iki Günlük Safranbolu Turu

Tarihi

Antik çağlarda “Paplogonya” olarak bilinen Safranbolu’nun tarihi M.Ö. 3000’li yıllara kadar dayanıyor. Burada birçok uygarlık hüküm sürmüş. Hititler, Gasgaslar, Kimmerler, Lidyalılar, Helenistik Krallıklar, Persler, Çobanoğulları, Selçuklular, Romalılar, Candaroğulları ve Osmanlılar. 17.y.y.’da en önemli ticaret yollarından biri olan Baharat Yolu üzerinde olması, şehre olan önemi artırmış.

İki Günlük Gezi Turumuz

Uzun zamandır Safranbolu’ya gitme planları yapıyorduk ama hava durumu asla bize izin vermedi. Bu hafta sonu da öyle görünüyordu ama “ çok sıkıldım Ankara’da. Yağmur da olsa macera olur, gidelim” isyanlarıyla herşeyi yarım gün içinde ayarladık ve yola çıktık. Ortalama 2,5 saate Safranbolu’ya vardık. Ankara- Safranbolu arası 231 km civarı. Otobandan rahatça gidiyorsunuz zaten. Sıfır yorgunluk:)

Biz “Safir Konak” ta kaldık. Hemde gelin odasında:) Gelin olmadan gelin odalarında kalmakta varmış nasipte:) Burası eski bir konak. Bahçeden içeri girerken gül ağaçları, çiçekler ve sevimli hayvan dostlarımız karşıladı bizi. Kalmak isterseniz gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir yer.

Yerleştikten hemen sonra daha önce belirlediğimiz rotaları gözden geçirdik ve hemen yola koyulduk.

Tokatlı Kanyonu

İlk sırada “Tokatlı Kanyonu” vardı. İlçeye yakınlığı da 6 km. Yolları biraz virajlı ve dar olsa da manzarayı görünce unutuyorsunuz. Ücretsiz otoparka aracınızı bırakabilirsiniz. Ama baya taşlık. Aracınızın altını vurmamak için zigzaglar çizmeniz gerekiyor:) Araçtan inip etrafa şöyle bi bakarsanız “İncekaya Su Kemeri” hemen dikkatinizi çekecektir.

Kanyona giriş ücretli. Fiyatı 4 TL. Müze kart geçerli değil.

Jetonlu turnikeden geçiş yaptıktan sonra merdivenler başlıyor. Birinci merdiveni inince İncekaya Su Kemeri manzaralı, ağaçtan yapılmış bir sandalye var. Hemen fotoğraf çektirmek için poz verin. :)

Merdivenlerden aşağı indikçe  manzara daha da güzelleşiyor. Yaklaşık 9 km’lik bir yürüyüş yolu sizi bekliyor artık. Aralarda kanyon manzaralı mini cafeler göreceksiniz. Burada oturup Safranbolu’ya özel “Bağlar Gazozu” içmenizi tavsiye ederim.

İncekaya Su Kemeri

18. yy.’dan kalma bu su kemeri, Tokatlı Kanyonu üzerinde bulunmaktadır. İlk inşaa tarihi ile ilgili net bilgi yoktur fakat Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından 1794 yılında yenilenmiş. 116 metre uzunluğunda, 60 metre yükseklikteki bu kemer, suyun akış hızının dengelenmesi için üç kıvrımlı olarak yapılmış.

Bu yapının üzerine çıkmak yasak. Merdivenin olduğu bölüm kapatılmış fakat kenarda az bir açıklık var. Ben oradan girdim. Köprünün genişliği bazı yerlerde 1 metre, bazı yerlerde 2 metre civarında. Yani üzerine çıkmak tehlikeli ve yasak. Hiç doğru değil yapmıyoruz öyle şeyler di mi?  Ben yaptım siz yapmayınJ

Cam Teras

Tokatlı kanyonuna 80 metre yukarıdan bakış için tasarlanmış, 75 ton yükü taşıyabilecek sağlamlığa sahip Kristal Teras’ta cafelerde bulunuyor.

Peki burası benim tercihim mi? Asla! Çünkü daha güzel bir teras buldum.  Hemde doğal. Taş Teras :)

Sırçalı Kanyonu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ( Taş Teras)

Bırakalım öyle yapay terasları. Ben size cesaretin ve manzaranın üst noktası olan Taş Teras’ı anlatayım.

Safranbolu merkeze 12 km uzaklıkta olan Konarı Köyü (Yazıköy)’ne araba ile ulaşım mümkün. Köy yoluna döndüğünüz anda çok kötü, mıcırlı bir yolla karşılaşacaksınız. Panik yok. Yavaş yavaş gidin. Göreceğiniz manzara buna değecek.

Yolun sonuna kadar gidince solda bir yere aracınızı bırakın. Çünkü öyle tabela falan yok. Köy ahalisine sorun. Onlar size tarif eder. Bu arada aç gitmeyin. Yemek yiyebileceğiniz, birşeyler alabileceğiniz köy bakkalı bile yok.

Aracınızı park ettikten sonra kanyona doğru ortalama 20 dk kadar yürüyorsunuz. Rahat bir ayakkabı tercih etmelisiniz. Benden söylemesi.

Ve işte o manzara. Herşeye değer.

Taşın bulunduğu noktayla yerin arası 100 metre. Biz oraya Taş Teras diyoruz ama oranın halkı “Bisleğeç Kayası” diyor. Bisleğeç dedikleri şeyde sacta yufka ekmek yaparken kullanılan, ekmeği ters yüz etmeye yarayan tahta parçası. Evet şimdi düşününce şekil olarak baya benziyor.

Şimdi geldik esas konuya. Burada kamp yapılabilir mi? Kamp yapmak yasak.  Ama birkaç saat oturup kanyonun eşsiz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

·         Market yok.

·         Telefon çekmiyor.

·         WC yok

·         Giriş ücreti yok.

Şeker Kanyonu

Safranbolu’dan Yenice’ye doğru 41 km gittiğinizde bu bölgeye varıyorsunuz. Tabelaları es geçmeyin sola dönmeniz gerekecek. Buarada yolda birşey dikkatimi çekti. sanırım 15- 16 tane geçitten geçiyorsunuz. evet 41 km yolda ortalama 15 adet. :)

Yol yine çok iyi değil ama o yeşilliklerin arasında yolculuk yapmak çok güzeldi. Açın camları. Su sesi şize eşlik ettikçe daha da keyif veriyor çünkü.

Ben çok beğendim bu kanyonu. Fotoğraf çekmek istedim ama çok garip oldu. O güzellik bir türlü objektife sığmadı. Gördüğünüz, çektiğinizden çok daha güzel.

O çevrede bir restaurant var. Yemek yiyebilir, suyun keyfini çıkarabilirsiniz. Yaz aylarında kanyonun üzerine masa sandalye konuluyor. Hatta kamp bile yapabiliyorsunuz burada. Benden fiyatlarına  ve temizliğine ortalama puan geldi. Kuş can çekişiyor beybiiiii :)

Yörük Köyü

Köyün kuruluşuyla ilgili net bilgiler yok. Kayı boyunun zamanında buraya yerleştiği bilinenler arasında. Safranbolu evleri, Cumalıkızık (Bursa) köyüyle ortalama aynı değerde. İkisi de UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girmeyi başarmış.

Araçla köye giriş yasak. Uygun bir yere bırakıp  köy içinde güzel bir yürüyüş yapıyorsunuz. Yemek yiyebileceğiniz ufak tefek yerler var köylülerin işlettiği. Oralarda biraz dinlenebilirsiniz. Burada bir tane gezi konağına bakmanız yeterli. Tabiki de dışarıdan hepsi birbirine benzese de iç mimari olarak hepsi farklı. Ama bir tanesi bile genel bir fikir veriyor. Ben Ankara Beypazarı evlerine çok benzettim mesela. İşçilikler gerçekten görülmeye değer. Her evde ahşap süslemeler var. Raflar, dolaplar… Hatta bazılarının içi banyo… Banyolar küçük . Çünkü önceden köyde herkes çamaşırını “çamaşırhane” denilen yerde yıkıyormuş. Orayı da gezdik. Gezdik derken bir şey beklemeyin lütfen. 12 köşeli bir yuvarlak taş var.  Ortası delik. Su oradan akıyor. Ve o 12 köşenin her birinde oluk var. Kirli su diğer kişinin  çamaşırına değmesin diye. Ayrıca bu 12 köşeli taşın bazı bölümleri daha yüksek, bazı bölümleri daha alçakta. Kadınların boy uzunluğu dikkate alınmış. Baya ince bir düşünce. Bu kadar. Çamaşırhane bu kadar işte. Görmesekte olur muydu? Olurdu. :)

Hıdırlık Tepesi

Safranbolu’ya ilk gelen Türklerin toplandığı, yağmur duası ile Hıdırellez kutlamaları yaptıkları önemli mekanlardan.

Harika bir manzaraya sahip.

Tarihi Cinci Hanı

İsmi pek beğenmesem de merak ettiğim yerlerden birisiydi. Kesme ve moloz taşlardan inşa edilen yapı, 17. yy. ortalarında yapılmış. 20. yy. da yeniden restore edilerek son halini almış ve 2 katlı 63 odalı bir yer olmuş. Konaklamasanız da içeri girip (bi bakıp çıkmak bile 1 TL ) birşeyler içebilirsiniz. Peki neden cinci? 

Sultan İbrahim’in Anadolu kazaskerlerinden Cinci Hoca tarafından yaptırıldığı için bu isim verilmiş.Cinci hoca, ünlü bir üfürükçüymüş. Osmanlı Padişahı İbrahim’i tedavi etmesiyle ünü yayılmış. Tabi Sultan İbrahim’i de etkisi altına almış ve paraya para dememiş. Memleketine de böyle bir güzellik yapmış :)

Lonca Çarşısı ( Yemeniciler Arastası)

İçe dönük dükkânların bulunduğu iki sokaktır burası. Kesiştiği nokta da közde kahve içebilirsiniz. Safran Çayı da denemenizi tavsiye ederim.

Bunlar benim Gezdiklerim. Pardon gezebildiklerim. :) Aslında biz 1 gün kalıp, ertesi gün Amasra’ya gitmeyi planlamıştık ama baktık yetmeyecek kalmıştık. Yetti mi? Yine hayır. Çünkü gerçekten harika biryer.

Diğer Gezilebilecek Yerler

·         Bulancak Mağarası

·         Kent Müzesi

·         Demirciler Çarşısı

·         Kaymakamlar Gezi Evi

·         Safranbolu Saat Kulesi

Ne Yemeli?

Safranlı pilavı kesinlikle deneyin. Kızılcık şerbeti eşliğinde enfes oluyor. Ben ayrıca mini mini sarılmış yaprak sarmasına bayıldımmmmm.

Mutlaka lokum alın. Safranlı pilavı beğenirseniz, safran baharatı da alın.

İyi Tatilleeeeeeeeeeerrrrrrrr :)