaçlarının bulunduğu Örümcek Ormanları'na 4 kilometre uzaklıkta konumlanmıştır. Bu sebeple doğal ağaç müzesi olarak adlandırılır. Şelalenin çevresi, zengin flora ve fauna ile çevrilidir, bu nedenle doğaseverler için büyüleyici bir bölgedir.

Şelalenin suyu, doğal bir şekilde 15 metre yükseklikten akar ve su damlacıkları etrafa saçılarak çevrede muhteşem bir atmosfer yaratır. Şelalenin bulunduğu yer, 150 metrelik bir yürüyüş yolundan ulaşılabilir ve denizden tam 870 metre yükseklikte yer alır. Sonbahar aylarında, çevredeki ağaçların renklenmesiyle beraber, şelalenin sunduğu manzara ziyaretçileri büyüler ve her daim kendisine çekmeyi başarır.

Çağlayandibi Şelalesi, Gümüşhane'nin doğal güzellikleri arasında önemli bir yere sahip olup, bölgede doğa ve manzara tutkunları için görülmeye değer bir yerdir.

5-     Limni Gölü Tabiat Parkı

Limni Gölü Tabiat Parkı

Limni Gölü Tabiat Parkı, Gümüşhane'nin Torul ilçesinde bulunan Zigana Köyü'nde yer almaktadır. Göl, muhteşem manzarası ve ulaşım kolaylığıyla ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Saranoy Yaylası'nda, 1721 rakıma sahip olan bu göl, önceleri bir mesire alanı olarak kullanılmış ve daha sonra tabiat parkı olarak tescil edilmiştir. Gölün çevresinde yapılan çevre düzenlemeleri ile tesisler, çocuk oyun alanları, kamelyalar ve bungalov konaklama seçenekleri gibi pek çok imkan sunulmuştur.

Gümüşhane merkez ilçeden 60 kilometre uzaklıkta bulunan Limni Gölü Tabiat Parkı, yemyeşil bir çevreye sahiptir ve farklı bitki ve kuş türleri ile ziyaretçilerine keyifli bir görsel şölen sunar. Gölün çevresi sarıçam ve ladin ağaçlarıyla süslenmiştir ve zaman zaman ayı, tilki, ceylan, karaca gibi yabani hayvanlara da rastlamak mümkündür. Tabiat parkı, koruma altına alınmış ve doğal yapısını korumuştur.

Limni Gölü Tabiat Parkı, kısa bir yolculukla ulaşılabilir ve piknik yapmak ya da huzurlu bir zaman geçirmek için ideal bir mekandır. Gölün küçük ve sakin yapısı, Türkiye'nin saklı cennetlerinden biri olarak görülmektedir. Doğa ve manzara tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunan bu tabiat parkı, Gümüşhane'nin önemli turizm alanlarından biridir.

6-     Artabel Gölleri Tabiat Parkı

 Artabel Gölleri Tabiat Parkı

Artabel Gölleri Tabiat Parkı, Gümüşhane'nin Torul ilçesi sınırlarında yer alan ve Türkiye'nin sayılı milli parklarından biri olarak kabul edilen doğal güzelliklere sahip bir alandır. 1998 yılında 5859 hektarlık bölümü tabiat parkı ilan edilmiştir. Park, Abdal Musa Tepesi'nin yamaçlarında yer almaktadır ve farklı türde göl, yaban hayatı ve çeşitli bitkileri barındırmaktadır.

Artabel Gölleri Tabiat Parkı, yaz aylarında yayla amaçlı ziyaretçi çeken bir bölgedir. Ancak sadece yazın değil, sonbahar aylarında da ayrı bir cazibesi vardır. Parkın içinde Karanlık Göl gibi göller ve zengin bitki örtüsü bulunmaktadır. Göller arasında yakın mesafede bulunan üç göl özellikle turistlerin ilgisini çekmektedir.

Tabiat parkı, doğa ile iç içe hoş vakit geçirmek isteyenler için ideal bir yerdir. Gülaçar Köyü'nden başlayan yürüyüş yolu boyunca akan dereler ve zengin bitki çeşitleri görülmektedir. Artabel Gölleri'nin çevresi titizlikle korunarak gelecek nesillere bu güzelliklerin aktarılması amaçlanmaktadır.

Park, dağ ekosistemleri, jeolojik ve jeomorfolojik yapıları, buzul gölleri, yüksek dağ dorukları ve zengin flora ve fauna özellikleriyle önemli bir doğal alan olarak değerlendirilmektedir. Burada çeşitli bitki türleri ve hayvanlar bulunmaktadır. Doğal güzellikleri, dağ gölleri ve çeşitli bitki ve hayvan türleriyle Artabel Gölleri Tabiat Parkı, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

7-     Örümcek Ormanı Tabiat Koruma Alanı

 Örümcek Ormanı Tabiat Koruma Alanı

Örümcek Ormanları, 1998 yılında koruma altına alınan ve Gümüşhane'nin Kürtün ilçesine 17 kilometre mesafede bulunan 2639 dekarlık bir alandır. Bu orman bölgesi, Avrupa ve Kafkaslar'ın en yüksek ve geniş ladin ve göknar ağaçlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu muhteşem ağaçlar ortalama 417 yaşına sahiptir ve 4 asır boyunca doğal güzelliklerini ve heybetlerini korumuşlardır. Ormanda bulunan bu yüksek boyutlu ağaçların belirlenmesi ve korunması, benzerleri ile karşılaştırılması ve kendi kendilerine yenilenebilmesi büyük önem taşımaktadır.

Örümcek Ormanları'nın eşsiz doğal güzellikleri bilimsel verilerle kanıtlanmış ve Tabiatı Koruma Alanı statüsü ile yasal koruma altına alınmıştır. Bu bölgedeki ladin ve göknar ağaçlarından dörder tanesi Tabiat Anıtı olarak tescillenmiştir. Doğu Ladinleri, Doğu Karadeniz Göknarları, Doğu Kayınları, Sakallı Kızılağaçlar ve Adi porsuklar gibi nadir ve önemli bitki türleri de koruma altına alınmıştır.

Örümcek Ormanları, patikaları labirenti andıran, gökyüzüne uzanan ağaçları, sarp yamaçları ve şelaleleriyle Gümüşhane'nin yeşil yüzünü yansıtan harika bir doğal alan olarak tanımlanabilir. Bu muhteşem ormanda yapılan geziler ve yürüyüşler unutulmaz deneyimler sunar. Ziyaretçilere doğanın büyüsü ve güzelliğiyle dolu unutulmaz anlar yaşatır. Örümcek Ormanları, Gümüşhane'nin doğal zenginliklerini koruyarak gelecek nesillere aktarmak için büyük öneme sahip bir alan olarak koruma altında tutulmaktadır.

8-     Erikbeli Yaylası

Erikbeli Yaylası, Kürtün ilçesinde bulunan ve tarihi 1500'lü yıllara kadar uzanan bir yayladır. Bu yayla, konaklama amaçlı kullanıldığı bilinen bilgiler arasında yer almaktadır. Kadırga, Sazalanı, Çatma, Oğuz ve Ören yaylalara gidenler için bir mola noktası olma niteliği taşır ve doğa ile iç içe olabileceğiniz güzel bir yayladır.

Yaz aylarında doğal çim alanları sayesinde cim kayağı yapmak için uygun bir yerdir ve kış aylarının uzun sürmesi nedeniyle kayak turizmine de elverişlidir. Bu nedenle kar kayağı sporları için tercih edilen bir yayladır. Erikbeli Yaylası, doğa sporları için de oldukça elverişli bir bölgedir. Dağcılık, doğa yürüyüşleri, atlı sporlar gibi etkinlikler burada yapılabilecek aktiviteler arasındadır.

Bu doğal güzellikler ve doğa sporları için uygunluğu nedeniyle 1991 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Erikbeli Yaylası, hem yerli turistlerin hem de doğa ve spor severlerin ilgisini çeken bir bölgedir. Yayla, ziyaretçilere doğanın huzurunu ve güzelliklerini sunar, aynı zamanda farklı spor ve doğa aktiviteleriyle keyifli ve aktif zaman geçirmeye imkan sağlar.

9-     Taşköprü Yaylası

Taşköprü Yaylası, Gümüşhane'nin Yağmurdere bucağına bağlı Dumanlı Köyü içerisinde bulunuyor ve şehir merkezine 50 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Yaylada özel sektörde hizmet veren otel ve bungalov evler gibi konaklama işletmeleri bulunmaktadır. Bu konaklama tesislerinde kalabilir veya günübirlik olarak ziyaret edebilirsiniz. Yaylada yeme-içme olanakları oldukça fazladır. Alabalık tesisleri, marketler, fırınlar, lokantalar, kıraathaneler, manavlar, PTT şubesi, cami, otopark, akaryakıt istasyonu gibi çeşitli seçenekler mevcuttur.

Taşköprü Yaylası, çim ve kar kayağına elverişli parkurlara sahiptir, bu nedenle doğa sporlarına meraklı kişiler için ideal bir mekandır. Yaylanın çevresi, tarihi eserleri, zengin flora ve faunası sayesinde foto safari ve botanik turizmi için de oldukça uygundur.

Yayla, adını üzerinden geçen Erzurum Deresi'nden almıştır. Bu dere, Karadeniz'e doğru ilerleyerek Yanbolu Deresi üzerindeki kesme taşlardan yapılmış bir köprü olan Taşköprü'den geçmektedir. Halk arasında yaylada bulunan Taşköprü'nün Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon seferi sırasında kullandığı bir yol olduğu söylenir.

Taşköprü Yaylası, doğal güzellikleri, tarihi eserleri ve çeşitli olanakları ile ziyaretçilere keyifli bir deneyim sunmaktadır. Doğa ile iç içe vakit geçirmek, farklı spor aktiviteleri yapmak veya yayla atmosferini yaşamak isteyenler için güzel bir tercih olabilir.

10-  Torul Soğuksu Yaylası

Torul Soğuksu Yaylası, Gümüşhane merkeze 36 kilometre, Torul ilçe merkezine ise 12 kilometre mesafede yer almaktadır. Bu yayla mesire alanı olarak kullanılmakta ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerine keyifli bir ortam sunmaktadır.

Torul Soğuksu Yaylası, zengin bitki örtüsüne ve çeşitli hayvanlara ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle doğaseverler ve fotoğrafçılar için ilgi çekici bir bölgedir. Yaylanın kaliteli oksijeni, serin havası ve temiz doğası, adeta bir klima gibi ferahlatıcı bir etki yaratmaktadır.

Yaylanın çevresinde çeşitli tesisler bulunmaktadır. Tuvalet, su deposu, çeşme, yağmurdan kaçmak için barınaklar, kamelyalar ve bekçi gibi olanaklar ziyaretçilere konforlu bir ortam sağlamaktadır. Bu tesisler sayesinde yaylayı ziyaret edenler burada rahatça zaman geçirebilir ve doğanın tadını çıkarabilirler.

Torul Soğuksu Yaylası, Gümüşhane'nin doğal güzellikleri ve yayla atmosferini yaşamak isteyenler için güzel bir seçenek olabilir. Yayla, hem günübirlik ziyaretler için hem de kamp yapmak isteyenler için uygun bir mekandır. Doğanın içinde huzurlu bir kaçamak yapmak isteyenler için tavsiye edilebilir.

11-  Kürtün Barajı

 Kürtün Barajı

Gümüşhane'nin Harşit Çayı üzerinde konumlanan Kürtün Barajı, enerji üretimi amacıyla 1999-2002 yılları arasında yapılmıştır. Doğankent projesi kapsamında inşa edilen 18 barajdan biridir. Barajın ön tarafı beton olarak yapılmış olup bu özelliğiyle Türkiye'de ilkler arasında yer almaktadır.

Kürtün Barajı, 2003 yılında faaliyete geçmiştir. Barajın gövde yüksekliği yaklaşık 113 metredir. Barajın çevresinde çok sayıda kamelya bulunmaktadır ve bu kamelyalar ziyaretçilere piknik yapma ve keyifli vakit geçirme imkanı sunmaktadır. Ayrıca barajda alabalık üretimi yapılmakta olup, ziyaretçiler olta ile tatlı su balığı tutma imkanına sahiptirler. Barajın etrafındaki doğa ve temiz hava, ziyaretçilere yemeklerini yiyebilecekleri ve dinlenebilecekleri güzel bir ortam sunmaktadır.

Kürtün Barajı, Gümüşhane'nin doğal güzelliklerinden biri olup, hem piknik yapmak hem de doğal ortamda vakit geçirmek isteyenler için güzel bir seçenektir. Doğa ile iç içe keyifli bir gün geçirmek isteyenler için tavsiye edilebilir. Aynı zamanda enerji üretimi için de önemli bir yapıdır.

Gümüşhane’de Ne Yenir?

Gümüşhane, zengin bir mutfak kültürüne sahip ve birçok meşhur yiyeceği bulunmaktadır. İşte Gümüşhane'nin meşhur yiyecekleri:

Katıklı Çorba: Bulgur, un ve yoğurt ile yapılan geleneksel bir çorba türüdür.

Pancar Kavurması: Pancar ve etin kavrulmasıyla yapılan lezzetli bir yemektir.

Fasülye Bulgurlusu: Fasulye ve bulgurun harmanlanmasıyla yapılan yöresel bir yemektir.

Asude Kuymağı: Yoğurt ve mısır ununun birleştirilerek yapılan Gümüşhane'nin meşhur tatlısıdır.

Fışkıl Tatlısı: Hamurun içine ceviz ve şeker dolanarak yapılan geleneksel bir tatlıdır.

Un Herlesi Çorbası: Un ve yağın kavrulmasıyla yapılan lezzetli bir çorbadır.

Lemis: Gümüşhane'nin meşhur yoğurtlu bir yemeğidir.

Erişte Tatlısı: Erişte hamuruyla yapılan şerbetli bir tatlıdır.

Siron: Gümüşhane'nin yöresel bir hamur işidir.

Gendirme Pilavı: Bulgur pilavı ve etin birleştirilmesiyle yapılan lezzetli bir pilavdır.

Gümüşhane'nin en meşhur içeceği olarak ise "Gümüşhane çayı" bilinir. Yörenin özel iklim ve doğal koşulları nedeniyle yetiştirilen çay, lezzetli ve taze bir içecektir. Gümüşhane, doğal güzellikleri, lezzetli yemekleri ve tarihi mekanlarıyla turistler için çekici bir destinasyondur. Zengin bir kültürel mirasa sahip olan bu güzel şehir, keşfedilmeyi bekleyen birçok güzellik barındırmaktadır.

Galeri

Türkiyenin Gezginleri

Türkiyenin Gezginleri

Üyelik Tarihi: 30/05/2019

 

Yorum yapmak için giriş yapınız.